Tabaktaki son kurabiyeyi keh keh keh bunuda ben yiyeyim bari pişkinliğine yatan, laf cambazı, ve daima parası bitmek üzere olduğundan yakınan insandır.
dünyadaki en bilge insan edasıyla sürekli yanındakilere akıl vermeye çalışan,uzun cümleler kuran,konuşan ama dinlemeyen tek amacı konuşurken 'bakın ben neler bilyorum' u göstermek olan tiptir.
kendi yaptığı espriye gülen tip,
emir kipi ile konuşan tip,
sürekli şikayet eden tip,
yalan söylemeyi beceremeyen tip(en gıcık olunan dediği için, zira becerebilse daha az gıcık olacam)
bayramda şeker dağıtır gibi söz veren tip.
Her cümlesinde kendini övecek bir şey çıkaran insan.
ilgi çekmek için bağırarak konuşan insan.
renkli ve bön gözleriyle sana dik dik bakan insan.
argo konuşmak ağızına yakışmadığı halde direterek konuşan insan.Her cümlesinde kendini övecek bir şey çıkaran insan.
ilgi çekmek için bağırarak konuşan insan.
renkli ve bön gözleriyle sana dik dik bakan insan.
argo konuşmak ağızına yakışmadığı halde direterek konuşan insan.
birşey bilmediği halde her konuda maval okuyup, susturamadığınız insan tipidir. her konuda bir fikri vardır, fikri olmasa bile o anda uydurup birşeyler ortaya koyar.
sanki bütün dünyanın durmadan onların kötülüğü için çalıştığını düşünenler.herşeyden yakınanlar.hiçbişeyden memnun olmayanlar.her zaman negatif olanlar.bi de bunun üstüne ukala olanlar.hepsi aynı kapıya çıkıyor sanırım.
soru sorduğunda cevap verme tenezülünde bulunmayan,
kibirli,
herkesi kıskanan,
herşeyi kendinin bildiğini zanneden,
ukala,
espri yaptığını sanıp kendi kendine gülen,
sinirli olduğun zaman saçma sapan konulardan bahsedip daha da sinirlenmene sebep olan,
arkandan atıp tutup yüzüne gülen,
dost görünüp sırtından vuran,
menfaati için arkadaş olan,
yüzsüz,
mütevazi olmayan,
şımarık,
burnu havada olan insan tipidir.
- benim en çok gıcık olduğum insan tipine gelince yaptığı sözde uyanıklığın karşısındaki insan tarafından fark edilmediğini sanan ve yapmaya devam eden insan.
sözlükte ise,
- sözlükteki her başlığı bir şekilde taraftar savaşına dönüştürebilen insanlardır.
