en sevilen şiirler

entry203 galeri1
    101.
  1. kala

    savaş onu okulun kapısında yakaladı,
    bir adım kala insanları görmeye.
    elinden kalemini aldılar,
    ittiler ölmeye, öldürmeye.
    tam düşünürken vurdular. (bkz: özdemir asaf)

    başka frekans

    vurdun acısı daha geçmedi,
    biliyorum, geçecek.
    ama öyle ağır konuştun ki ardından.
    o, gittikçe gerçek. (bkz: özdemir asaf)
    0 ...
  2. 102.
  3. HERŞEY SENDE GiZLi Yerin seni çektiği kadar ağırsın
    Kanatların çırpındığı kadar hafif..
    Kalbinin attığı kadar canlısın
    Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
    Sevdiklerin kadar iyisin
    Nefret ettiklerin kadar kötü..
    Ne renk olursa olsun kaşın gözün
    Karşındakinin gördüğüdür rengin..
    Yaşadıklarını kar sayma:
    Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;

    Ne kadar yaşarsan yaşa,
    Sevdiğin kadardır ömrün..
    Gülebildiğin kadar mutlusun
    Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
    Sakın bitti sanma her şeyi,

    Sevdiğin kadar sevileceksin.
    Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
    Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
    Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
    Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
    Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
    Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
    Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın
    Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
    Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
    Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
    Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..

    işte budur hayat!
    işte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın
    Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
    Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
    Çiçek sulandığı kadar güzeldir
    Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
    Bebek ağladığı kadar bebektir
    Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
    Sevdiğin kadar sevilirsin..
    CAN YÜCEL
    0 ...
  4. 103.
  5. sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa
    kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
    dilimizde akşamdan kalma bir küfür
    salonlar piyasalar sanat sevicileri
    derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni
    yakanda bir amonyak çiçeği
    yalnızlığım benim sidikli kontesim
    ne kadar rezil olursak o kadar iyi

    kumkapı meyhanelerine dadandık
    önümüzde altınbaş altın zincir fasulye pilakisi
    aramızda görevliler ekipler hızır paşalar
    sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
    öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri
    çöpçülerin elleriyle okşardın beni
    yalnızlığım benim süpürge saçlım
    ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi

    baktım gökte bir kırmızı bir uçak
    bol çelik bol yıldız bol insan
    bir gece sevgi duvarını aştık
    düştüğüm yer öyle açık seçik ki
    başucumda bir sen varsın bir de evren
    saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
    yalnızlığım benim çoğul türkülerim
    ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi

    Can YÜCEL/sevgi duvarı...
    0 ...
  6. 104.
  7. herkes gibisin
    gönlümle baş başa düşündüm demin;
    artık bir sihirsiz nefes gibisin.
    şimdi tâ içinde bomboş kalbimin
    akisleri sönen bir ses gibisin.

    mâziye karışıp sevda yeminim,
    bir anda unuttum seni, eminim
    kalbimde kalbine yok bile kinim
    bence artık sen de herkes gibisin

    gözlerim gözünde aşkı seçmiyor
    onlardan kalbime sevda geçmiyor
    ben yordum ruhumu biraz da sen yor
    çünkü bence şimdi herkes gibisin

    yolunu beklerken daha dün gece
    kaçıyorum bugün senden gizlice
    kalbime baktım da işte iyice
    anladım ki sen de herkes gibisin

    büsbütün unuttum seni eminim
    maziye karıştı şimdi yeminim
    kalbimde senin için yok bile kinim
    bence artık sen de herkes gibisin

    -nazım'ım
    0 ...
  8. 105.
  9. cemal süreye - ülke

    Bilinir ne usta olduğum içlenmek zanaatında
    Canımla besliyorum şu hüznün kuşlarını
    Sen kalabalıkta bulup bulup kaybettiğim kimya
    Yokluğun gayri şurdan şuraya geldi
    Bir günler şölenlerle egemen ülkende
    Şimdi iri gagalı yalnızlıklar dönüyor
    N'olur ağzından başlıyarak soyunmaya
    Bir kez daha sür hayvanlarını üstüme üstüme
    Çık gel bir kez daha çıkıntılardan
    Çık gel bir kez daha bozguna uğrat
    0 ...
  10. 106.
  11. ümit yaşar oğuzcan- beşinci mektup.
    1 ...
  12. 107.
  13. 108.
  14. bakakalırım giden geminin ardından,
    atarım kendimi denize, dünya güzel.
    serde erkeklik var, ağlayamam.

    orhan veli
    0 ...
  15. 109.
  16. Dünya o kadar büyük ki;
    Bir noktayım ortasında, ne yapsam.
    Bazen de o kadar küçülüyor ki dünya,
    Devrilecek sanıyorum, kımıldarsam.

    Hayat o kadar uzun ki,
    Öyle bitmez geliyor ki bir an..
    Bir de bakıyorum, o kadar kısalıyor ki;
    Ne çıkar, diyorum, bir hayattan

    Saadet o kadar lâzım ki yaşayana;
    Billâhi can verir uğrunda insan.
    Hem o kadar boş ki mesud olmak,
    Gün yüzü görmeden ölenlerin arkasından.

    Ben o kadar önemli kişiyim ki,
    O kadar iyiyim ki aklım ve düşüncelerimle.
    O kadar fenayım ki ben
    Delice niyetlerimle.

    Gece; ne kadar karanlık ve sessizsin..
    Öyle kaplayorsun ki evleri, yolları, denizleri.
    Hem o kadar aydınlık ve seslisin ki;
    Çılgınca coşturuyorsun bizleri.

    Sabah; bir yeni dünya gibi geliyorsun;
    Öylesine süslü, öylesine saadesin ki..
    Sen o kadar güzelsin ki sabah,
    O kadar güzelsin ki.

    Özdemir Asaf.
    2 ...
  17. 109.
  18. geleceğim, bekle dedi gitti.
    ben beklemedim, o da gelmedi,
    ölüm gibi bir şey oldu
    ama kimse ölmedi

    Özdemir asaf
    0 ...
  19. 110.
  20. Ayışığında oturuyorduk
    Bileğinden öptüm seni

    Sonra ayakta öptüm
    Dudağından seni

    Kapı aralığında öptüm
    Soluğundan seni

    Bahçede çocuklar vardı
    Çocuğundan öptüm seni

    Evime götürdüm yatağımda
    Kasığından öptüm seni

    Başka evlerde karşılaştık
    iliğinden öptüm seni

    En sonunda caddelere çıkardım
    Kaynağından öptüm seni

    cemal süreya.
    0 ...
  21. 111.
  22. Sevgili
    öyle hemen
    olmuyor

    Sen şimdi
    bir tohumda seyret kendini.
    Bakarsın 10 yıl sonra bir ağaç olursun,

    taşlamaya başlar
    çocuklar seni.

    Bir meyve uğruna
    yorma beni.
    Sevgilim
    ben Adem değilim
    1 ...
  23. 112.
  24. --spoiler--
    Ben seni severim sevmesine de toplum buna hazır değil
    nükleer denemeler kyoto sözleşmesi küresel ısınma falan.
    belki sen çok küçüksün belki benim ruhum ölü
    biraz nietzsche biraz kant kafan karışmış belki
    parlıamanet’i de bozdular tutunacak dalımız mı kaldı?
    pavyonda tanıdığım bilge bir adam vardı!
    kötü kitaplar okumak kötü yaşamak gibidir derdi.
    iyi kitaplar okudum bir işe yaramadı..

    Ben seni severim aslında da düzenim bozulur diye korkuyorum
    durduk yere başımıza saçma sapan bir aşk çıkar
    sinemaya gitmeye ele ele tutuşmaya falan kalkarız
    işin yoksa çiçek al,saç tara, parfüm sık.
    küsmesi,barışması,ayılması,bayılması
    hatta eninde sonunda kaçınılmaz ayrılması
    meyhanede tanıdığım gerzek bir filozof vardı!
    güzel kadınlar insanın ömrünü uzatır derdi.
    benim hayatıma hiç güzel kadın girmedi

    Gen seni severim belki de rabbim buna hazır değil.
    her şeyin güzelini sever o ideal birliktelikler ister
    seninle benim yan yana oturacağımız çekyata
    ne ilahi adalet sığar ne de diyalektik..
    içime çöreklenmiş sığ bir sığır var benim.
    ben seni severim sevmesine de
    iş çıkarmasana şimdi ne gerek var güzelim.
    --spoiler--
    4 ...
  25. 113.
  26. Attila ilhan'ın aysel git başımdan'ı kerem alışık okuduğu için sevmişimdir. Bi de sultan-ı yegâhı ama bestelenmiş hali daha güzel geliyor bana nur yoldaş sevdirmiştir bunu da.
    0 ...
  27. 114.
  28. Senin dudakların pembe
    Ellerin beyaz,
    Al tut ellerimi bebek
    Tut biraz!

    Benim doğduğum köylerde
    Ceviz ağaçları yoktu,
    Ben bu yüzden serinliğe hasretim
    Okşa biraz!

    -son kitasi eksiktir bu sekilde daha hos geliyor bana-

    Can yucel'in eger siiri de hostur. 3. sahsin siirini herkes bilir zaten ben de cok severim. Yine aragon'dan mutlu ask yoktur siiri. Yalnizlik paylasilmaz paylasilsa yalnizlik olmaz dizeleri-kimindi hatirlayamadim- o kadar cok ki

    Benim doğduğum köylerde
    Buğday tarlaları yoktu,
    Dağıt saçlarını bebek
    Savur biraz!

    Benim doğduğum köyleri
    Akşamları eşkıyalar basardı.
    Ben bu yüzden yalnızlığı hiç sevmem
    Konuş biraz!

    Benim doğduğum köylerde
    Kuzey rüzgârları eserdi,
    Ve bu yüzden dudaklarım çatlaktır
    Öp biraz!
    0 ...
  29. 115.
  30. ne kadınlar sevdim zaten yoktular
    ne kadınlar sevdim zaten yoktular
    yağmur giyerlerdi sonbaharla bir
    azıcık okşasam sanki çocuktular
    bir akşam korkudan gözleri sislenir.
    ne kadınlar sevdim zaten yoktular
    böyle birsevmek görülmemiştir
    hayır,sanmayınki beni unuttular
    hala ara sıra mektupları gelir.
    gerçek değildiler birer umuttular
    eski bir şarkı belki bir şiir
    ne kadınlar sevdim zaten yoktular
    yanlızlıklarımda elimden tuttular
    uzak fısıltıları içimi ürpertir
    sanki gök yüzünde birer buluttular
    nereye kayboldular şimdi kim bilir
    ne kadınlar sevdim zaten yoktular
    böyle bir sevmek görülmemiştir


    Atilla ilhan
    0 ...
  31. 116.
  32. BEN SANA MECBURUM

    Ben sana mecburum bilemezsin
    Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
    Büyüdükçe büyüyor gözlerin
    Ben sana mecburum bilemezsin
    içimi seninle ısıtıyorum.

    Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
    Bu şehir o eski istanbul mudur
    Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
    Sokak lambaları birden yanıyor
    Kaldırımlarda yağmur kokusu
    Ben sana mecburum sen yoksun.

    Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
    insan bir akşam üstü ansızın yorulur
    Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
    Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
    Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından
    Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
    Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu

    Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor
    Eski zamanlardan bir cuma çalıyor
    Durup köşe başında deliksiz dinlesem
    Sana kullanılmamış bir gök getirsem
    Haftalar ellerimde ufalanıyor
    Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
    Ben sana mecburum sen yoksun.

    Belki haziran da mavi benekli çocuksun
    Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
    Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
    Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun
    Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor
    Belki körsün kırılmışsın telaş içindesin
    Kötü rüzgar saçlarını götürüyor

    Ne vakit bir yaşamak düşünsem
    Bu kurtlar sofrasında belki zor
    Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
    Ne vakit bir yaşamak düşünsem
    Sus deyip adınla başlıyorum
    içim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
    Hayır başka türlü olmayacak
    Ben sana mecburum bilemezsin.

    atilla ilhan
    0 ...
  33. 117.
  34. 118.
  35. azıyorlar dünya çocukları,

    yazıyorlar kuzu-beyazı kağıda:

    BARIŞ. Yazıyorlar da yazıyorlar.

    ilk harfi yazıyorlar,

    parolalar takip ediliyor.

    ikinci harfi yazıyorlar,

    Bayraklar çekiliyor.

    Üçüncü harfi yazıyorlar,

    Manşetler atılıyor.

    Dördüncü harfi yazıyorlar,

    Tüfeklerin horozu kalkıyor.

    Beşinci harfi yazıyorlar,

    Panzerler yola çıkıyor.

    Altıncı harfi yazıyorlar,

    Borbardıman uçakları start alıyor.

    Yazıyorlar da yazıyorlar.

    Yedinci harfi yazıyorlar, son harfi,

    Onu yazmıyorlar,

    O an siren çalıyor.

    RUDOLF OTTO WIEMER
    0 ...
  36. 119.
  37. Ayaklarıyla ezip fıçıya mı bastılar seni
    Nefti kasnaklı bir fıçıya,
    Aldırma, kara üzüm !
    Sen, o Kırmızı Şarabına doğru
    içten içe
    Harıl harıl
    Çalışmana bak, iki gözüm !
    can yücel
    1 ...
  38. 120.
  39. behçet necatigil - çoğul.
    "susmak kalemdir"
    0 ...
  40. 121.
  41. nevzat çelik/ itirazın iki şartı.
    0 ...
  42. 122.
  43. turgut uyar- göğe bakma durağı.
    0 ...
  44. 123.
  45. Yeri çok ayrı. Edip Cansever.

    ben kimim, kime anlatıyorum, neyi anlatıyorum ayrıca
    neyim ben, bu olanlar ne, ya kimdir tüketen isteklerimi
    tüketen kim. hani bir yarışın sonuna varmış gibi
    hani görmeden daha sezmeden her şeyin bittiğini
    ama ne zaman saçları kurularken çok eski bir alışkanlıkla
    çökerken üstümüzde bir sözün, bir gümüş kupanın o sebepsiz inceliği
    ansızın bir ürperişle: bitti mi, her şey bitti mi
    yoo, hayır! öyleyse kimdir tüketen isteklerimi
    bir rüzgar, duyulup binlercesi birden bir rüzgar
    bırakıp beni bir kenara, bir uzağı, ya da bir boşluğu bırakır gibi
    ve ben hazırımdır bir süre unutulmaya
    ama hep sorulur gibidir benden: ben şimdi ne yapsam acaba
    ben şimdi ne yapsam, ben işte ne yapsam kaç kere yalnız
    kaç kere yalnız, ama kaç kere yalnız, gene kaç kere insan olmalarımla.
    0 ...
  46. 124.
  47. can yüzel- Bağlanmayacaksın

    Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
    olmazsa yaşayamam. demeyeceksin.
    Demeyeceksin işte.
    Yaşarsın çünkü.
    Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
    Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.

    Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
    Senin onu sevdiğinden.
    Çok sevmezsen, çok acımazsın.
    Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
    Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
    Senin değillermiş gibi davranacaksın.
    Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de
    korkmazsın.
    Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
    Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
    Paldır küldür yürüyebileceksin.
    ille de bir şeyleri sahipleneceksen,
    Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
    Gökyüzünü sahipleneceksin,
    Güneşi, ayı, yıldızları
    Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
    O benim diyeceksin.
    Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin
    Mesela gökkuşağı senin olacak.
    ille de bir şeye ait olacaksan, renklere ait
    olacaksın.
    Mesela turuncuya, yada pembeye.
    Ya da cennete ait olacaksın.
    Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
    Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem
    de hep senin kalacakmış gibi hayat.
    ilişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük