yıllar önce bilkent üniversitesi'nde yaptığı bir söyleşide "ne güzel bir çocuk" diye düşünmüştüm söylediklerine istinaden, çizdikleri çocuk kalbinin bize bir armağanı gibi. öz ile biçim arasında çekişme yok, uyuşum var, üstelik pek de eğlenceli biri. seviniz. güzel insan. ha bi de çok uzun boylu.
okan'ın yanına böyle bir makinist gerekiyormuş sanırım senelerdir. birbirlerinin boşluklarını dolduruyorlar şu anda resmen programda. çok güzel bir program oluyor bundan sebep de.
teşekkür ediyoruz kendisine.
bugün selçuk üniversitesini şereflendirmiş usta çizer. o değilde ulan ne mal bizim bu öğrenciler salak salak sorular mı dersin annesiyle sesli konuşan kız mı yok dersin dikkat çekmeye çalışanlar mı dersin tuhafsınız lan çok ben olsam dahada gelmem derdim yani.
trakya üniversitesi'nde yaklaşık bir buçuk saat önce sona eren söyleşisinde salonu tamamıyla doldurmuş adam. söyleşiden çok tek kişilik gösteri gibi oldu. kısa oldu, öz oldu ama bizim oldu.
kendisi kocaeli'de vereceği söyleşiye davetiye dağıtıyor.
info@erdilyasaroglusohbetleri.com'a mail atacak ilk 200 kişi bu eğlenceli söyleşiye 2 kişilik davetiye kazanıyor. söyleşide kaan sezyum da djlik yapacakmış. bende bi davetiye var ama söyleşinin kocaeli'de yapılacağını maili attıktan sonra öğrendim. hehe. isim soyisim sorulmasaydı girişte, kocaeli'deki yazarlardan birine verebilirdim bu davetiyeyi.
Yaz sıcağında kısa kollu
karikatür adamlar çizerken ,
hava soğuduğunda farkında
olmadan uzun kollu çiziyorum.;
iyice soğuduğunda da atkı
ve beresi eksik olmuyor.
işin garip tarafı, bunu
15 sene sonra fark etmem;
saba tümer'in programında karısıyla ikisini şaşkınlıkla izledim. inanılmaz bir şımarıklık hakimdi.ki çok severdim e. yaşaroğlu'nu. begüm kütük daha sempatik ve doğal geldi. erdil yaşaroğlu sürekli espiri yapmaya çalışan komik adam rolündeydi. yani çok iticiydi.