ne istediğimi tam bilmesem de ne istemediğimi biliyorum.
telefonum her çaldığında sırtıma bu sefer nasıl bir angarya yükleneceğini düşünmek istemiyorum. sorumluluktan kaçanların emniyet halatı olmak istemiyorum.
erkekler, sahiplenme içgüdüsü altında şekil vermeye çalıştıkları bi kil yığını olarak görüyor kadınları. oysaki bir kadın kendine özgü şekliyle güzeldir, muazzamdır.
Yukarıda yazan bir yazara “baban da annenden bunları mı istiyordu ve istekleri yerine geldi mi” diye soracağım ayıp olacak. Neyse ben kendi isteklerimi söyeleyeyim bir “insan” olarak; saygı, anlayış, bana bir şeyler katması (karşı cins açısından bakarsak), birlikte eğlenmek, ortak alanlar, beni çekebilmesi (çekilmez bir insanımdır. Çekebilmesi de tuhaf oldu)... öyle işte. Her insanın isteyeceği şeyler.
Hangi erkek/kadın olduğuna bağlı olarak değişecek isteklerdir.
Erkek eğer tabiatına ters düsmeyecek talepler peşindeyse, en çok isteyeceği şeylerden biri kendini kendine ve sonra çevresine kanıtlamak olacaktır. Ve sonrasında bir kadını sevmek. Yoğun Sevilmek beklentisi olmaksızın sevmek.
Sevilme Beklentisi kadınlara has bir şeydir. Ve surekli yeniler kendini.
Erkek, kendisi tarafından sevilmeyi kabul etmiş, buna onay vermiş kadını sevme arzusundadır. Zaten sevileceğini bilir o noktada.
Fakat günümüzde her şey birbirine karıştı. Kadın erkek rolleri dahi.
ilgi beklentisi olan erkek kadar goze çirkin gelen bir baska şey bilmiyorum.