"Yıllar boyunca yurtdışında cep kitapları görür, zaman zaman alır, uçakta ya da otelde, parkta okur, değerlendirildiğine inandığım yerlere bırakırdım."
Mektuplar selçuklu donemini anlatirken o dõnemdeki bütün dünya siyasetini,ekonomisini,cikar iliskilerini, batidan doguya kadar hicbir bosluk birakmayacak tarzda kaleme aliniyordu.
Ancak bugün artık böylesi bir dengenin kararsız olacağının inancındayız: Belirli bir bölgedeki yıldızlar çok da az olsa birbirlerine yaklaşsalar, aralarındaki çekici kuvvet giderek daha büyük hale gelerek itici kuvvetlere baskın çıkar ve sonuç olarak yıldızlar birbirlerine çekilmeye devam ederlerdi.
bedeninin izin verdiği kadar/doğurabildiği kadar çocuk doğurur; zor hamileliklerde, doğumlarda,geleneksel yöntemlerle hamileliğini sonlandırma süreçlerinde yaşamaya devam eder.
"Bugün kısa yazacağım, yarın gene yazarım, bugün yalnız kendim için yazıyorum, yalnız kendime bir iş görebilmiş olmak için mektubunuzun etkisini birazcık olsun atabilmek için... Yoksa bütün gün duyacağım ağırlığını üstümde. Ne anlaşılmaz bir insansınız Milena! "
Bu protesto anlaşılan o kadar iyi kaleme alınmıştı ki, Viyana'da çıkan Arbeiter-Zeitung bile, küstah Bulgar prensinin arkasında bir Avusturyalı sahneye koyucunun kurnaz elini ortaya çıkarmaya çalışan ingiliz ve Fransız "iftiracılara" karşı kızgınlığını dile getirme zorunluluğu hissetti.