bir nane yiyeceksen, en iyisinden yiyeceksin.
Nasıl ki çöpten ekmek çıkartıp kendine yemek yapmıyorsan, bu işi de halledeceksen türlü kontrol yöntemlerini bir arada kullanacaksın.
Evli misin? Degilsin. Çocuğa tek başına bakabilecek gücün var mı? Yok. Erkek seni istemek zorunda mı? Ne yazık ki hayır.
Eh, o Zaman amaç nedir? iki dakikalık zevk uğruna düşülen durumlara bak. Hayır, bir de sadece erkek bu işten keyif alıyormuş gibi söylemler var ya, asıl ben onlara çok gülüyorum. Arkadaşım, artık kimse cahil değil. O zevk olayının ima ettiğin şekilde degil de tam tersine işlediğini herkes biliyor. Vicdan yaptırmaya çalışmayınız.
Neyse, benden bu konu hakkında bu kadar. Durduk yere sinirlendim.
Gelelim diğer meseleye.
Erkeğin söz hakkı yokmuş. Kadın doğurmak isterse erkek bakmalıymış. Doğurmak istemezse de ses edemezmiş.
Haha, neyin kafası bu? Sabah sabah yine vodkalara vurulmuş sanırım. Yahut ot iciyorsunuz. Kuru kafası gibi.
Seks denilen olayı eğer iki kişi gerçekleştiriyorsa bu işten iki kişi de zevk alır. Hah, zevk aldın. Sonra oldu ya, hamilelik gelişti. Eğer taraflardan birisi istemiyorsa o bebeği, müzakere edilir. Kim istiyorsa doğduktan sonra Bebek onunla kalır. Erkek dogmasını istiyorsa oturursun konuşursun. Bir orta yol bulursun. istersen o bebeği bir daha hiç görmezsin. kimse kimseyi kürtaja zorlayamaz. Doğurmak istiyorsan, doğurursun. Ama ben doğuracağım, babası da zorla bakacak diye bir dünya maalesef, yok.
Çocuğu sanki kola otomatından alıyorlar yahu. Tek söz hakkı Nasıl olur da kadınlara verilir? Yarısı da babanın değil mi?
Bir de yok şöyle yok böyle diye emri vaki konuşmuyorlar mı? Zavallılar. Neyse.
iki taraf da istemiyorsa zaten dert değil. Sadece bir masumun canını iki dakikalık keyfe değişmişsiniz demektir.
Korunuyordum derken ertesi gün hapıyla sürekli bir korunma bekleniyorsa ilk hata orada. Böyle üzücü tecrübelerin yaşanmaması için daha bilinçli olmak lazım. Ertesi gün hapları senede 2 kereden fazla kullanıldıklarında etkilerini çok yitirirler. Yok, düzenli doğum kontrol hapı kullanılıyorsa ve hap unutulmadıysa, ağır ishal ya da kusma olmadıysa bu bebek gerçekten kaza kurşunuymuş erkek ne yapsın?
Kadınlar böyle durumlarda bir anda annelik iç güdüsüyle hareket edebiliyorlar genelde. Kimse Güle oynaya kürtaj yaptırmaya gitmiyor. Kürtajdan sonra psikolojisi bozulan, hatta sırf kendini cezalandırmak tuvalette yerde yatan, günlerce kendini aç bırakan, jiletle bacaklarını kesen kadınlar tanıdım.
Ancak oturup mantıklı düşünmek lazım, sefaletten başka hiç bir şey veremeyeceğiniz bir çocuk dünyaya getirmek ona çok büyük haksızlık. Belki kadın içinden ben bir yolunu bulurum hem çalışırım hem okurun bakarım, koskoca dünyaya bir bebek mi sığamadı diye düşünüyor olabilir ama aklına gelmeyen şeyler var. Bu bebek sakat doğabilir, hasta doğabilir, özel bakıma ihtiyacı olabilir, diyelim ki bir şekilde baktınız, güzel bir aile ortamına sahip olmak, annesi ve babasıyla mutlu yaşamak, sevildiğini hissetmek, onun da hakkı değil mi?
Istemedigin cocugu yapma o zmn bir kadin zaten o cucugu istiyorsa karsi tarafin ne mal oldugunu biliyor ve o cocuga trk basina bakmaya kararlidir merak edilmesin kadinla icinde kakalanmak gibi dusuncde olan tipler pek az cok cirkin olmalari muhtemeldir bu devirde oyle kizlar mi kaldi.
Sorun evlilikten önce seks yapmakta değildir.
Sorun, iki taraftan birinin yeteri kadar sevmemesinde ya da çiftin bir bebeğe bakacak maddi imkanının (bu yükü almak istemiyorum cümlesi genelde psikolojik değil maddiyatla alakalıdır kadın ya da erkekte) olmamasındadır.
Birinci durumu şöyle ele alalım, iki tarafın da birbirini çok sevdiği fakat bebeğe hazır olmadığı durumlar olabilir. Burda zaten çift birbirini tanıdığından oturup konuşarak sorunu çözecektir. Bebek yapmak sevgi göstergesi değildir.
ikinci durumu ele alalım, çift evli de olsa maddi durum müsait değil ise zaten o bebeğin doğması mantıklı olmayacaktır.
Sonuç olarak: bir bebeği sağlıklı ebeveynler (psikolojik ve maddi açıdan) dünyaya getirmelidir. Aksi çok üzücü sonuçlar doğurur.