er kişi kıza mektup gönderir. fakat mektubu açmamasını söyler. kız da alır mektubu her gün bakar durur meraktan çatlar tabi. bi hafta geçer. buluştuklarında er kişi kızı şehir manzarası seyredilebilme imkanı veren şehrin en yüksek yerine götürür. şehir manzarası karşısında dururlar. er kişi açabilirsin mektubu der. içinden evlenme teklifi çıkar tabi. sora cepten bi adet tek taş çıkar. kız da teklifi kabul eder mutluluktan gözleri dolar. evlenip ömür boyu mutlu olmazlar ama iki hafta sora erkek yüzünü gösterir evet dedirtmenin göte olan etkisiyle birlikte yani. kız da ayrılır. çok garip bi hikaye işte.
(bkz: this is my story)
alisila gelmis yontemlerin disinda yapilan tekliflerdir ki bunlardan birine bizzat sahit olmusumdur.
2-3 yildir birlikte olan cok firlama ve hayatlari komedi filmini andiran bir cift arkadasimla iskocya'da tatildeydik. bir tepenin ustunde durmus edinburg sehrini seyrediyorduk.
erkek, kiz arkadasinin arkasina gecti ve okkali bir pandik atti, sonra sarildi ve seni cok seviyorum benimle evlenirmisin dedi. kiz bu okuzluk karsisinda hic afallamadi ve normal bir ses tonuyla, tabii sevgilim ama once beni bir kere daha pandikle dedi. nitekim bu iki arkadasim evlendiler. 6. senesi dolmak uzere cok mutlular. (bkz: pandikte keramet vardir)
--spoiler--
yıllar önceydi kaleiçinin dar yollarında yürüyorduk el ele. sonra bir bakkalın önünde durdu. iki kinder suprise aldı. sonra yakındaki hep o gittiğimiz cafeye gittik. kinderimi verdi. ve çikolatamı yemeden nedense oyuncağa yöneldim. sanki içime doğmuştu. birden bizim şarkımız çaldı. sonra yumurtanın içinden almanca yazı çıktı; benimle evlenir misin ? ve içinden tek taş. parmağıma taktı. sordu. evet dedim bağırarak evet.
teklifi günler öncesinden planlamış. termos içinde kinderi o bakkala götürmüş. ve bile bile o kinderi almış...
yaşamayan bilemez. allah herkese bu duyguları yaşamak nasip etsin. ama doğru zamanda doğru kişi ile. ve yarım kalmasın sonuca ersin.
--spoiler--
tanım: cümleler ile değil ancak kısa bir film ile anlam kazanabilecek evlilik teklifidir.
önce hatunla mümkünse biraz içilir. sonra romantik bir yürüyüşe çıkılır. romantizmin doruk yapacağı ana yaklaşıldığı hissedildiğinde alyansı ağzımızın içine atarız. daha sonra hatun müthiş bir şekilde öpülür ve ağzımıza attığımız alyansı hatunun ağzına transfer ederiz. yalnız dikkat edilmesi gereken nokta bu işlemi nazikçe yapmaktır. allah korusun alyans hatunu boğabilir de..
hatun kişyle şöyle güzel bir mekanda yemek yenilir mum ışığı romantizm falan.
Sonra çıkıp biraz yürüyelim mi denir ve biraz ileride ayarladığınız bi arkadaşınızın en az 7 katlı bi binanın tepesinden aşağı salladığı bir ipin yanında durulur.
hafif şaşırarak
- a bu neymiş boyle? derken ip kızın sağ yüzük parmağına bağlanır ve arkadaşınız tek taş yada tria yada trişkadan ( o yemekten sonra bütçenize göre artık ) olan aldığınız yüzüğü ipten geçirerek aşağı salar ve gelen yüzük ipin bağlı olduğu parmağa kendiliğinden girerken diz çöküp sorulur.
-sevgilim benimle evlenir misin?
bulaşık, çamaşır, temizlik zor bunlar.. hadi onları geçtim yemekleri de hep dışarıdan yiyorum.. bana hergün yemek yapar mısın? arada bir de sevişiriz. öptüm. acil cevap!
+benim çocuklar bu işe çok sevinecek ayşe
-senin çocukların mı var kemal?
+bende tam bu konuda bana yardımcı olmanı isteyecektim.
-nevet kemal nevet seninle evlenirim.
"AsLa oynamamak geReken bir oyun var ki, yani asLa oynamamak gerekiyoR, En iyi aRkadaşınız tekLif etse biLe... Çimentodan biR bLoğun içine gömüLmece... "
-şimdi aceleye geldi haftaya da isteyeceğiz seni ama ben sana bir evlenme teklifi bile yapmadım.
-olsun aşkım, napalım.
-yok yok şimdi biz evlenelim de evlendikten sonra ben seni çok güzel bir yere yemeğe götürürüm orada teklif ederim anlaştık mı?
-tamam nasıl istersen öyle olsun. * *