deniz feneri derneği davası'ndaki zanlıların hüküm giymesinden sadece 1 gün sonra bir sürü göz altılarla artık bunun tüm ulusalcılara yönelik bir eylem olduğu iyiden iyiye belli olan operasyon. nurseli idiz'in terör örgütü üyesi olduğuna kargalar bile güler. milleti aptal sanıyorlar herhalde.
gülen kargalar : onu bırak da deniz feneri'nin türkiye ayağı diyorlardı...
iyiden iyiye ciddiyet sorunu yaşayan operasyon. fatih ürek, nurseli idiz, sisi gibi isimlerin operasyon kapsamında çeşitli şekillerde anılması operasyondan çok komedi filmi senaryosunu andırıyor.
artık iyice cılkı çıkmış operasyondur. hatta ergenekon meselesi olarak ele alırsak mahallede ki çocukların diline farklı yönde pelesenk olmuştur şöyle ki
tuğba ekinci ablamızın kondom adlı parçasının bir farklı şekliyle
''kondom ergenekondom herkese kondom'' olarak bütün gün söylemektedirler. çocuk işte.
yani artık 7'den 70'e herkesin makaraya sardığı bir olaydır bu ergenekon. çünkü ilgilendikçe içinden çıkılmaz bir hal alıyor.
şüphe üzerine polis harekete geçer
durumu savcı öz'e bildirir
savcı zaten şüphelidir
bu şüphe çok da inandırıcıdır
mahkeme kararını falan geçtim...
arama yapılır
bir sürü silah bulunur
böylesine aşamalardan sonra ortaya çıkan materyallerin gerçekten var olduğunu, bunların savcı tarafından somut bir biçimde ortaya konduğunu düşünmek, mantıklı bir yaklaşım olmasa gerek.
180 el bombası emekli albayın ofisinde bulunmuş. akıl var mantık var. ergenekon piyangosunun kime vuracağı belli değilken, ergenekon denen örgütle ilişkisi olduğu iddia edilen kişi, ofisinde 180 el bombası çıkan albay, bunları neden ofisinde bulundurma gafletinde bulunsun? bu kadar salak mı bu adam? her tarafından yandan yemiş bu iddianamenin yeni safsatalarından olmaya aday. iddianame her yerinden yalan belgelerle donatılmış. iktidar karşıtı mı kardeşim? hükümet yandaşı borazan medya yazsın, emniyet güçleri göz altına alsın. atlantik'in diğer tarafındaki haham bozuntusu da bıyık altından kahkalar atsın.. televizyona çıktığında arkasında siyonizm işareti olan birinin söylediklerinden hareket ederek, temiz eller operasyonu yaparsan ülke bu hale gelir. geçenlerde mit bile yalanladı, iddianamedeki belgelerin çoğu sonradan düzenlenmiş sahte belgelerdir diye. hala ergenekonla ilgili yargısız infaz yapan hükümet borazanı gazetelerin sürmanşetlerinde görmek mümkün bunları. bir sorgula. doğru mu, yanlış mı, nedir? yok ama, direk olduğu gibi sürmanşet.. aha bunlar yapmıştır bunlar ulusalcıdır, kemalisttir darbecidir, ulan sen kemalizmden, ulusalcılıktan, atatürkçülükten ne anlarsın. bu dünyaya şansa gelmiş, ot gibi yaşayan insanlar topluluğuyla oturmuşsun gökdelenin bilmem kaçıncı katına, eline geçmiş sahte belgelerle gündem yaratıyosun.. yiyen yiyor tabi.. elinde de bir sürü koz var..arkanda cia var..bu ülke için çalışsan önce eline gelen belgenin doğruluğunu sorgularsın, geldiği gibi sürmanşette vermezsin.. asıl darbeci olan sensin...faşist akp hükümetinin, yandaş mütareke medyası...
bazen düşünüyorum. acaba sözlükte yazılanlardan hareketle bir gün kapıya gelip, sen şöyle dedin sözlük ahalisini silahlı isyana teşvik ettin derler mi? gelirlerse eminim yatağımın altından 325 el bombası, 6 kalaşnikof, 3 molotof kokteyl falan çıkar.
bugün de 3 kişinin gözaltına alındığı büyük operasyon. yakalananlarda neler varmış bir bakalım: 180 adet el bombası, 2 adet Kaleşnikof marka tüfek ve bin adet mermi.
hımmm.
son derece zaruri edit: 180 değil 280'miş. beni yanıltan ajanslar utansın.
derin devletin maskesinini düştüğü, yıllardır mahir kaynak yalçın doğan hikayeleriyle uyuyan kurtlaar vadisinden başka derin devlet bilgisi olmayan milletimin ve benim yeni yeni kafamda fikirler olurşturan operasyondur.
meğerki osmanlıdan bu yana devam eden itihat ve teraki düşüncesinin celali isyanları yapanların torunları işi bayağı pişirmiş.
bir kısmı mason bir kısmı pkkcı bir kısmı dış mihrakların kuklası...
iki uç bakış açısı yüzünden gerçekleri göremediğimiz operasyon. islamcı-ikinci cumhuriyetçi* ittifaka göre "ergenekon tüm kötülüklerin anasıdır", ulusalcılara göre amerikan yalanı. yapılan suçlamaların hepsi birer iddiadır, hiçbiri henüz kanıtlanmamıştır. operasyon kapsamında temas edilen bir kriminal örgütle, derin devlet yapılanması. sanki herşeyi bunlar yapmış gibi düşünmek çok yanlış. iddianame kendi içinde tutarsız zaten. şener eruygur, işçi partilileri addden tasfiye eden adamdır. onu doğu perinçek'le ilişkilendirmek hangi mantığa sığar? ergenekonun mhp'yi ele geçirme sürecinde ümit özdağ'ın kullanıldığından bahsediliyor iddianamede. kongre sürecinde, gerek doğu perinçek, gerekse güler kömürcü ümit özdağ'ı kötüleyen yazılar yazmıştır, perinçek özdağ için "türkiye düşmanı" sıfatını kullanmış, güler kömürcü ise devlet beyi açıktan desteklemiştir. nasıl bir örgüt o zaman bu? telefon görüşmesinini "saygılarımla" diyerek bitirdi diye, "evladım" kelimesini kullandı diye, bu ifadelerle bir ast-üst hiyerarşisi olduğu iddia ediliyor. böyle mesnetsiz bir şey olur mu? şimdi de türk mukavemet teşkilatı ve bu teşkilat üzerinden rauf denktaş'a saldırılmak isteniyor. devletin gizli operasyonları illa ki olur, tmt devletin gizli bir operasyonu ise de hayırlıdır, başka bir yapılanma yaptı ise de hayırlıdır. soner yalçın bu hafta sonu yazdığı yazıyı bu konu ile bitiriyor. bende ondan alıntı yaparak bitireyim:
"Bu yazdıklarımın Ergenekon'la ne ilgisi var?
Bugünlerde yandaş medya, Kıbrıs TMT'yi Ergenekon'a bağlamak istiyor; devletin her türlü gizli operasyonunu kirli gösteriyor.
Etnik temizlik yapmak için kurulan faşist EOKA'ya karşı, devletin Kıbrıslı Türkleri örgütlemesi kirli bir operasyon mudur?
Dinci-liberal ittifak, devletin temiz-kirli bütün örtülü operasyonlarını aynı kefeye koyarak, Cumhuriyet'in koruyucusu kurumlar ve kişiler hakkında kamuoyunda şüphe yaratmayı amaç edinmiştir..."
genc yasli, kadin erkek, coluk cocuk herkesin iceri alindigi operasyondur. 4 tane tabancayla darbe yapmayi planlayan komutanlar profesörler aydinlardan olusan bir örgüte yapilan operasyondur. hergün haberlerde ergenekonun cinayet listeleri filan dönmektedir. hergün yeni birine suikast plani cikmaktadir. iste hayatinda bir tane bile kitap okuyup bitirmemis "dagdaki coban" da bu operasyonun bunlar icin yapildigini sanmaktadir. bu operasyon yüzünden "örgütün" bes parasiz "kasasi" kuddusi okkir hayatini kaybetmistir. durun bakalim daha ne canlar yanacak.
bir yılı aşkın bir süredir devam eden ve en sonunda yargı süreciyle tanışan bir operasyon ergenekon. ilk zamanlarında ciddiye alınmayan, sonraları ise her yeni delilde daha da sarsan bir deprem. dalga dalga gözaltılarla türkiye gündeminin son yıllardaki en büyük malzemesi.
son yıllarda her konuda olduğu gibi bu konuda da toplum ikiye bölünmüş durumda. bunlardan bir tanesi öyle ya da böyle ergenekon ve sonuçlarını bir demokratik ilerleme olarak görürken, bunun karşıtı görüş de aynı operasyonu bir sindirme politikası olarak görüyor. tarafsız olmaya çalışan bir gözle bakıldığında ise bu yaklaşımların her ikisinde de doğruluk payı olduğunu söylemek ise esasında çelişkili bir yaklaşım sayılmaz.
ergenekon operasyonu herşeyden önce kendisini "cumhuriyet" refleksi üzerine inşa eden ve bundan edindiği güç ile legal saydığı illegal yaklaşımları hayata geçiren bir örgütü açığa çıkarmıştır. yıllardır süregelen asker - sivil ilişkilerine yeni bir boyut getirmiştir. bülent ecevit'in siyaseti bırakmasını tavsiye eden paşalar bir daha ki sefere aynı cesareti bulamayabilirler. her ne kadar iddianame içerisinde yer almamış olsa da açığa çıkan darbe günlükleri iddiası bir dahaki sefere bir çok yetkisini aşan kimsenin başına iş açabilir.
sivil bir demokrasi için olumlu sayılabilecek bu gelişmelerin arkasındaki gayri ciddi standartlara ve hatta daha da önemlisi siyasallaşmalara baktığımızda ise türkiye'nin gitgide demokrasiden uzaklaştığını da pekala düşünmek mümkün. zira bu zamana kadar akp hükümeti hiç bu denli demokrasi sevdalısı olmamıştı.
örneğin arap şeyhinden alınan hediyeleri halen açıklamamış, kızları bir işadamı tarafından burs ile "ödüllendirilmiş" bir başbakan varken karşımızda, maliye bakanı sayın kemal unakıtan hakkında üzerine gidilmemiş bunca iddia sineye çekilmişken, atv ve sabah satışı konusunda akp içerisinden bile huzursuz sesler çıkmışken, benzeri pek çok iddia gazete manşetlerinde yer alıp hükümet tarafından ciddiye alınmazken aynı hükümetin demokrasi "aşkı" sizin de başınızı döndürmez mi?
ben akp'nin samimiyetine inanmamakla beraber böylesine bir operasyonun da varlığından dolayı mutluyum. dileğim bu operasyonların sayısının artması ve sadece kendine demokrat olanları değil herkesi mutlu edebilecek ve güven verebilecek bir seviyeye ulaşmasıdır.
Ucu her ne kadar sermaye sınıfının içlerinde besleyip büyüttükleri ancak kontrollerini kaybettikleri kontrgerilla örgütlerine dokunsa da asıl niyeti ab ve abd güdümlü muhafazakar neo-liberal patentli eskinin hızlı anti-komünist savarları yeninin süpersonik sermayedarları konumundaki iktidar partisini ve onun soyundan gelen türlü islamcı ve onlarla ortak paydada bulaşabilmiş ulusalcıların yaptıkları , teşvik ettikleri katliamlardan ve cinayetlerden arındırma ve saf kılma amaçlı ve akabinde de kapatma davasına karşı bir denge unsuru olarak niyetini belli eden operasyon. akp hakkında açılan Kapatma davasının reddinden sonra da sermaye basın kuruluşlarında adından pek bir az söz edilen naylon operasyon. Eh naylon terör örgütüne de böylesine naylon operasyon makbuldür zaten. *
ne hikmetse ucu mhp'ye ve bbp'ye dayanmayan operasyondur. bunlar değil miydi çetecilerle, katillerle işbirliği içindekiler? bunlar değil miydi çorum, maraş, 16 mart katliamlarını düzenleyen? hrant dink'in katili bu partilerden birinin ocaklarına üye değil miydi? bunlar değil miydi emekçi halka yönelik her türlü operasyonun içinde yer alanlar? bunlar değil miydi kürt halkına karşı büyük suçlar işleyenler? ve bunlar değil miydi tarihin her evresinde tetikçilik yapıp üniversiteleri bölenler? hani nerede, niye dokunulmuyor bunlara? o halde sevgili liberal solcularımız hani şu faşizm karşıtları takkelerini alıp önlerine düşünsünler, bu operasyon nedir?
operasyonun başlangıcında bütün ülkeyi umutlandıran ve bu ülkede bazı şeyler değişiyor mu acaba diye düşündüren ama sonraları işin şeklinin ve biçiminin değiştiğini gözlemlendiren operasyon olmuştur .
eğer ki temiz bir sayfa açılmak isteniyorsa ve büyük bir temiz eller şoku yapılacaksa çok da geçmiş de olmayan şemdinli olaylarından başlamak gerekmez miydi ya da danıştay baskınından ? ... hatta faili mechuller , susurluk olayları ... hatta ve hatta 1980'de ebemizi fiken paşa da hala devlet güvencesinde değil mi ? darbecileri yargılayacaksan kenan evren emekli sirk görevlisi mi peki ?
tüm olayların içeriği bi yana koskoca paşaların daha iddaname bile ortalıkta yokken gözaltına alınış biçimi bile ürkütücüydü ! hatta melih aşığın yazısı daha ürkütücü ! buyrun
Güneydoğu'da her gün bir - iki askerimiz PKKnın döşediği mayına basarak veya açılan ateş sonucu ölüyor. DTP Kongresi Ankara'da bu ortamda yapılıyor...
Abdullah Öcalan ve Murat Karayılan'ın kardeşleri kongre salonunda mutena yerlerde oturuyor.
Dört bir yanda Öcalan posterleri...
Salon Öcalan'a özgürlük diye bağırıyor...
Tabii istiklal Marşı falan okunmuyor...
Onun yerine :Oramar türküsü söyleniyor. Türkü, Dağlıca baskınını övüyor.
Teröre methiye düzülüyor...
Sonra ne mi oluyor? Tabii her zamanki gibi...
Savcılık soruşturma başlatıyor!
Merak etmeyiniz... Hiç kimse gece yarısı yataktan kaldırılıp gözaltına alınmayacak.. iddianame hazırlanıyor diye aylarca hapis yatırılmayacak... Onlara demokrasi uygulanıyor...
kapsamında kaç dtp'li, tkp'li, fazilet partili, mhp'li ve chp'li kişinin tutuklandığı konusunda tereddütler bulunan operasyon. baktığımız zaman görüyoruz ki yakalanların çoğu susurluk davasında adı geçen asker kökenli kişiler... bir de bunların kullandığı piyonlar.
13 ay süren gözaltına alınan kişilerden 48'inin tutuklandığı, toplam 85 zanlının ve supriz zanlıların bulunduğu, 2500 sayfa ile 400 ek klasörden oluşan, gündeme bomba gibi düşen cumhuriyet tarihinin en kapsamlı soruşturma dosyası. evet nihayet sona gelinmiştir. bir aksilik çıkmazsa bugün beşiktaş'daki istanbul adliyesi'nde açıklanacaktır. şahsen en fazla "ergenekon yok" he hö... diyen yüzsüzlerin tavırlarını merak ediyorum. kuyruklarını nereye koyacaklar acaba?
dikkatle incenilmesi gereken durumdur. son açıklamalara göre, durum; 2 emekli paşanın liderliğinde ülkeyi kaosa sürükleyip, darbe yapma girişimidir.
ancak; ey uyuyan yurdum insanı, lütfen şu soruları kendine sor;
- koskoca general, emrinde 100.000 asker varken darbe yapmıyor da, emekli olunca mı yapacak ?
- ele geçirilen el bombaları, şu ana kadar ki tek somut delilken, neden imha ediliyor, ayrıca böyle durumda kanun der ki, ele geçirilen silahlar-patlayıcılar türk silahlı kuvvetlerine teslim edilir.
- sen daha iddianameyi hazırlamadan insanları içeri alıyorsun, 1 sene boyunca suçunu bilmeden yatırıyorsun, ne hakla ?
- eğer 2 emekli paşa, 1-2 üniversite hocası ve 1-2 iş adamıyla bu ülkede darbe yapılabilinecekse, vay halimize.
- bundan 10 sene önce birtakım insanlar, televizyonlarda yayınlanan videolarda ülkenin makamlarını ele geçirmekten bahsetmiştir, bu da darbe değil midir ? bu insan neden abd'den talep edilememektedir ?
- şu an ki başbakanımız değil midir ki, bu ülkenin makamlarını nasıl ele geçirilmesini müritlerine anlatan adamın ayaklarının dibinde fotoğraf çektiren? bu ülkenin savcıları nerededir ?
- eski meclis başkanı, cumhuriyet başsavcısını kastederek, bu dünyada ölüm de var deyip, açık hedef göstermiştir, peki bu ülkenin en büyük değerlerine darbe değil midir ?
artık bizden sadece görmemiz istenenleri değil, bu tarz insanların nelerin peşinde olduğunu görmemizin zamanıdır.
edit: bugün itibariyle, savcı iddianamenin bir bölümünü açıklamıştır; ancak ne gariptir ki, savcının öne sürdüğü suclamaların hepsi, malum gazetelerde defalarca çıkmıştı. uyu Türkiye !
ergenekon terör örgütünün en önemli delili olarak gösterilen darbe günlüklerinde-sarıkız-ayışığı-eldiven- adı geçen herkes anayasaya kerşı gelmek ve hükümeti güç kullanarak düşürmek gibi ağır suçlamalarla gözaltına alınır veya tutuklanırken bizzat darbe günlüklerini yazan özden örnek in neden ifade vermeye bile çağrılmadığını bir türlü anlamadığım operasyon.
yoksa
(bkz: #3641228)
