iP genel başkanının tutuklanma gerekçesi olan operasyondur. Sayın Doğu Perinçek, 28 nisan 2008'de Sedat Ergin-Milliyet ve Tayfun Devecioğlu- Vatan 'a hitaben bir mektup yazmıştır. bu mektup türkiye'de bugün yaşanan birçok olayın perde arkasına işaret etmektedir, bu mektubun ergenekon ile ilgili bir bölümü ise şöyledir :
++
Kamuoyunu bugün de aydınlatıyoruz. Bugün Ergenekon Oprasyonu'nu yürüten örgüt, aynı örgüttür. ister ''Kontrgerilla'' ister ''Gladyo'' adını verin, NATO içindeki isimlendirmeyle, işte o, SüperNATO'dur. Biz yine onunla boğuşuyoruz. Türkiye'nin bağımsız ve demokratik bir ülke haline gelmesi için devletin içinden de, toplumun içinden de bu örgütün KÖKÜNÜN KAZINMASI şarttır. Ama o örgütü ABD güdümlü adreslerde, BOP Eşbaşkanlığı ekseninde bulabilirsiniz; yurtsever kurum ve örgütlerde değil.
Türkiye'de Gladyo, önemli bir değişim yaşadı. 1991'de ABD Ordusu gelip Irak'ı bölüp kuzeyde o Kukla Devleti fiilen kurunca, Türk Ordusu cephesini ABD merkezli tehdide dönmeye başladı. Burada işçi Partisi 'nin aydınlatıcı rolünü herkes bilir. Bunun üzerine ABD, Eşref Bitlis'in uçağını düşürdü ve Türk Ordusu'nun çok seçkin bir komutanını şehit etti. Uğru Mumcu'lar da aynı kapsamda şehit edildi.
1990-1993 Gladyo'nun Türkiye tarihinde bir dönüm noktasıdır. Türk Ordusu'nun ABD'ye tavır almaya başlamasıyla birlikte Gladyo da polis içindeki Fethullahçı yuvalanmanın içine kaydırılmıştır. 1990'lardan beri bunu yaşıyoruz. Ve işte bugün ABD ve AB'den gelen talimatlarla, açık beyanat ve hatta AB Parlamentosu kararlarıyla yürütülen ''Ergenekon Operasyonu'' , dört dörtlük bir Kontrgerilla Operasyonudur: SüperNATO uygulamasıdır.
ankara'dan 7, istanbul' dan 17 kişinin tutuklandığı soruşturma. tutuklananlar arasında cumhuriyet gazetesi ankara temsilcisi mustafa balbay ve sinan aygün de var. ayrıca emekli orgeneraller tolon ve eruygur da gözaltına alınanlar arasında.
bir yıldır davasını açarak adı ergenekon davasına dönüştürülümeyen operasyondur. bu ya beceriksizliktir ya da hesaplaşmadır, korkutmadır, yıldırmadır...
istanbul cumhuriyet başsavcılığı acaba elindeki 49 tutukluya ne zaman bir dava açarak kendilerini mahkeme önünde savunma hakkı verecektir. bana ama gözaltı kararlarını da hakimler veriyor mahkeme veriyor geyiklerini anlatmayın, bu işlerin içerisinden biriyim, bu insan hakları ihlalidir, bu ayıptır, bu beceriksizliktir, bu arkasında başka işlerin olduğunun açıklamasıdır...
akp aleyhine her gelişme sonrasında intikam almaya yönelik ya da öncesinde tehdit etmeye yönelik gözaltılar olduğu sürece bu memleket adam olmayacaktır.
bu olaylar türkiye de hiç kimsenin kişi hürriyetinin güvencede olmadığını göstermektedir.
ayrıca nazlı ılıcak adlı oğluyla yan yana bir durumda masasında dansöz oynatırken insan hakları savunucusu olan, akp li olan, islamın savunucusu olan kadın olan birisinin gözaltına alınanları türkiyenin bağırsaklarında yaşayanları temizlemek diye bahsetmesi utanç vericidir. bağırsakta yaşayan ve asıl oradan doğal yollarla atılması gerekenler paşalara, adam gibi adam yazarlara, başkanlara bunları diyenlerdir.
bütün nato ülkerinde çözülen gladio, bizde yok denilerek hasır altı edilmişti. şimdi var olduğunu anlıyoruz* ve çözülmesini bekliyoruz. ergenekon operasyonu, ordudaki natocularla ergenekoncuların rekabetinin meyvesi. herşey şuna dayanıyorur: güçler savaşı..
sizi gidi şerefsiz adiler, vay aq ibneleri, uç kuruşluk köpekler.
not: yukarıda yazdığım sosyal masturbasyon içindi, kesinlikle kimseye hakaret içermez. aksi taktirde bu entry'i nerelere giderdi bilemiyorum.
almış başını gitmiş operasyodur. 4 milyon sayfadan bahsediliyor, oku oku bitmez. olur olmaz herkes operasyon dahilinde içeri alınmış. bazıları için yok ebesinin amı ali sami diyesi geliyor insanın, öyle alakasız adamlar var. yalnız hepsinin bir ortak noktası var; akp karşıtı olmaları. kimse bana burda bu operasyonu savunmaya kalkmasın, yemin ediyorum evinizi bombalarım. ha ondan sonra ben de gözaltına alınırım o ayrı.
operasyon başlayalı bir yıl olmuş, iddianamesi daha dün bitiyor. ulan insan hakları denen şeyden haberiniz yok mu sizin be sözde yetkililer? efenim avrupa insan hakları mahkemesi bu dava açılmadan ortaya çıkan gözaltı süresinin uzatılmasını insan hakları ihlali sayıyor. belirli bir zaman dilimi yok ama, koskoca bir yıl da değildir herhalde. şimdi tut ki, 1 yıl önce tutukalanan adam suçsuz çıktı, ne olacak? o adamın bir yılını kim geri verecek? böyle hak mı olur, böyle hukuk mu olur soruyorum sizlere? bu nu da geçtim, öyle gözaltı mı olur yahu? gözaltına mı alıyorsun, adamı yaka paça işkence odalarına mı götürüyorsun? darbe zamanlarındaki gözaltı olayları bile böyle adice değildir herhalde. şimdi çıkıp biri ''hani lan hukukun üstünlüğüydü'' der ben biliyorum. harbi lan hani hukukun üstünlüğüydü? nerde lan insan hakları. de mi bunları konuşmayalım şimdi, hukukun önünü kesmeyelim, ona güvenelim falan.
gözaltına alınan kişiler hakkında pek bahsetmeyeceğim, içinde çok sevdiğim insanlar da vardı, hiç sevmediğim insanlar da. diyorum ya işte ama hepsinin tek bir ortak noktası vardı; hiç biri akp yandaşı değildi. çok basit örnek; sinan aygün her gün elinde bir adet domatesle tv'lere çıkardı, akp enflasyon söyle ama bak hormonlu domates böyle demiyor diyordu. e bilirsiniz bizim halkımız böyle şeylere önem verir, adam evine her gün domates üzerinden eleştiri alan bir hükümete oy vermez. gerçi sinan aygün de saçmalamış. ne lan öyle ''tek suçum atatürk'ü sevmek''?
efenim biliyorsunuzdur bugün kapatma davası ile ilgili önemli bir gündü; başsavcı gerekçelerini sözlü olarak bildirecekti mahkemeye. operasyonun 5. büyük dalgasının böyle önemli bir güne denk gelmesi de dikkatlerden kaçmadı. bundan önceki baskınlar da da böyle denk gelmeler olumuştu galiba değil mi? yok lan sende öküz altında buza arıyorsun hint'im. başbakanın yapılacak baskınlardan savcılardan bile önce haberinin olduğunu da söylemedim sayın siz. bakın bunu da söylemiyorum; fethullah gülen'in türkiye'ye döneceği gün, gene böyle bir baskın olayı gündeme oturacak.
eski akp milletvekili turan çömez nerden çıktı lan? neyse onu geçiyorum, ondan hiç bahsetmeyeceğim. mustafa balbay falan, yok yok boşver.
tüm bunları söylüyorum ama aslında biraz da tüm bu iddiların doğru olmasını istiyorum. sen 1* yıldır önüne geleni içeri al, iddianame de ortada yok hem; sonra ortaya koyduğun iddianame içi boş iddialar, gereksiz şeylerle dolu olsun. işte o zaman türkiye'nin vay haline, vay bizim halimize. çok canımız yanacak çok, çok can yakacak bu olay cok. bu olay eğer akp'nin bir oyunu ise, bu ülke çok çalkalanacak, kaosa sürüklenecek, millet sokağa dökülecek. korkuyorum sözlük, bu sefer gerçekten çok korkuyorum. hiç bu kadar titrememiştim bir entry'i yazarken.
öyle büyük bir operasyon ki, cumhuriyet tarihinde daha önce böylesi yaşandı mı bilmiyorum. bu kadar adam gözaltına alındı, bu kadar yaygara koparıldı, eğer bunun sonunda gaffar okan, uğur mumcu cinayetleri çözülmezse, şemdinli olayları açığa çıkmazsa, susurluk'ta olanlar bir bir ortaya dökülmezse, pkk'nın kökü kurutulmazsa sıçarım kafanıza. yani bu kadar büyük yaygaradan sonra insan bunları bekliyor.
ve en son iyi dileklerimde bulunayım; dilerim bu olaydan demokrasi, hukuk ve halk kazançlı çıkar. dilerim bu olay ülkeyi kaosa sürüklemez de, bir adım öteye götürür.
cumhuriyet tarihinin en geniş kapsamlı soruşturması. öyle ki birbirinin zıddı gibi görünen kişiler bile -bilerek veya bilmeyerek- bu örgütün kullanım alanına girmiş. hafta sonunu merakla bekliyoruz. tabii ki yeni belgeler ortaya çıkmazsa...
italya'daki gladio'nun ortaya çıkarılmasının sürecini bilenler, ülkemizdeki derin devlet ile uğraşmanın ne denli zorluklar taşıdığını bilirler. çok uzun zaman önceden beri yapılması gerekenler yapılmaktadır. ülkemizde belki de ilk kez demokratik kurumların savunulması için hukuk yolu nisbeten doğru biçimde kullanılmaktadır. bu operasyon eğer doğru sonuçlandırılabilirse, yunanistanın 1974 sonrasında yaptıklarını belki de biz ancak şimdi yapabileceğiz. çünkü yunanistan 1967 darbecilerini 1974 yılından başlayarak yargılamıştı ve bir çoğu hala hapisten çıkamadı. artık yunanistan'da darbe yapmak kolay değil. umarım bizim ülkemiz de bu günleri görecektir.
ülkemiz emekli generallerin at oynattığı bir meydana dönmüştü. yaptıkları bir çok darbe hazırlığı ortaya dökülmesine rağmen kimse onların üstüne gitmeye cesaret edememişti. bu ülke tarihinde belki de bir ilktir. 1960 sonrasında, hukuk dışı biçimde iktidara el koyan darbecilerin, diğer kimi darbecileri * kendi hukukları içinde idam etmesini saymazsak...
geçmişte glu glu dansı yapıyorlar diye suçlananlarla, şimdilerde yapılan operasyonlara sevindiği için ergenekon şakşakçıları diye nitelenenlerin hangi toplumsal, sınıfsal ve politik tabana oturduklarının karşılaştırılması gerekir. bu ikisinin arasındaki farka kafa yormak, bu süreci çözümlemek, son 10-12 yılı anlamaya başlamak demektir. slogancılığı aşmak ve resmi tarih ya da liseliler için tarih düzeyini aşan bir bakışla çevreye yeniden bakmak demektir. zor bir iş ama operasyonun başarıya ulaşmasından daha zor değil.
tam anlamiyla kolpa gözaltilarin oldugu operasyon. hükümete karsi olanlara gözdagi ve camur atma operasyonu haline alan operasyon.
2500 sayfa iddaanamesi varmis sanirim türkiye'de bugune kadar islenen tüm suclar bu operasyonda aranan adamlara ait ya da bu iddaaneme resimli bir fotoroman gibi o yüzden bu kadar cok sayfa tutuyor.
1200 safadan oluşan bir iddianamesi yazılan ama gereksiz yazılar, tekrarlar, asılsız olduğu anlaşılanlar yüünden kısaltılması istenen, bu nedenle bir bakışta 400 sayfası silinerek 800 e düşürülebilen, ben okusam 1 sayfaya düşürebileceğimi bildiğim operasyondur.
o bir sayfada da sanıkların beraatini talep ediyorum şeklinde bir cümle olurdu muhtemelern...
son gelen bilgilere göre, ergenekon terör örgütü diye lanse edilen oluşumun -varsa tabi böyle bir şey, henüz bilmiyoruz- yargılanması için en önemli kanıtlar olan ümraniye'deki gecekonduda ele geçen bombalar, imha edilmiş!
düşünün, türkiye için çok önemli gelişmelere neden olacak ve gerçekten iyi niyetli bir operasyon başlatıyorsunuz ama elinizdeki en önemli delilleri imha ediyorsunuz. hepi topu 27 el bombası, ulan bana verseniz ben bile saklayabilirdim o bombaları, başına da bir şey gelmezdi merak etmeyiniz.
bir ergenekon operasyonu var, hükümete muhalif isimler içeri alınıyor, sanıklara neyle suçlandıkları bilgisi verilmiyor, sadece "darbe yapmaya teşebbüs" ettikleri bilgisi veriliyor -aslında o da verilmiyor, basından öğreniliyor, içerideki derin gırtlak bir kısım medyaya "ötüyor"- deliller karartılıyor, deliller imha ediliyor, somut bi şey yok...
bravo ya, harbiden, türkiye'nin tarihindeki en önemli operasyon olarak lanse edilen operasyona bak hele.
hakkında yapılan yorumların komedi filmine dönüştüğü operasyondur.
zira bazı yazarcıkların malum sebeplerden daha dün göklere çıkardığı devletin savcıları bugün ikinci plana atılmış,
yapılan operasyonu hükümetin yaptığı, hakkında hiçbir delilinin olmadığı, listeden o piti piti karamela sepeti yöntemiyle seçilen şahısların yine hükümet tarafından gözaltına alındığı bir operasyon gibi düşünülerek entarimsi yazılar dökülmeye çalışılmıştır.
tanımı yapmışken şunu da söylemek farz oldu;
mal mısın la sen,
hükümetler ne zamandır operasyon düzenler oldu?
eline yeni başlayanlar türkçe kitabını mı versek bilemedik şimdi,
ahaha bir de ellerinde "örgütün planlarına dair hiçbir bilgi yok" söylemlerinde,*
google tespiti mi yaptın nedir?
adını kendi koymak demişken, gel canım ben de senin adını koydum. *
görünüşe bakılırsa adil bir yargılama olursa savcının elinde patlayacak dava..
şimdi bir bakalım..
sinan aygün'ü hiç bir yerde kayıtlı olmayan bir suikast silahı ile ilişkilendirme için kurulan kumpas , silahın vaktinden önce yine sinan aygün tarafından yerleştirildiği yerde bulunup polise araştırılması için teslim etmesi ile bozuldu..
su ana kadar kimsenin görmediği bayrampaşa'da bulunduğu iddia edilen el bombaları nedense kriminal incelemeden hemen sonra jandarmaya teslim edilmesi ve sanıkların belirli bir itirazı göz önüne alınarak mahkeme başlayana kadar saklanması kanuni zorunluluğuna rağmen alelacele imha edildi.
alparslan aslan'ın veli küçük ile çektirdiği iddia edilen ve ergenekon davasının en önemli kanıtlarından biri olduğu söylenen fotoğraftaki kişinin alparslan aslan olmadığı, stockholm'de yaşayan azeri asıllı bir öğrenciye ait olduğu aslan'ın fotoğrafın çekildiği isviçre'ye hiç gitmediğii hem alparslan aslan'ın kendisi, hem de babası tarafından ifade edildi. zaten alparslan aslan'ın fotoğrafın çekildiği tarihte gümrüklerde yurt dışına çıktığına ya da girdiğine dair ne hiç bir kayıt bulunamadı.
bunlara rağmen bu soruşturmanın akp muhaliflerini susturmak üzere faşist bir planın parçası olarak tezgahlanmadığını iddia edenler beri gelsin. ben iq testinden geçmelerinden sonra bolca balık yemelerini ve b vitamini kullanmalarını öneriyorum.
tabi kapalı olan idraklarını açabilmeleri için psikolojik destek de şart..
medya, siyaset ve özelde sözlükte irtica aleyhtarı kisvesi ardına saklanmış tek parti diktası heveslisi ulusalcı faşistlerin aleyhte fikir beyan ederek kendilerini açığa çıkarmasına neden olan operasyondur.
yürürlükteki kanunlara uygun yürütülmektedir. bu da darbeci faşistler ve yandaşlarının elini kounu bağlamakta hatta sıra bize mi geldi diye kabus görmelerine neden olmaktadır. darbe tezgahlarını, demokrasi karşıtı oluşum ve ilişkiler ağını sağır sultan bile duymuş olmasına rağmen üzerine gidecek cesaret anncak bu oluşumun doğrudan hedefi olan siyasi partinin iradesi ile oluşmuştur. ergenekoncu muhalefetin iktidarında bir savcı için bırakın bu davayı açmayı, açılmasını düşünmenin bile meslekten men cezası gerektireceği aşikardır.
uydurma haber ve yorumlarla olayı küçümsemeye çalışanlar add başkanı darbeci general emeklisinin ofsinde bulunan eylem planlarını görmezden gelmekte, darbeci kafalarındaki gözler o bilgileri görememekte ergenekoncu yayın organlarının haber ve yorumlarını delil olarak nümüze sermeye gayret etmektedirler. çabaları nafiledir. darbe vb. planlarla kişise hırsları uğruna ülkeyi ateşe atmaya kalkanlar er geç bu ülkede hakettikleri cezayı yargı önünde vereceklerdir. kimbilir belki yarın belki yarından da yakın...
iddianamesi merakla beklenen operasyon. görelim bakalım bu adamlar akp karşıtı olmaktan başka ne yapmışlar. nerelere bomba atmışlar.
bende artık geceleri rahat yatmış olurum hem. o kadar kişi gözaltına alındı ki bir ucu bana dokunacak diye diken üstündeyim. eşyalarım sürekli toplu vasiyette ve hiçbir delil barındırmıyorum odamda.
neticesinde atatürk'ü ve cumhuriyeti seven insanlarız yani tehlikedeyiz.
mit BAŞBAKANA ve emniyet içişleri bakanlIĞIa bağlı olduğu için, operASyondan rahatsız olanların hükümet erkanını tehdit ettiği operasyon.
EDIT: MiT BAŞBKANLIĞA DEĞiL DOĞRUDAN BAŞBAKANA BAĞLIDIR. (bkz: MAHiR KAYNAK).
ilki savcı zekeriya öz'ün erdal sarızeybek'e yaptığı baskı ile ilgili , ikincisi haziran 2007'den beri tutuklu yaşam savaşı veren kuddusi okkır'la ilgili günün haberleri.
