https://galeri.uludagsozluk.com/r/1156092/+
Param denklesse de plus top honey burst modelini alsam dedigim gitar serisi. Resmen atesli bir kadin edasiyla goz kirpiyor serefsiz.
custom pro modelinin sınırlı sayıda üretilen tv silver versiyonuna sahip olduğum gitardır. coil tapping ile iki manyetiği de birbirinden bağımsız olarak single yapma seçeneği sunuyor ve les paul kasanın sahip olduğu geniş ton aralığı daha da genişliyor bu sayede. hem single, hem humbucker olarak; hem crunch hem de clean tonlarda her şekilde gitarıma aşığım ve ondan ayrılmayı düşünmüyorum*
ayrıca les paul kasanın o efsaneleşmiş sustaini müthiş zevkler yaşatıyor insana. ve gitarın maun olması öyle bir hacim ve derinlik kazandırıyor ki, kalın mi teline tek bir vuruş yapmanız göğsünüzü titretmek için yeterli oluyor.
gibson les paul, prs se ve esp e-ii eclipse bandına çıkana kadar, kalite olarak bunlara en yakın gitar epiphone les paul'dür. kısacası epiphone les paul serisi fiyatına göre müthiş kaliteli ve kendi fiyat skalasında rakipsiz gitarlar barındırıyor. iki gitar hariç, bunlara rakip çıkabilir**. ayrıca bazı ürünlerinde boyanın ince işçiliğinde* çok ufak hatalar olabiliyor. benim gözlemlerim bu yönde. ama çin üretimi olduğunu da göz önünde bulundurusak çok da kafaya takılacak bir sorun değil bu.
belirtmeden de geçemeyeceğim, üretilmiş en kaliteli epiphone les paul'ler japonya fabrikasında üretilen elitist modelleridir. headstockları da gibson'lar gibi açık kitap şeklindedir. söylentiye göre adından da anlaşılacağı gibi "elit" epiphone les paul olması planlanan ve kaliteli malzeme kullanılan serinin japon işçiliğiyle de birleşince usa gibson'ların dahi önüne geçmesi sonucu gibson firmasının talimatıyla üretimi durdurulmuş bu bebeklerin**.
gibson'un ürettiği les paullere göre fiyat çok ucuzdur ancak son dönemlerde epiphone'nin ürettiği gitarlar kalite özellikle sustain olarak gibsonlarla yarışmaya başlamıştır. hayretle izlemekteyiz bu kapışmayı tiz zamanda bir epiphone les paul edinmeyi yüce rabbimden niyaz etmekteyim.*
studio modelini epey kullandım. eşşek ölüsü gibi bir aletti ama crunch tonlarını severdim. clean tonları da fena değildi.
zaten bir gitardan tüm tarzlara yatkın olması beklenemez. epiphone les paul modelleri genellikle classik rock, blues gibi türlere daha yatkın tonlar verir. yani bunlardan öyle gürül gürül distortionlar alamazsınız. (tabii doğru setupla bu sorunu büyük ölçüde çözebilirsiniz.)
ancak setuplarla uğraşmak yerine epiphone' un ya da diğer markaların les paul kasalı ve aktif emg li, seymour duncan lı modellerini tercih edebilirsiniz.
artık canıma tak eden ve almanın farz olduğu gitardır. derin araştırmalar ve patronla maaş konusundaki yapılan müzakereler sonucu - ki hiç bi bok değişmedi - bu gitarı alacaktır bu bünye. alınca uzun bi süre sözlükten uzakta duracaktır.
ilgilenenlere tavsiyede şöyle verilir; gidin deneyin o sırada o gitarı dükkandan kaçırmak isteyeceksinizdir.
gibson les paul den farkı, squier ile fender arasındaki farktan daha az olan gitardır. *
sustain konusunda gibson kadar başarılı sert riffler için çok uygun bir gitardır.
kafamda deli sorular oluşmasına sebebiyet veren zat-ı gitardır kendileri. slash manyağı bir insan olarak elbette ki gibson les paul manyağıyım fakat öğrenci oluşumun getirisi olan parasızlığım dolayısıyla epiphone'a yöneldim. gelin görün ki bu aralar başka gitarlar deniyorum ve kafam karışıyor. her kafadan da farklı sesler...
özetle, gibson'un yan sanayisidir, güzel gitardır. öperim.