Rabbin dileseydi, yeryüzünde bulunanların hepsi inanırdı. Öyle iken insanları inanmaya sen mi zorlayacaksın? - yunus 99
Eğer ceza verecekseniz, size yapılan işkencenin misliyle(aynısıyla) ceza verin. Ama sabrederseniz, elbette o, sabredenler için daha hayırlıdır. nahl 126
Ona yumuşak söz söyleyin, belki öğüt dinler veya korkar. taha 44
iyilik ile kötülük bir olmaz. Sen en iyi bir biçimde karşılık ver. O zaman, aranızda düşmanlık bulunan kişi belki en iyi dostun oluverir. fussilet 34
Bir kötülüğün cezası, ona denk bir kötülüktür. Kim bağışlar ve barışı sağlarsa, onun mükâfatı Allah'a aittir. Doğrusu O, zalimleri sevmez. şura 40
Kim zulme uğradıktan sonra hakkını alırsa, artık onlara yapılacak bir şey yoktur. şura 41
Kim sabreder ve affederse şüphesiz bu hareketi, yapılmaya değer işlerdendir. şura 43
Haksızlığa uğratılarak kendilerine savaş açılan kimselerin karşı koyup savaşmasına izin verilmiştir. Allah onlara yardım etmeye elbette Kadir'dir. hacc 39
iman edenlere söyle: Allah'ın günlerinin geleceğini ummayanları bağışlasınlar. Çünkü Allah her toplumu, yaptığına göre cezalandıracaktır. casiye 14
Biz onların dediklerini çok iyi biliriz. Sen onların üzerinde bir zorlayıcı değilsin. Tehdidimden korkanlara Kur'an'la öğüt ver. kaf 45
Onların söylediklerine katlan ve onlardan güzellikle ayrıl. müzemmil 10
Nimet içinde yüzen o yalancıları bana bırak ve onlara biraz mühlet ver. müzemmil 11
Sen öğüt ver! Esasen sen sadece bir öğütçüsün. ğaşiya 21
Sen onların üzerinde bir zorlayıcı değilsin. ğaşiya 22
Ancak kim döner ve inkâr ederse. ğaşiya 23
O taktirde Allah onu en büyük azap ile azaplandırır. ğaşiya 24
Muhakkak ki onların dönüşü Bizedir. ğaşiya 25
Sonra onların hesapları muhakkak ki Bize aittir. ğaşiya 26
180. Allahın kendilerine lütfundan verdiği nimetlerde cimrilik edenler, bunun, kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Hayır! O kendileri için bir şerdir. Cimrilik ettikleri şey kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allahındır. Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
181. Allah; Şüphesiz, Allah fakirdir, biz zenginiz diyenlerin sözünü elbette duydu. Onların dediklerini ve haksız yere peygamberleri öldürmelerini yazacağız ve, Tadın yangın azabını! diyeceğiz.
182. Bu, kendi ellerinizin (önceden yapıp) gönderdiklerinin karşılığıdır. Allah, kullara asla zulmedici değildir.
183. Onlar, Allah, bize, ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir peygambere inanmamamızı emretti dediler. De ki: Benden önce size nice peygamberler, açık belgeleri ve sizin dediğiniz şeyi getirdi. Eğer doğru söyleyenler iseniz, niçin onları öldürdünüz?
184. Eğer seni yalanladılarsa, senden önce açık delilleri, hikmetli sayfaları ve aydınlatıcı kitabı getiren peygamberler de yalanlanmıştı.(23)
185. Her canlı ölümü tadacaktır. Ancak kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete sokulursa, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı metadan başka bir şey değildir.
186. Andolsun, mallarınız ve canlarınız konusunda imtihana çekileceksiniz. Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve Allaha ortak koşanlardan üzücü birçok söz işiteceksiniz. Eğer sabreder ve Allaha karşı gelmekten sakınırsanız bilin ki, bunlar (yapmaya değer) azmi gerektiren işlerdendir.
ilginç bir şekilde insanları en çok etkileyenler, en çok tehdit ihtiva eden ayetlerdir. psikolojiye bak be. devin karşısındaki cüce, tanrının karşısındaki aciz kul. akıllanın beyler o bizi yaratmadı biz onu yarattık...
"Allah onların kalplerini birleştirmiştir. Sen yeryüzünde bulunan her şeyi verseydin, yine onların gönlerini birleştiremezdin. Fakat Allah onların aralarını bulup kaynaştırdı. Çünkü o mutlak gâliptir, hikmet sahibidir."
her canlı ölümü tadacaktırı yazmış kitap daha ötesi var mı diye savunanlar biliyorum. insanlar o kadar salak ki bunu düşünememişlerdir hiç eminim kitap öncesi. biz ölüyor muyduk ya filan mı diyorlardı acaba bu ayetten önce?!
FUSSILET SURESi 44. AYET
Eğer biz onu yabancı dilde bir Kur'an yapsaydık, elbette şöyle diyeceklerdi: "Ayetleri ayrıntılı kılınmalı değil miydi? ister yabancı dilde, ister Arapça!" De ki: "O, iman edenler için bir kılavuz, bir şifadır. inanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir ağırlık vardır. Ve Kur'an, onlar için bir körlüktür. Böylelerine, çok uzak bir mekândan seslenilmektedir."
"Eğer kulumuz Muhammed'e indirdiklerimizden herhangi bir şüpheye düşüyorsanız, haydi onun benzeri bir sûre getirin, eğer iddianızda doğru iseniz Allah'tan başka bütün şahitlerinizi (yardımcılarınızı) da çağırın. Bunu yapamazsanız -ki elbette yapamayacaksınız- yakıtı, insan ve taş olan cehennem ateşinden sakının. Çünkü o ateş inkâr edenler için hazırlanmıştır."