bugün

benim de zaten hiç gücüm yok, yüzüm yok,
hiç umudum yok.
Ama bil ki farklı bir hayaldi
işkenceydi bazen
Bazen çok güzeldi
ama anlıyorum sesinden kurtulmuşsun sen.
Nokta konmuş, bitmiş en güzel hikayem..

Ayrıldıktan 3 ay sonraya denk gelen yıl dönümümüz bu dizelerin yazılı olduğu bir çiçek notu ile resmileştirilmiştir.

Çok klas hareket bence

Ben yaptım.
aşk acısı çekmeyen birine bile,ruhunu yakaladığı vakit aşk acısını anlayabileceği şarkı.hele sonundaki enstrümantel müzik,acıyı iyice sindirebilmek için birebir.
teoman'ın ayrılığı değil, ölüm anını anlattım, dediği şarkı.
bir başyapıt sayılabilecek şarkı.
sözün bittiği, ve sadece enstrümanların duyulduğu son kısım güzeldir.
iyi ki böylesi çok sık yapılmıyor dediğim şarkı. asla eskimeyecek, asla etkisini kaybetmeyecek, sanat eseri tadında muhteşem şarkı..
gerçekten bazen ne yaparsak yapalım olmuyor...
benim de zaten hiç gücüm yok, yüzüm yok, hiç umudum yok...
sene 1968. o zamanlar ben yokum tabii her şey mükemmel.
evet.
en güzel hikayem bu.

teşekkürler.
benim en güzel hikayem, kafam güzelken anlattığım hikayem..
Teomanin soyledigi en guzel.sarkidir
Bütün geçmek.
depresyon şarkısıdır bazen.
dinlemeye aylardır cesaret edemediğim şarkı. öldürecek beni biliyorum düşününce bile yutkunamıyorum.
en kısa hikayedir. güzel şeyler kısa sürer.
dinledikçe insanın içini acıtan şarkı. yalnızlığı daha da derinden hissettirir.
teomanın nefesini ve sesini adeta ensenizde acı çekmeniz için defalarca sapladığı şarkısıdır.
insanın canını çıkaran, içine batan teoman şarkısı.

'kulaklarım patlıyor sessizliğinden
yorgunluğundan ölüyorum'

'bazen bir vücudu sarıyorum
banıp parmağımı tadına bakıp
gözümü sevmeye karartıp yapamıyorum'

'derimin altında başarılı ayrılık notları
yazılmış, çöpe atılmış intihar mektupları'

'bitti
zor oldu ama bitti
yapamadım benim başka bir kalbi
bedenin zayıftı, kalbin güçlüydü belki
haritası ama çok silikti
sert bir şeydi iliklerimde aşk
dayandım , ittim sığmadı , kanırmadı girmedi
ama sıktım pis kanı
akıttım yaramdan
iyileştirmeye yaladım geçmişti sanki
soktum neşteri göğsüme
inanmaya halim kalmadı diye
bitti
zor oldu ama bitti'

'ben kesilene kadar yüzdüm ama
görünmeyince karan bıraktım kendimi
battım bir taş gibi
yanmıştı , çizilmişti ama seyrettim ağlayarak sabredip
çok sevdiğim bir filmi
artık yalnız senin için üzülüyorum
bitti
zor oldu ama bitti'
bazen, ne yaparsan yap, olmuyor bazen...
ama anlıyorum sesinden;
kurtulmuşsun sen,
nokta konmuş, bitmiş...
en güzel hikayem...

dinlemeye cesaretimin olmadığı şarkı.
benim en güzel hikayem bundan 4 sene önce bir cafe de başlıyor. şans ya işte bir cafede işe giriyorum üniversite okurken ikinci senemin başında bir ay çalışıyorum çalışmaya devam tabi evden para almamaya başladım ya nasıl mutluyum iki ay sonun da bir gün izin alıyorum işte o gün kesişiyor en güzel hikayemin başlagıcına işte o gün aynı kafede işe giriyor en güzel hikayem işte benim izinli olduğum o gün onu bir gün daha eksik görmeme sebep oluyor.şimdiler de bir dakika görmek için neler vermem tabi. o kafe işte o kafe ne güzel ne muhteşem bir hal alıyor onunlayken bıkmaya başladığım yere artık koşa koşa gitmeye başlıyorum. daha arkadaşız tabi ama ona çok yogun hisler beslemeye başlıyorum sebepsiz, olmayacagını bile bile bir sorun var çünkü benden iki yaş daha büyük ama gönül bu işte ferman da dinlemiyor sonuçta neyse onunlayken zaman güzel geçiyordu konuşuyorduk muhabbet ediyorduk daha onunla çıkmadan bile onu deli gibi kıskanıyordum. hani böyle saçının bir teline zarar gelse dünyayı yakarım diye bi klişe vardır ya işte seven insan için o klişe degilmiş çok dogruymuş onu anladım hakikaten daha çıkmadan bile ona biri bir zarar verse onu fena benzetirdim galiba. tabi dayak yeme ihtimalim de bir hayli fazla ama yine de korkamadan girerdim. neyse hikayemden sapmadan devam edeyim isterim hikayeme. çalışmaya devam tabi iki üç hafta sonra anlıyorum ki oda benden hoşlanıyor ya öle hissetmek istedigim için öyle sanıyorum ya da gerçekten hoşlanıyor diye ikilimde kalıyorum herseferinde ama. bir gün gelip uguruntohumu keşke iki yaş daha büyük olsaydın bizim için herşey daha güzel olabilirdi dediginde ise kesinlikle emin oldum ve harekete geçme zamanımın geldigini anlamış oldum eve geldigim de hiç olmadıgım kadar mutluydum o gazla hemen bir mesaj attım konuştuk konuştuk konuştuk günler sonra en güzel hikayem hakkaten birincil tekil şahıs kullanabilecegim şekle geliyordu artık benim diyebiliyordum. ilk başlarda çok büyük sorunlarımız oldu yanlış anlamalar arakadaşlrdan kavga etmeler kafamızda ki birbirimize karşı belirsizlikler ama bunların hepsini atlatmasını bildik. zaman geçtikçe bende ki hoşlanma durumu yerini sevmeye sevme durumu yerini kelimelerle anlatamayacagım duygulara bırakıyordu. zaman geçtikçe aşk biter derler ama bende giderek çogalıyordu. 1 sene böyle sorunlu sorunsuz mutlu mutsuz ama onunla oldugu için hiç bir zaman pişman duymayacagım ve gülümseyerek hatırlayacagım şekilde bitti ikinci senede ki en büyük sorunumuz kız arkadaşımın amerikaya wat ile gitmesi oldu. tabi biz türk erkegiyiz sevmeyiz öyle şeyleri ama napıcaksın seviyordum. sorun çıkarmamaya çalıştım. ikinci senenin yaz tatilin de ben antalya da çalışmaya o amerikaya wat a gitti. hergün faceden skypedan görüşüyorduk gerçi ama aradan okyanuslar var ulan özlüyor insan işte kıskanıyor dogal olarak . o sıralar ona bırakıp gittigi için gıcık oldugum zamanlar vardı yalan yok ama ona güveniyordum. neyse geldi biz bi 6 ay her kavgamızda birbirimize bu konuda laf sokmaya başladık işte o zamanları bile atlattık o kısır dönemi bile geçtik. o amerikadan döndügü gün ki mutlulugumu su an tarif et deseler dicek bir kelime bile bulamam o kadar mutluydum işte. onu ilk gördügüm de hani ne desem bilemedim ama böyle kalbim çıkacak gibi birşey olmuştu hiç unutmam. ondan sonra çok güzel iki gün geçirdik istanbul da çok iyi gelmişti bize kanımca. bu 4 senelik süre zarfında onu çok üzdüm çok kırdım çok incittim o da beni kırdı beni incitti ama o da beni çok sevdi ben de onu çok sevdim dünya da çok az kişiye kısmet olan gerçek aşkı tatma fırsatını buldum onunla. e boşa en güzel hikayemiz demiyoruz tabi ki hani böyle dünya da kimin için ölürsün deseler gram düşünmeden onun ismini sölerim her seferinde. bak yine duygulandım neyse konudan sapmadan tekrar dönüyorum. amerikadan geldikten sonra artık yanımdaydı çok mutluydum he bu arada çok ta güzel yemek yapardı atlamadan geçemeyecegim bu konuyuda beraber çok eglendik çok güldük bir sene beraber kaldıgımız dönem de saatlerce konuştuk oyun oynadık birbirimize kızdık. sevdigim kızda delikanlıydı hani bi kavgamızda hiç unutmam dolabı kırmıştı valla nasıl yaptıgını bugün bile çözemiyorum. 1 sene boyunca birbirimizi dinlemeye çok fırsatımız oldu artık bende herşey çok ciddileşmeye başlıyordu onda da öle oldugunu düşünüyordum. neyse yaz tatili geldi çattı gene bi ayrılık gene bi görüşememe durumu he bu arada ben pek çalışkan bir ögrenci de degilimdir. aylak adamın tekiyimdir. bu sebeplerden dolayı o yaz ayrıldık. çok kötü dönemlerim oldu onu sevmekten hiç vazgeçmedim. her saniye özledim. 2 ay hiç konuşmadık oda aynı durumdaymış sonradan ögrendim biz birbirimizi çok sevdik be sözlük hayat bize bu oyunları yapacak kadar alçak olmamalıydı bence. tekrar 2 ay sonra barıştık bu sefer bütün sorunları gerimizde bırakarak konuşarak daha olgun bi şekilde başladık ilişkiye zaman geçtikçe herşey daha da rayına oturuyordu sanki ben ona hayatımın kadını dedim artık daha da başkası olamaz bu kadar sevebilecegim sözümün sonuna kadar da arkasındayım herzaman bundan 10 sene sonra bu sözlüge yine onunla ilgili entryler girersem lütfen yeter be adam kaç yaşına geldin hala o diye sövmeyin bana çünkü aşk kolay bulunmuyor benim onu unutmaya veya başka birini sevemeye hiç niyetim yok iyi kötü bir şekilde 4 seneyi atlattık başta da söledigim gibi işte artık aynı şehirde olamayacagımız zamanlar geldi bnden büyük oldugu için okulu bitti ve artık memleketine dönme vakti geldi çattı o son zamanlarda birbirimize sözler verdik bu sefer uzaklık bizi bitirmeyecek dedik. hani o sıra elimde şöyle biraz para olsa evlenme teklif etcektim be sözlük o kadar inandım artık oluyor lan dedim artık bende o romantik komedi filmlerinde ki aktör oyuncuları gibi ömrümün sonuna kadar mutlu olabilecegim dedim. neyse tabi ben biraz çulsuz oldugum için para bulupta yüzük alamadım e tabi dolayısıyla evlilik teklifte edemedim ama o gittikten sonra ilk işim onunla bir yerde bir şekilde harcayabilmek için para biriktirmeye başlamak oldu biriktirebildin mi bari derseniz eh üç beş kuruş atmıştım köşeye zaman geçti 2014 e girmeye az kalmıştı aramızda anlamadıgım bir sogukluk rüzgarı esmeye başladı hayat bizi bu rüzgarla savurdu. 2014 yılı hikayemin 5 yılı olamadan bitti. en güzel hikayem burda bitti ama kalbimde sonsuza kadar sürecek bu hikaye son söz olarak şunları söylemek isterim hayatınızda aşk varsa onu bırakmayın hiç ey yazarlar hiç bırakmayın o güzel yüzlü insanların ellerini ne olursa olsun siz mutlu olun bari çok saçmaladım şu ana kadar okuyanınız varsa bir teşekkürü borç bilirim ama hepsi sevgimden ulan hepsi onu çok sevdigimden. benim en güzel hikayem bitti ama sizin hikayeleriniz hiç bitmesin temmenimle yazımı sonlandırırken ulan onu hakkaten çok sevdim niye bitti demekten de kendimi alamıyorum. ne zorluklar atlatmıştık be sevgili bir fırtına tuttu bizi göge saldı o bizim kavuşmalarımız ah yarim mahşere kaldı.
tek diyebileceğim; teoman ve şebnem ferah tan ayrılık üzerine bir başyapıt.
en guzelinden bir teoman sarkisi. eski sevgilinin kulaklari cinlatilirken de en cok dinlenen sarkilardan biri.
fareler ve insanlar.

-john steinback-

sorsalar derdi yani.
aylardır dinlemek istemedigim, kendimde daha ozel bir zamana sakladigim sarkidir. bu sicak yaz gununde, usurken dinledim bugun...cesaretimi toplayip dinledigimi sanardim aslinda, ama oyle degil...artik iyiden iyiye kaçmak istedigim icin tekrar dinliyorum...ama 15 dakika degil...
hangi birine aşık olacağımı kestiremediğim sözlerle dolu enfes teoman eseri...

--spoiler--
benim de zaten hiç gücüm yok, yüzüm yok hiç
umudum yok
ama bil ki farklı bir hayaldi
işkenceydi bazen çok güzeldi
--spoiler--
kulaklarım patlıyor sessizliğinden.