esitlik kavrami kadının ve erkegin kisilik haklari ve özgürlükleri yönünden esit haklara sahip olduklari anlamina gelir. bunu böyle anlamayip kadin erkek vücudunun kiyaslamasina kalkismak ve buradan kadin erkek esit degildir sonucuna varmak en azindan büyük bir cehalettir. yobazlar her kavram gibi kadin erkek esitligi kavramini da carpitiyorlar. cünkü onlari en cok korkutan fikirlerden biri budur. kadin erkek esitligini kabul ettikleri zaman o sacma sapan paradigmalari cöker. ilkel arap kültürünün anlayislarini günümüz dünyasinda savunmak boşuna bir cabadir. bazi insanlari bir dönem ama peygamber böyle diyor, kuran'da böyle yaziyor diye ikna edebilirsiniz ama sonunda her akli basinda insan peygamber ve kuran beni baglamaz, ben kendi aklima ve bilime inanirim, kadin ve erkek esittir diyecektir.
kadınla erkek hak olarak eşit olsa da kesinlikle fiilen eşit olamaz. daha küçükken belli olur bu.
-erkekler askeri oyuncaklar isterler, araba falan isterler. kızlar sadece tek tip oyuncak ister; bebek.
-erkekler yumruk yumruğa dövüşürken kızlar uzaktan izlerler. kızların dövüşmesi ise sadece saç baş yolarak falandır. yumruk atmaya kıyamazlar.
-erkekler sabah kalkıp tıraş olurlar, kızlar makyaj yaparlar.
-erkekler odundur, kızlar hassastır.
Erkek ve kadın eşit değildir ve asla da olamaz. Erkek ve kadın birbirini tamamlayan 2 parça gibidir. Bunun sebebi ise birbirlerinden farklı olmalarıdır. Düşünürsek birbirinden farklı olan farklı ihtiyaçlara sahip bu iki cinsiyetin nasıl eşit olması beklenir. En basit örnek ile bir erkek nasıl ağır işler yapar hayatını idame ettirirse bir kadının baktığı özendiği kadar bir çocuğa bakamaz yada ince işlerde bir kadın kadar rahat başarı gösteremez.
Buradaki 'eşittir' ifadesi fizyolojik etmenlerden ziyade 'eşit haklar' dolayısıyla kullanılmıştır.
Yani asıl palavra 'eşit haklar' kısmını fizyolojik kısma çarpıtıp aksini kanıtlamaya çalışmaktır fakat ben iki türlüsünü de palavra olarak değerlendiriyorum zira erkeklerle eşit haklara sahip olmaları gerektiklerini iddia eden kadınlar, örneğin; erkeklerin birbirleriyle kavga etmesine ses etmezken 'kadınlara el kalkmaz' deyip kendilerine ait böyle bir cinsî hakkın olduğu görüşüne girerler. Aynı şeyi kadına şiddetin her türlüsü için söyleyebiliriz... Bunu ahlaki bir yanlış olarak görmediğimden söylemiyorum, şiddetin her türlüsü büyük bir ahlaki bozukluktur fakat 'erkek ve kadın eşit haklara sahip olmalıdır' derken iki kez düşünün madem.
Öte yandan 'erkek ve kadının farklı yaratılması' ilkesinden yola çıkalım. Bunu yine fizyolojik açıdan söylemiyorum hemen yanlış anlaşılmasın, yani erkeğe ve kadına verilen kabiliyetler farklıdır ve kimi haklar da farklı olmalıdır dolayısıyla. Örneğin, kadın ve erkek iki boksörü ele alalım, ikisi de sonuçta insandır ve ikisi de toplum içerisinde 'sözde' eşit haklara sahiptir fakat kendi içlerinde yarışırlar zira erkek doğal haliyle güç bakımından kadından daha üstündür. Peki böyle bir durumda 'eşit haklar' ilkesinden nasıl bahsedebiliriz ki?
Kadın ve erkek toplum içerisinde eşit statüde olabilir, bir işte kadın erkekten daha üst bir konumda çalışıyor olabilir, fakat işi aile boyutuna indirirsek hiçbir kadın erkekle eşit olduğunu savunamaz benim düşünceme göre, günümüzde maalesef bunu savunan ve kocasına bulaşık yıkatırken kendisi televizyon başında pembe dizi keyfi yapan 'sözde' feministler var maalesef...
Doğrusu kadın ve erkek eşit haklara sahiptir demektir. Bu doğrudur. Kadın ve erkek eşittir denilemez. Kadın ve erkek fiziksel olarak da ruhsal olarak da çok farklıdır. Dolayısıyla aralarında bir karşılaştırma yapmak doğru değildir.