normaldir. heteroseksüel ve biseksüel ilişkilerden farkı yoktur.
not: birbirini öldürmeyi savunan faşizmin alası dinler yasaklamış da bilmem ne, cahil misin?
not2: homofobik olma, insan ol.
not3: gay ile ibne arasındaki farkı öğren.
not4: araştır, hastalıklar listesine bak, oku, öğren.
not5: doğuştan edindiğin özelliklerle gurur duyma, kimseyi de aşağılama.
bu konu hakkında entry girmiştim ama insan yazılanları okuyunca bir daha giresi geliyor. ben de heteroseksüelim, ben de gaylerden hoşlanmıyorum ama nefret edenlerin de neden nefret ettiklerini anlamıyorum. sevmiyor olabilirsin ama bu kadar nefret kusmanın anlamı ne? gay olan birisine de senin yaptığın iğrenç geliyor o zaman. yine bazı aydın insanlar söylüyor, "diyelim ki serbest bıraktık o zaman herkes gay olur" diyor. amk hollanda'da doğan herkes gay mi oluyor, lezbiyen mi oluyor? belki hastalıktır ki yıllardır bilim adamları olmadığını söylüyor; belki seçimdir fakat bu ülkede öldüresiye nefret edilen bu şeyi seçebilecek birisi olduğunu sanmıyorum; belki de psikolojik bir şeydir ama önemli olan bunlar değil. şimdiye kadar "ben gayim" demiş herkes "doğuştan böyleyim" diyor. atıyorum örneğin sen doğuştan engelli birisine "hhahaha engelli hahhaaha" diyor musun? demiyorsundur umarım. ona demiyorsan buna da demiceksin. kimse sana gaylere tap falan demiyor, sadece saygı duy deniyor. saygıdan kasıtlarını da istiyorsanız, dışlayabilirsin ama hakaret edemezsin. adam sana hakaret etmiyorsa sen de ona hakaret edemezsin. o seni dövmüyorsa sen de onu dövemezsin. ama dediğim gibi hoşlanmayabilirsin, ben de hoşlanmıyorum diyorum ama tutupta "sen gaysin pisliksin bik bik" demiyorum. bu kadar nefrete kim sahip olur, çevresine, kendisinden farklı olan herkese böyle mi davranır işte o zaman o kişi hastadır. yıllardır bu ülke bu tür abuk sabuk tartışmaları yapıyor. birisinin yatakta seçtiği kişinin bu denli değerlendirmesini yapmak hâlâ yerimizde saymamızı sağlıyor. klişe olacak ama tek yol bu, bakın avrupa'daki örneklere. kaç yıl önce kapatmışlar bu konuyu. kendi ekonomik konularıyla falan uğraşıyorlar. kötü dediğimiz ekonomileri de, fransa'nın almanya'nın ortalama bir vatandaşının yıllık gelirinin seninkinden benimkinden yüksek olması galiba. istediğiniz kadar "ibne" diyin adamlara, istediğiniz kadar hakaret edin, dövün ama yeri geldiğinde geceleri travestilerin üstünden geçin, yine bu ülke aynı yerinde sayacak. bir de avrupa birliği'ne girmekten söz ediyorsunuz. yapılacak onlarca reform açısından sadece bir tanesi yapılıyor fakat hâlâ "ab'ye gireceğiz hihi" deniliyor. sonra sarkozy çıkıp "sizi hiçbir zaman almayacağız işte anlayın" dediğinde suç adamda oluyor. biliyorum eksiliceksiniz şimdi bu yazdığımı. ama gerçek bu, bir gayin ya da bir lezbiyenin ya da bir heteroksüelin ya da yaptığı sapıkça ve yasa dışı olmayan bir kişinin gerçekliği kadar. yine nefretinizi dökün buralara hadi. sonra ülkeniz yine yerinde saysın. yine insanlar ölsün, herkes mutsuz olsun. hiçbir zaman bir çözüme kavuşamayın. açıkça ve üzülerek söylüyorum, sarkozy haklı. dediğim gibi, üzülerek..
hiç kimsenin üzerinde fikir beyan edemeyeceği bir konudur. bir başka insanın yaşayışından, var oluşundan, kimliğinden bahsediyoruz. onun kim olduğundan sana ne?
aristo'nun da dediği üzere insan düşünen bir hayvandır, insanları tanıdıkça hayvanlara saygı duyuyorum. düşüne düşüne yine içindeki hayvanı açığa çıkarmayı da herhalde insandan başkası beceremezdi. yine başkalarının bedeninin hükmü başkalarının elinde. hoşlanmamayı, tercih etmemeyi anlıyorum ve samimi buluyorum; ama doğası yüzünden bir insandan nefret etmek, üstelik de buna dini kılıf göstermek çok iğrenç.
dünya üzerinde yaratılmış kadın gibi mükemmel bir başyapıt varken bir erkeğin diğer erkekle ilişkiye girmesi sadece oda odaklanması tamamen yanlıştır savunulacak bir durumu yoktur ulan kadın harbi başyapıttır. (renklerde zevklerde tartışılır)
not: sana ne diye pm atanlara direk küfür ederim o tarz özel mesaj atmayın.
şimdi öncelikle her şey tercih meselesi.
bana göre yapılmaması daha hoştur ancak millet bundan zevk alıyorsa bize laf söylemek düşmez.
lakin ortada görüntü kirliliği vardır o ayrı mesele.
ama (bkz: sevişin gençler sevişin)
kimseyi ilgilendirmeyen ilişkidir. olaya bazen sadece cinsel yönünden değil, duygusal açıdan da bakmak gerekir; o insanları anlamak için. hormonal olabilir elinde değildir. ya da kızsa anne sevgisinden, erkekse de baba sevgisinden mahrum kaldıysa o sevgi eksikliğini farklı yollarla kapatmaya çalışıyor olabilir. karışılmaması, saygı duyulması gerekir. bunu yapan insanları da toplumdan dışlamak saçmadır. herkesin kendi tercihidir. *