tayyip'in bush'u ziyaretinden sonra başlayan ergenekon operasyonu sadece zamanlaması ile değil abd'nin kontrolü dışına çıkan türk ordusunun bağımsız davranışlarının kontrol altına alınması için abd tarafından istenmiştir. abd demek yahudi demektir. tuncay güney de zaten hep "biz" diyerek birtakım şeylerden bahsederken ve kanadadaki musevilere sığınarak bunu ispatlıyor. tuncay güney olmasa bu operasyon olmazdı ve yahudilerin kontrolünde bir operasyon başlatıldı. çünkü tuncay güney'in istediği kadar ve istediği şekilde operasyon sürüyor. çünkü açıklamayı o yapıyor. şimdi herşey bir tarafa şunu düşünelim. abd ve yahudiler bizden bir şekilde bir tasfiye yapmamızı istiyorlar. geçmişte varolmuş ve bilinen birşeyin tasfiyesini istiyorlar. mesele budur. bizim demokratikleşmemiz veya pisliğin temizlenmesi, şeffaflaşma gibi bir şey düşünmek belki mümkündür. ama bizim oluşan bu öfkemizle bahsi geçen tasfiyeyi yapmamızı isteyenler zamanında bunu gizlemişlerdi fakat şimdi açıklıyorlar. demek ki tasfiye onların işine gelen birşey ve biz buna alet oluyoruz. onların istediği bir tasfiyeyi gerçekleştiriyoruz. yapılan yanlış uygulamaları tasvib etmek mümkün değil ama abd'nin istediği bir tasfiyeyi tasvib etmek de mümkün değil. bu ayrıca atatürk'ün denge politikasından uzaklaşmak da olur.
abd nin daha once bir kaç kişiye verdigi yetkiyi almasıyla (el degişikligi nedeniyle) ortaya cıkan mazurattır. türkiyeyi bu kadar bölebilecek ve yıllarca gizli bir devlet tarafından yönetilmesini saglayabilecek kadar büyük bir oyunu ancak abd üzerimizde uygulayabilir.
hep uzaktan kumanda ile hareket eden yada edildiğini sandığımız güzelim ülkemin hiç mi kendi yetiştirdiği kumanda tutabilecek elleri yok??? diye kaşları eğik vaziyete getiren başlık.