bizim mikro iktisat hocamız tonla yabancı üniversite saydı cümle bitimine mütakip noktasını koymaya çalışırken anladım ki erasmus ile eğitim aldığını. 2,5 saatlik dersin 1.5 saati öğütle geçiyor. keşke bütün erasmuslar faydalı olabilse!
diplomada başka üniversite adlarını yazdırmak için birebir.
başka ülkelerin kültürlerini öğrenmek, yeni insanlarla tanışmak adına süper bişey olmalı. param olsa gider kendim gezerim oraları. eğitim bahanesi ile gitmem! *
bugün başvurumu* yaptığım ancak domuz gribi endişesiyle başvurumu çekmeyi düşündüğüm program. avrupa'daki yaygınlığı konusunda bilgisi olan yazarları bilgiledirmeye davet ediyorum.
erasmus bir kültür paylaşımı programdır. öğrenci değişim programı değildir çünkü gittiğiniz ülkeden karşılık olarak öğrenci gönderilmez. temel amaç gittiğiniz ülkenin kültürünü öğrenmek ve kendi kültürünü tanıtmaktır. büyük ihtimalle gidilen yerlerde pek çok farklı yerden gelen erasmus öğrencisi de olacağı için onları tanıma fırsatı da yakalarsınız.
kültür öğrenmek ve tanıtmak için ev partileri en uygun ve en şahane ortamlardır . gerçek anlamda, filmlerde grülen cinsten partilerdir.
tabi programı kötüye kullananlar yok mu? tabi ki var. bu şahıslar yerel halkın erasmus öğrencilerini öğrenciden ziyade tam zamanlı sarhoş olarak görmelerine sebep olurlar.
günümüzde kendini bilen her ögrencinin mutlaka katılması gereken bir programdır.
bu proğramdan sonra insanın geride bıraktığı hayata alışması zor olduğu gibi, en zor kısımlarından biri de türkiye' de hediye bekleyen insanlara hediyelerini verirken ki surat halleri oluyor. beğenmiyorlar arkadaş, evet getirilen hediyeyi beğenmiyorlar.
siyahi rapçilerle birlikte, bağlama çalınan bir pavyona gidip ** , baklava yemenin doğal hayat akışı içinde olduğu; aslında eğitim daha da bir aslında gezip tozutmak amacı taşıyan öğrenci değişim programı.
gezmek, tozmak, dağıtmak, farklı eğitim sistemlerini tanımak, erişmenizin normalde güç olduğu bilgi ve deneyimlere ulaşmak, zilyon memleketten zilyon arkadaş edinmek; bir ömür anlatabilecek kadar anıya 5-6 ay içerisinde sahip olmak demektir.
bunun yanında da bürokrasinin ananızı ağlatması, hem kendi ülkenizde hem de gittiğiniz ülkede tüm devlet kurum ve kuruluşlarıyla papaz olmanıza neden olması, hep ama hep bir yerlerde tıkanan işler ve sorunlar bulunması dolayısıyla ömrünüzden birkaç yılı götüren değişim programıdır.
okulunuzu 4 yılda bitirmek gibi hayallere kapılmadan gitmeniz en iyisidir.
karşılaştığınız sorunları "vay be ben neymişim hepsini atlattım" diyerek, oradaki vaktinizi paranız ve gücünüz bitene kadar gezip eğlenerek geçirmeniz en iyisidir.
getirisi olduğu kadar götürüsü de olan programdır. sınav tarihleri uymaz, denkliklerde sorun çıkar, kredilerde sorun çıkar tam hallettim derken oturma izniniz biter öylece ortada kalırsınız.
rusya gibi, isveç gibi, çek cumhuriyeti gibi memleketlerden hatunların okullarımıza gelerek ortalığı şenlendirmesine sebep olan programdır.
şahsen bu organizasyonu sonuna kadar derstekliyorum.
günlerdir kafayı yememe sebebiyet veren öğrenci değişim programı.
sıkıntılı bir programdır. öğrencinin deyim yerindeyse canı çıkar. evraklar, imzalar, çeşitli dairelerden alınan belgeler derken bir bakmışsınız ki yaz tatiliniz bitmiş. ama katlanılmak zorundadır.
bir kaza bela çıkmazsa, sayesinde fransa'ya gitmemi sağlayan program ayrıca.
aydınlanma çağı filozofudur. kendisi hollandalıdır ancak o kendisini dünyalı olarak görür ve öyle de tanımlar. en ünlü eseri "deliliğe övgü"dür. dönemin en radikal fikirlerini savunan düşünür kişisidir.
en cok portekiz ve turk milletine yarayan program. ayrica evrak karmasasi yasatan adami gitmekten usendiren detaylari olan fekat gittikten sonra geri donmek istememe duygusu peydah ettiren super program.
deep not:henuz mustakbel polonya yolcusu olarak sonradan editlenmek uzere burada birakiyorum.
başlangıçta toplama kampı gibi bir hadise. çünkü her haltı birlikte yerler. yer, içer, yaşarlar hep birlikte güzel, güzel. her üniversite öğrencisinin yaşamasını dilediğim bir deneyim. ayrılınca çok ağlanıyor, duygusal anlar yaşanıyor ama o da güzel.
gidip gelenlerin sürekli "şöyle coştuk,böyle parti yaptık,abi bir şarap gömmüşüz,hacı kızlar feci" diye anlattığı öğrenci değişim programıdır.kendilerine o zaman bozulmasınlar diye sormadım, buradan sormak istiyorum : "lan it dersleri kim geçti?? "
ayrıca dokuz eylül işletme fakültesi öğrencisi için gittikçe kolaylaşan programdır.başvuru sınırı olan ortalamayı 2.5'tan 2'ye indirmişlerdir.ona rağmen ortalamayı tutturamayanları erasmusla askere yollucaklarmış...
1. sınıfın güz yarı yılını 3.00 not ortalaması altında tamamlanması durumunda hep kurulan yurt dışına gitme hayallerinin son bulmasına sebebiyet veren bir programdır.
