sanılanın aksine düz düşünen canlılar değildir. bacım işlerine böyle geliyor. bu şerefsizler istedikleri zaman nasıl komplike düşünüyorlar.
ama bir tutturmuşlar cem yılmazdan sikimizle düşünüyoruz diye herkese de onu bahane ediyolar.
kanmayın. uçkuruna kan gidince beyni çalışmayan erkeği getirin çalıştığı yerden sikeyim. teşekkürler
Tek yapması gereken sadece adam olmak diye düşünülüp görmezden gelinen bir yaratıcılık ve üretkenlik potansiyeli taşıyan cinstir. Kadınların kendine bağlama gibi kimyasal isteklerinden etkilenmesi, insanların ilüzyondan etkilenmesi gibidir ama saf olduğu unutulmasın.
Ömrü boyunca kadın kadar mükemmel olmaya çalışırken olamadığı ve olamayacağı için kadını kıskanır ve hayatını kadına işkence etmeye adar. Dinler bile kadını bastırmak için erkek tarafından uydurulmuştur.
Öyle olmayan az ve öz erkekleri tenzih ederim. Ama biliyorsunuz ki öyle olmayan erkek çok çok çok az. Kendileri bir komodo ejderi bir caretta caretta kadar nadir.
edit: aynı garip tür tanrı kavramı olmayınca ahlak kavramının da olmayacağını düşünecek kadar ilkeldir. Umarım karşıma çıkmaz bu hasta ruhlu psikopatlar.
Günümüzde en çok aranan özelliği "olgunluk" olan varlık.
Sürekli küfür eden, sesli konuşan, öküz gibi kahkaha atan, hayatındaki en büyük başarısı iddia tutturmak olan, pis, zevksiz, cinselliğin c'sini bilmediği halde am-göt-meme üçlüsünden başka bi şey konuşmayan, oturup felsefe veya psikoloji hadi bunları geçtim en azından bir iki şiir sohbeti yapmaktan aciz, görgüden kibarlıktan bihaber,annesi tarafından "benim yakışıklı oğlum" diye pohpohlanmış,babası tarafından "benim aslan oğlum ne canlar yakacak" diye şişirilmiş, sürekli aldığı eşyaların parasının muhabbetini yapan, kızlara bi şey ısmarlayarak kendini erkek hisseden, ısmarladığı kızdan da "vermesini" bekleyen, çok büyük özgüven eksikliği yaşayan ve bunu örtmek için sevgilisini aşağılayan, iltifat etmekten yoksun, kadına nasıl davranılması gerektiğini bilmeyen bir nesil ile karşı karşıyayız.
Bir de önceki nesillere bakıyorum. Kitaplarda,filmlerde gördüklerime..
Kibar, olgun, anlayışlı, sohbet etmesini bilen, mesafeli, sevgilisinin fotoğrafını cebinde taşıyan, şiirler yazan, şiirler okuyan, bilmediği konuda konuşmayan,en çirkin kadına bile iltifat etmesini bilen,erkekler varmış. Şimdi böylesini bulmak, görmek ne mümkün.
Beyler lütfen susar mısınız, ses tonunuz miydemi bulandırıyor.
Günümüze nefret, geçmişe imrenme dolu bu yazıyı; hakim olamadığı hormonlarını şiir ile dizginleyen bir şairin şiirinden bir bölümle bitirmek ve size harika bir emsal sunmak istiyorum,gerçi siz ne anlarsınız ya,neyse.
Önce upuzun, sonra kesik saçın vardı;
Tenin buğdaysı, boyun bir başak kadardı.
içini gıcıklardı bütün erkeklerin
Altın bileziklerle dolu bileklerin.
Açılırdı rüzgârda kısa eteklerin;
Açık saçık şarkılar söylerdin en fazla.
Ne çapkın komşumuzdun sen, Fahriye abla..
kadını hem yüzyıllarca kısıtlayıp hem de kadına bok atan bir cins.
erkek ağır işlerin hepsini kadına yaptırır. Kadın;temizlik yapar,ütü yapar,yemek yapar,bulaşık-çamaşır yıkar, dikiş diker. Yani o kadar ağır işlerden düşünmeye vakti yetme. Erkekte aylak aylak gezinir vakti boştur.
bu canlıların en çirkin dönemi 18-22 arasıdır. 22 dahil.
23 de dahil olmak üzere sonrasında bir iyi oluyorlar bir iyi.
özellikle 26'da daha iyileşiyorlar.
28 hakkında düşündüklerimden bahsetmeme gerek yok herhalde.
33 37 falan da iyi. ama 21 22 özellikle 19 ıyyyyk.
erkekleri 18 - 22 arasında bir yere kapatıp 23 e gelince çıkaralım nihahaha.
pek çok zaman aşk, nefret, ihanet üçgeninde kenar açılarını hesaplamaya çalıştığını biliyorum. ama oysa üst köşeden bir doğru indirsen doksan derece ile kesecek. bir de öyle hesapla.