bi takımın -beşiktaş- başında bir kaç sezon kalması gereken adam. sürekli ordan oraya sürükleniyor adam. tıpkı diğer koçlar gibi. tam bir yerde kadro, sistem kuruyor bir sezon sonra ya kendi gönderiliyor ya oyuncular gidiyor. özellikle beşiktaş dönemlerinde.
adam hep basketbola ayrılan dar bütçeyle uğraşıyor, yada oyuncuları elde tutmayla. yarını belirsiz. ama imkansızlıklar daha bir başarılı sezon geçirmesini sağlıyor nedense...
gölgesiyle kavga eden adam olarak bilirinir, aslında haksızlığı ve hakareti kimsenin kabul etmediği gibi ergin atamanda kabul etmez ve bu sebebden dolayı gölsesiyle kavga eden adam lakabını almıştır. kendi doğruları peşinde koşar bu nedenle basketbolun mourinhosu olarak bilinir. nba de yardımcı coach veyahut coach olmayı hak eden iki coachdan biri olup diğeri ise oktay mahmutidir.
beşiktaşa ilk geldiğinde takım o zamanlar adı uleb cup olan turnuvada 11 maç üst üste galip gelerek bir rekor kırmıştı üzerinden 3-4 yıl geçti yine beşiktaşın başına geldi ama bu sefer beşiktaş hem spor toto türkiye kupasını hem şimdi ki eurochallenge da o zaman ki adıyla uleb cup ta şampiyon oldu ligdeyse şampiyonluk için oynuyor ve bunları en iyi türk oyuncularından ikisi sakatken yapıyor.
basketboldan zerre anlamayan, hayatı boyunca basketbol oynamamış, hatta basketbol topu gördüğünde devekuşu yumurtası yanmış bireylerin neyini eleştirdiğini anlayamadığım muazzam teknik adamdır.
13 yıl boyunca amatörce uğraştığım basketbol sporunda, söyleyebilirim ki , gördüğüm en iyi yerli basketbol antrenörü, yurtdışında da rahatlıkla ilk 3 e girebilecek bir antrenördür kendisi.
basketbolun jose mourinho sudur, derim ama, siz şimdi seri eksilersiniz zübükler.
türkiye'nin en şımarık basketbol antrenörü. son yıllarda elle tutulur bir tane dahi başarısı yoktur. efes pilsen de son yaşadığı şampiyonluğun ve medya da kurduğu sağlam dostlukların sayesinde hala popülaritesini koruyor. kankisi şeref yalçın'la beraber beşiktaş basketbolunun celladıdır. gittiği her takımdan ayrıldıktan sonra geride enkaz bırakan, çok konuşan ama hiç birşey üretmeyen bir antrenör. türk oyuncularının gelişiminden her yerde konuşan ama kendi takımlarını yabancı oyuncuların üzerine kuran birisidir.