son bir defa göğsünü parçalar gibi iç çekti, sonra başı kaskatı arkaya düştü ve bir daha ne kımıltı ne de bir ses.. şimdi her şey sessizdi, ölen de, yaşayan da.
Osmanlılar, batı karşısında, yüz elli yıldan beri hep azarlanmaya, boynu bükük durmaya ve alttan almaya alışmışlardı. Resit paşa, durumu telaş icinde istanbul'a şöyle bildirecektir:
"Ankara'nin tutumu, bize karşı iyi niyet gösteren ingilizler uzerinde pek kötü etki yapıyor."
"okyanustaki çarpışmanın etkisiyle milne buzul katmanı'na düşen fırlatma taşlardan biri olabilir ve büyük olasılıkla geçen üç yüz yıl süresince üzerine yağan karla yavaşça gömüldü."
Sıkı sıkı sarılmak istedim ona, kokusunu içime çekmek, göğsüme bastırmak istedim, ama yanlış anlaşılırdı şimdi, ''Tamam'' dedim.'' Kaplama olsun. Dolduralım.''
Kitaplığıma 10 dakika baktım fakat özel bir anlamı olan bir cümle bulamadım. Güzel veya özel bir anlamı olmayan cümleyi bu başlığa yazmayı istemedim yinede iyi geceler.