Malatya'da açıklamalarda bulunan AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'anayasada başörtüsü güvencesi' için CHP lideri Kılıçdaroğlu'na 'referandum' çağrısı yaptı. "ilk defa bugün açıklıyorum. Sıkıyorsa gel bu işi referanduma götürelim" diyen Erdoğan, "Parlamentoda çözülmüyorsa millete götürelim, kararı millet versin" diye konuştu.
torba referandum yapıp içine kimbilir neler katacak_? Soma faciasından sonra madenler ile ilgili torba yasa çıkardılar. torba yasada balıkesirdeki kağıt fabrikasının ihalesiz satılması da vardı. karşı çıkanlara madenciler ölsün mü yani diyorlardı.
kılıçdaroğlu tayyibe payanda olmak için chp'nin başına oturtulmuş, satılmış bir adam olmasa "tamam, hadi gel o referanduma doldurduğun arapları ne yapalım diye bir soru daha ekleyelim" der. o zaman görürürüz erdoğan nasıl çalkalıyor.
çok ciddiyim kafayı iyice yememek için televizyondan haber açıp izlemiyorum, bilmediğimden soruyorum. Zaten başörtüsü takmak ya da çıkarmak serbest değil mi? neyin tantanası hala bu. sene 2022 olmuş halimize bak.
bu nedir arkadaş. az önceki söylediğimde haksız mıyım yani? başörtüsü referandumu derler, seçimler ile ilgili mesela 50+1 değil de en yüksek oy alan cumburbaşkanı olsun diye madde koyarlar. şeytan - pabuç denklemi hiç şaşmıyor bunlarda.
suriyeli ve afganlar için referandum yapılsın önerisine "her şeye referandum mu yapılırmış" cevabı veren malum şahsın çağrısıdır. bunun takipçileri cidden görmüyor duymuyor anlamıyor hiçbir şeyi. laf söylenince köpürüyorlar. adam işine gelen her şeyi sandığa götürüyor biliyor ki siz onun emrettiği oyu vereceksiniz ama işine gelmeyen hiçbir şeyi size sormuyor bile direkt kendisi karar veriyor. adam yerine konmamak hiç mi zorunuza gitmiyor arkadaş.
içimden bir ses sürekli ama sürekli;
'erdoğan ile kılıçdaroğlu'nun perde arkasında can ciğer olduklarını ve ortada bir danışıklı döğüş olduğunu' söylüyor ve de bu yıllardan beri böyle.
pas ve gol, özetle takım oyunu!
Türban meselesi toplumsal olarak çoktan çözülmüş bir meseledir zaten. Bu mesele siyasi olarak çözülmemiştir ki çözülmesini de istemiyorlar. Şayet çözülse elde başka malzeme kalmayacak. Mağdur edebiyatı yıllardır iş yapıyor, hala da iş yapacaktır. işin en sinir bozucu tarafı da mağdur olmadığı halde mağdurum diye bağıran zavallı şahsiyetlerdir.
