burdayım 3 saattir burdayım elimde mausem kursorla didikleyip duruyorum yazılanları sol frame'deki başlıkları ilham perim olan şarkılar hoparlörden yayın yapıyor yok abicim yok yazıcak birşey yok anketler desen almış başını gitmiş tespit desen yapan var yapamayan var bir başlık tutunca gidip aynı başlığın türevlerini açanlar var bu kadar mı yani olay bu mu yok hocam yazacak adam gibi birşey yok.
sol frame'in kendi kendine aktığını zanneden yazarın düştüğü durumdur. sol frame'deki başlıklar zaten yazarların yukarıdaki kutuya bir başlık yazmaları ve getir butonuna basmaları sonucu sol frame'de oluyorlar. çok zor bir eylem değil bence.
kişinin bir şeyler yazma isteğinin olmadığı zamanlarda ortaya çıkan durum. kimi zaman boş boş sol frame'ye bakıp yazacak bir başlık bulamıyorum ben de. ama daha önce girdiğim entrylere bakıyorum da şimdiki başlıklardan çok da farkı yok.
her yazarın başına gelebilecek bir durumdur. yazmak için bünye zorlanır ama bir sonuç alınamaz. bazen de 'ya aklıma geleni yazim gitsin' tarzı düşüncelerle sol frameden bir başlık seçilir ve saçmalanır. eksi oy sebebidir.
bugün başıma gelen hadisedir. sözlüğün başına geçip,güzel şeyler yazayım dedikten sonra, sol çerçeveye bakıp yazacak bi başlık bulunamamasıdır. bunun nedeni sol çerçevedeki başlıkların lakayıt olmasından değil de sizin ilgi alanınıza giren bir konu olmamasındandır pek tabi.
sol çerçevede yazacak ne olabilr ki diye 1 sonra 2, 3, 4,5 .. aranır ama yine yazacak bişey bulunamaz. hayretler içerisinde kalınır. kardeşim salak mıyım ben yazacak bişey bulamıyorum, bunadım mı ki diye kendi kendinize sorular sorulur. büyük bir ızdırap içinde kıvranılır yazacak bişey bulunamadığı için.
akabinde ben bir başlık açayım denir ki hayrettir yine yazacak bişey yoktur. işte o zaman anlaşılır ki bazen insan ilhami gelmediğinden dolayı yazacak bişey bulamaz. normalidir bu hal ve geçicidir. bu halde yapılması gereken şey, bir şey yazmaya çalışmamaktır. çünki bu halde yazılacak olunursa büyük ihtimalle boktan şeyler yazılır. en iyisi kalemi bir süreliğine bırakmak ve ilhaminin gelmesini beklemektir.
yazar olmadan önce entryler okunulduğu için akla bin bir çeşit gelen fikir akını yazar olunduktan sonra entry yazma telaşı ile gelmemek üzere gitmekte. okumanın beyin jimlastiği olduğu düşünlürse mevzu bundan ibaret kimileri kendini daha geliştirmiş daha yetenekli olabilir ama kimse kimseden derin değil.
sözlükteki diğer yazarları okumak için şahane bir fırsat, hiç denediniz mi? hoş oluyor, başkaları da yazıyor filan ya. bulunamıyorsa fazla kasılmamalıdır, zaten o uzun bulunamama sürecinden sonra bulunan girdiden pek hayır gelmez. misal; mahmut'un aslında kız olması
- alo necmi abi benim, ruhunla sev!
- olm manyakmısın saat gecenin dördü. ne oldu ne var?
- abi mahvolduk.. entry girecek başlık bulamıyorum kaç saattir.. uykularım kaçtı abi.
- anladım. neredesin sen şimdi?
- adnanabilerin evindeyim abi. onu da uyku tutmamış. düşünsene dört saattir kitlendik kaldık abi.
- anladım canım. sen şimdi o adnan' ların arka odaya bi git. orada eski ahşap bir karyola olacaktı. onu bi güzel baltayla parçala.
- anlamadım abi. karyolayı niye parçalıyorum?
- parçala derken bacaklarını ayır anlamında sölüyorum. iyice dipten kır karyolanın bacaklarını.
- tamam abi de neden yani?
- nedeni var mı olan dalyaprak! gecenin dördünde entry girecek başlık bulamadım diye beni arayan sen değil misin? kır o karyolanın bacağındna iki tane. birini sen al birini o adnan salağı, birbirinizin beline beline vurun ki belki aklınız başınıza gelir!
- ama abi .gerçekten kilitlendik. tek satır yazamıyoruz. hepimiz ölücez abi!
- dur anladım. vazgeçtim . kırma sen karyolanın bacaklarını falan. direk ters çevir. adnan la birlikte oturun bacaklarının üstüne karyolanın. arada değişin ki aksiyon olsun. hem mıçınız hava alsın belki kafanız işler. yazmaya başlarsınız.
- fena fikir değilmiş abi de bu saatte vazelini nerden bulucaz onu düşünüyorum.
-lannnnn!
tamam abi kapatıyorum. hadi bye.
