etiket sökülüp sırta geçirildikten sonra başlayan bu sürecin uzunluğu kişiden kişiye değişmekle birlikte, çoğunlukla çıkmayan lekelerle başlar, rengin solmasıyla devam eder ve insan içinde artık giyilemeyeceği algısıyla atmaya kıyamama duygusunun birleşmesiyle tamamlanır.
hediyedir, sevdicek eski sevgililer arasındaki yerini alınca tişört önce bu klasmana girer, sonra da bir çöp poşetine. tişörtün mevkii atlaması; ilişkinin bitim sürecindeki karın kramplarınıza göre çeşitlilik gösterir.
ulan, genç arkadaşlar yukarıda ne güzel şeyler yazmışlar...
benim ki hiiiiiç öyle değil, kıvırmayacağım; hanım gelir bir gün der ki; "bunu insan içinde mi giyeceksin? çıkar şunu, valla sorana ben tanımıyorum derim" .işte o gün o güzelim tişört pijama olmasa bile, evde giyilen bir eşyaya dönüşür.
(farkındayım pijamaya dönüşmüş)
o gece dışarda çok eğlenmişsindir , malum üzerindeki tişörte iyi bakarsın çünkü iyi para vermişsindir. derken çok alkollü eve gelinir fakat üst baş değiştirilmez malum kafa güzeldir , pantolon çıkartılır yatılır ve uyandığında anne bu olayı görür ve artık o tişörte eski saygısı kalmadığı için basit çamaşırlarla yıkama başlar evet tişörtün gururu kırılmıştır ve artık boynu sağı solu kendini alkole verir laçkalaşmaya başlar. sonu hazindir artık . ve o gün bugündür gardropda asılı değil pijamalar arasında katlamış halde yaşamına devam eder.
gençlik ya da lise yıllarında muhtemelen iron maiden gibisinden metalcilerin tişörtlerinin başına gelen vuku. yıllarca him'li, metallica'lı tişörtler giyilir. bazıları abartır üniversite yıllardında giyer. ancak işe girip büyüdüğünü ve babanın sana para yollamadığını fark ettiğin an, en sevdiğin metal tişörtleri sadece yatmak için kullanılan kıyafetlere dönmüştür.
artık yakası yamulduysa ve gömleğin içine giydiğinizde gergin durmuyosa artık pijama olma zamanı gelmiştir. bir sonraki evre de yer bezi olması durumudur.
