fakirlerin gezi aracı. yurtdışında parası, okul, kurs ya da dil eğitimine yetmediği için kullanılan araç. dönüşte yüz bin dolar harcamış gibi övüneceklerini , anlatacaklarını tahmin edebiliyorum. hristiyanlarınkinin kaç santim olduğunu tespit etmek için meraklananlarda vardır.
Giden arkadaşlarımın facebookta paylaştıkları fotoğraflardan yola çıkarak gayet içmeli sıçmalı ortam olduğunu anladığım şey. istisnasız hepsinde durum bu vallahi.
eylül ayında ispanya'ya gideceğim öğrenci değişim programıdır. aile yanı konaklama ile ilgili avantajı ve dezavantajlarıyla yoruma muhtacım sözlük. bilgilendirme için mesaj atarsanız çok sevinirim.
kısaca hayatınızda içki, parti ve seksin patlama yaptığı yaptığı bir dönemdir. o kadar dertsiz tasasız hissedersiniz ki sanki burası cennet dersiniz (dersleri sorun etmezsiniz, sürekli parti, gırgır şamata). hayatınızın 5-6 ayı, ya da 1 senelik gittiyseniz o 1 sene, size "hayat dediğin bu olmalı ya" şeklinde hissettirir. bir de gözlemimden size bahsedeyim. açıkçası genelleme yapmayı sevmem ama Türk kızları uyum sağlayamıyor bu işe. "vay bu bana yazıyor", "bu bana iş atıyor" şeklindeki Türk kız arkadaşlarımızın tavırlarından dolayı neredeyse bütün erasmus grubundan soyutlanacaktık. erkeklerden bir gram uyum sağlayamayanı görmedim çünkü açıkçası bizim uyum sağlama gibi bir derdimiz olmadı. Türkiye'de nasılsak orada da öyle davrandık ve hiçbir tepki görmedik. Dürüstçe söylüyorum, eğer ki Türkiye kafasından çıkmadıysanız ya da çıkamayacaksanız, sevgili Türk kızları, lütfen bu program için kayıt olmayınız. bu programa dahil olmak, sizin fiziksel ve psikolojik olarak iyi olmanızı dert edinecek Türk erkeklerine gereksiz bir sorumluluk olmaktan öteye geçmeyecek ve gerek kendinizin gerekse bu bahsi geçen arkadaşların erasmus tecrübesini zehir edecektir. ilgilenenlere duyurulur.
Bana sen katılma ulan ayı demiş eğitim programı. Ortalamam yetti, yazılı sınav süper, sözlü sınav bir o kadar iyi. Tercih yapacağız yazdım portekizi. Çılgınım ya. Bir kaç gün geçti ben bu arada portekizde ki Üniversite ile mailleşiyorum, aramızda iyi hani. Sonra nedendir bilmem bir mail attı, bak canım burada ki derslerin çoğu portekizce sende portekizce yok hiç boşuna zahmet etme, portekizce sertifikası olmadan bir daha bana yazma, sincerly. Yazmadım ben de, hala buralardayım işte.
Erasmus; treni kaçırdık mı, rotar yaptı mı, ulan akşam nerde kalcaz, sabah nereye gidelim, bu zenciler bizi ziker mi, dönüşümlü uyuyalım, param donumda, şurda bi oturak da dinlenek, ordan değildi ya burdan gidiyoruz, kaybolduk a.q, metroya kaçak binerkenki yakalanma duygusu, yolculuk sırasında hiç tanımadığın ve belki bir daha da hiç görmeyeceğin insanlarla samimi sohbetin ve çok daha fazlasıdır.
ismini Desiderius Erasmus'tan alır. desiderius erasmus aslında erasmus değişim programını insanların ne için kullandığını görse mezarında ters dönerdi.
erasmus'un günümüzde tek bir anlamı vardır. üniversite öğrencilerinin uluslararası seks yapmasına yarayan bir programdır.
yani ben gidip alman kızın pompalayacağım. macar erkeği gelip bizim kızları düdükleyecek. yunan italyan'a kayacak. ispanyol fransız'a derken ortada çok büyük bir kaynaşma olacak. erasmus aslında tam olarak budur. işte bunun yanısıra ders falan da alıyorsun bir ara.
2015-2016 eğitim öğretim sezonunda Litvanya vilniusta yapacağım aktivite. Benim gibi seneye litvanyada olacaklar varsa özelden yazabilir, tanışabiliriz.
2015-2016 eğitim öğretim sezonunda yapacağım aktivite. Kültürel etkileşim önemli * Tercihlere Polonya, litvanya, ispanya yazdım. Bakalım hangisi gelecek.
erasmus'u en güzel anlatan film, cedric klapisch'in "ispanyol pansiyonu" filmidir, barcelonaya erasmus'la giden bir fransız öğrencinin 1 senesini anlatır, seyredilesi gençlik filmidir.
Diğer sene için benim de yapmak istediğim üniversite yurtdışı öğrenci değişim programıdır.
ispanya ya da litvanyaya bu yolla gitmiş arkadaşlar bilgilendirirlerse çok bahtiyar olurum.
Türk gençlerine hayatlarının en azından 4 ayını tayyipsiz geçirme fırsatı veren mükemmel program.
Edit: almanya'ya gidilecekse bin bir çeşit evrak işi ve bürokrasisiyle insanı hayattan soğutan program. Üniversite öğrencilerine çektiğiniz o kaçak işçi muamelesini siksinler.
Kâh metrobusle okula geldiğimden olsun kâh abimle tek kaldığından olsun kâh biraz fakir olduğumdan olsun ne kadar istesemde katılmaktan vazgeçme durumunda olduğum projedir. Çocuk haşat olurdu sabahın köründe Avcılar istasyonunda , metrobüse binerken. Bide çocuk terlikle halıya falan basar şimdi.. Abim döver lan o çocuğu.. Yazık olur abi o çocuğa, en iyisi katılmamak işte. > >
polonyada yaptigimdir. varsova'nin sokaklarinda kosturmak vardi yine simdi. ozledim seni be polonya ! her ne kadar laftan anlamayan izbandut gibi adamlari otobuslerde bilet kontroloru yapsaniz da, ingilizce bilmeseniz de, fakir olsaniz da ozledim sizi be !
universitem almanya, ispanya, fransa, italya, Polonya, çek Cumhuriyeti gibi seçenekler sunuyo ancak hiçbirinin ana dili ingilizce değil ben bunlardan birine gidersem ingilizcemi nası geliştircem diye merak ettiğim program.