türkiye ve suriye daha 7.5 yıl öncesine kadar birbirine husumetle bakıyordu. sürekli gerginlikler yaşanıyor, iki ülke zaman zaman savaşın eşiğine geliyordu. biz geldik, esad kardeşimle oturduk, iki ülke arasındaki meseleleri konuştuk, istişare ettik, müzareke ettik.
ve türkiye ile suriye’yi bölgenin iki kardeş, iki dost ülkesi haline getirdik mi?
-eveeeeeet
her alanda işbirliğine gittik mi?
-eveeeeeet
ekonomide, ticarette, dış politikada, kültürde, sanatta, ulaştırmada, bayındırlıkta işbirliği anlaşmaları imzaladık mı?
-eveeeeeet
suriye ile aramızdaki mayınları temizlemek için adımlarımızı attık mı?
-eveeeeeet
suriye ile aramızdaki vizeleri kaldırdık mı?
-eveeeeeet
şimdi benim gaziantepli kardeşim cebine pasaportunu koyuyor, istediği gibi halep’e gidiyor, şam’a gidiyor. halep’teki, şam’daki, lazkiye’deki, hama ve humus’taki kardeşim cebine pasaportunu koyuyor, gaziantep’e geliyor. soruyorum, kim kazandı? gaziantep kazandı dii’mi?
-eveeeeeet
esnaf kardeşim kazandı dii’mi?
-eveeeeeet
tüccar kazandı dii’mi?
-eveeeeeet
sanayici kazandı dii’mi?
-eveeeeeet
vatandaşım kazandı di mi?
-eveeeeeet
bütün o korkuların, bütün o tehditlerin ne kadar boş olduğu ortaya çıktı. düşman üretme politikasından yarar değil zarar gördüğümüz ortaya çıktı.”
evet, diyalog yukarıda. dinleyip yazarken atlamış olduğum yerler olabilir.
şimdi soruyorum sizlere.
tutarlılık nedir?
eğer bu tutarsızlık ise kandırılmış mıdır?
eğer kandırıldıysa bir daha kandırılmayacağının garantisi nedir?
şüphesiz ki sabah söylediğinin öğlen tersini söyleyen akşam ise sabah söylediğine dönen şahıslar açısından normal karşılanması gereken söylemlerdir. öyle bir tutarsızlık örneği ki bunlar feto denilen hain ile 10 sene beraber yürüyüp o 10 sene boyunca kendisini uyaran dikkatli olunmasını söyleyenleri vatan hainliği ile suçlayıp 10 sene sonunda o hain tarafından saldırıya uğrayınca 10 sene boyunca kendisini uyaranları fetocu olmak ile suçlayıp gene "vatan hainleri" diyebilen birisi bu adam..
pkk denilen şerefsizler ile görüşen şerefsizdir deyip hemen akabinde müzakere başlatan "sıkıntısı olan bana gelsin" diyen o arada kendisini eleştiren muhalefete "analar ağlasın istiyorlar kardeşlerim" şeklinde yüklenen sonrasında masa devrilince ve pkk denilen şerefsizler ortalığı karıştırınca muhalefete dönüp "işte bunlar pkk ile beraber yürüyor kardeşlerim" demiş kişi gene bu adam..
ışid denilen vahşileri öfkeli gençler olarak gören onlara lojistik destek sağlayan sınırlarımıza ellerini kollarını sallaya sallaya girmelerini sağlayan hastanelerde tedavi ettiren ama sonra amerika ve rusya bunların karşısına geçince hemen karşısına geçip gene muhaliflere "ışid destekçileri" diyebilecek kadar enteresan bir adam..
örnekler o kadar çok ki yazmakla bitmiyor. zamanında başkanlık sistemi için "amerikanın oyunları bunlar bu ülkede başkanlık olamaz" demiş. zamanında "3.köprü fuzulidir bunu teklif edenler rantçılardır" demiş. zamanında daha neler neler demiş ama yazmanın pek bir faydası yok göremiyorlar çünkü destekçileri. evet..
suriye ile gerilim tamda o donemde fetö akp arasısındaki sürtüşmelerle başladı. başbakan o zamanlar devlet içinde ki mekanizmadan habersiz araplarla her pazarlığı yaparım komşu ile sorunlar ortadan kalkar diyordu. ki ne olduysa ondan sonra oldu.
bunun bir örneği rus uçakları. ve rus konsolos olayı. tamamen türkiye den bağımsız eylemler. feto terör örgütünün türkiye yi yalnızlaştırma çabası.
Al sana " biriyle dost oldun mu hep dost, düşman oldun mu hep düşman kalacaksın" demeye getirilen klasik chp zihniyetinden bir resital.
Üstelik bunu ortaya koyanlar da 40 50 yaşında ki koca koca chp liler.
Ey mubarek! Sen bunca yıldır her dostunla dost, düşmanınla düşman mı kaldın? Hiçmi aldanmadın, hiçmi kazık yemedin, hiçmi yanılmadın? Sen nasılsan toplumlar da, devletler de öyledirler.
Bu tümelci zihniyete şunu sormak lazım:
Madem akp 5 yıllığına suriye ile barışıp sonra tekrar düşman oldu, akp öncesi gelen bu kadim düşmanlığın sebebi nedir?
Şimdi akp, "yıllardır suriye ile düşmanmışız düşman gidelim, hiç barışa kendimizi zorlamayalım" mı demeliydi doğru politika için?
Esad rejiminin yıllardır kürtler e vatandaşlık hakkı vermediği, kürtler in de bu yoksuluktan ve sefaletten dolayı pkk ya paralı militan olduğunu bilmeyen yok. Esad a, "kürtler e vatandaşlık hakkı ver, demokrasiyi ülkene sok" demek hata mı, suç mu?
Esad kendi ülkesini bombalamaya başladığı zaman, tarafsız olmak mı insanlık, mazlum bir halkın arkasında durmak mı?
Abd, rusya, ab ülkeleri, tâ dünyanın bir ucundan kalkıp suriye ye müdehale edip, ayar veriyor bu suç değilde, 3 milyon vatandaşını bize pompalayan esad a " katil" demek mi suç?
nasıl da seviyorsunuz hemen sizden olmayanlara parti yakıştırmayı.
chpli olduğum nerede yazıyor? önce şu ön yargılarınızdan kurtulun.
sizden olmayan herkes ya hain, ya fetocu, ya komunist, ya chpli, ya bilmemneli.
kardeşim, neden kabullenemiyorsunuz kandırıldığını?
ne güzel itiraf ediyorsunuz işte.
dün onla dosttu, bugün onla düşman.
ben gidip de elele, dizdize tatillere çıkmadım ailecek. ben gezmedim yatlarla esadla birlikte.
bunun tekrarlanmayacağının garantisi yok.
en yakındaki adamlar fetocu çıktı diyoruz.
2-3 sene sonra hasta olur, sağlık problemi çıkar, bilmemne olur, yardımcısı aynı yetkilerle başa geçecek.
ya bu yardımcı da bilmemne fraksiyonundan bir teröristse? ya fetocuysa?
ülkemiz elimizden kayıp gittiğinde nasıl ödeyeceksiniz vebalini?
popülizmi kullanıp icraati gerektiği kadar yaparak işlerini yürüttüğünün apaçık göstergesidir. destekçilerinin de ne yaptığı artık ayan beyan ezber olduğu ortada. çantalarında yaftalar biriktiriyorlar, sonra cart diye yapıştır, karala, kenara at. kolay değil mi?
yazılanlarda tayyip Erdoğan ın kandırılmış olduğuna ilişkin bir iddia dışında yorum da yok zaten, buradan hangi partiye oy verdiğine nasıl ulaşıyorsunuz merak ediyorum. ha, kandırıldığını söyleyen chpliler olsa anlarım da..