sobanın kenarında oturup kestanelerin pişmesini beklemeyi daha sonra sobanın üstüne tükürüp zıplayışını izlemeyi kısacası şu anki zamane veletlerinin yapamadıklarını yapmayı özledim....
gece denize girmeyi ozledim mesela. hani soyle iki uc sularinda. alkolu fazla kacirip, denizde acilip dertlesmeye basladigimizda, istersen aglayabilirsin hem gece hem denizdeyiz hemde bizden baska kimse yok bence kimse duymaz aglayabilirsin, diyen adami ozledim. uc dal sigarayla karin doyurdugumuz gunleri ozledim. dondurmaciyi ozledim. izmiri ozledim. onu baya baya cok ozledim. dusunuyorum da nasil olsa bu ozlenenlerin listesi bitmeyecek...
Huzur. En başta o.
Dönüp bakıp ''ben ne kadar mutluydum o zaman'' diyorsak gerçek anlamda huzur.
Sonra şu aralar annem, en çok babam.
Bir de huzurum. Gerçekten mutlu olduğum günler.
burnumda arap sabunu kokusuyla,'eskiden halı yıkanan sokaklar vardı' ara sokaklardan geçip gittiğim, elimde yeni pişmiş bir ufak tencere çorba 'sıcak sıcak yetişsin diye sokaktan,oyundan çağrıldığım' götürdüğüm günler. gittiğim anneannem. *