elleri boyunlarına bağlı olarak cehennemin en dar bir yerine atıldıklarında, orada haykırırlar "neredesin ey ölüm"
bu gün bir ölüm çağırmayın, bir çok ölümü davet edin. (furkan 13-14)
nisa suresi
38- bunlar, allah'a ve ahiret gününe iman etmedikleri halde mallarını, insanlara gösteriş yapmak için harcarlar. şeytan kimin arkadaşı olursa, o ne kötü arkadaştır.
2-"...işte biz de öylece geceyi gündüzün üzerine sarıveririz..." zümer 5, arapçadaki "sarık sarmak" fiilinden türetilmiş bir sarma işleminden bahseder. "sarık sarar gibi geceyi gündüze sararız" anlamı çıkar. bu ayetin "dünyanın yuvarlaklığından " dem vurduğunu , kafanın sarığın sarıldığı yer olması ve yuvarlak olması cihetiyle gecenin ve gündüzün bu yuvarlaklığın hareketiyle ortaya çıktığına işaret eden bu kuran ayeti, enterasan bir ayettir.
3- "biz evreni kudretimizle kurduk ve biz onu elbette genişletmekteyiz"...zariyat 47, evrenin genişlediğini hubble buldu. bunu bulduğunda 1930´larda falandık. bu ayet kesinlikle bu anlama geliyor, üstelik kuran´ın eski, bu olay olmadan önceki çevirileri de bu "genişleme" kelimesine değiniyorlar. burada inanmayanların devamlı saldırdıkları "sema" kelimesi yani "gök" arapça da "evren" anlamında da kullanılabilir.
4- "bir de duman halindeki evrene ve yeryürüzüne, isteyerek ya da istemeyerek gelin, dedik, onlar da "isteyerek geldik" dediler..." fussilet 11
evrenin gaz haline temas eden bir ayettir...insan ürker bu ayetten. evren de yıldız ve gezegenler oluşmadan önce bir gaz bulutu mevcuttu. bu gaz bulutunun sıkışması sonucu gezegen ve yıldızlar oluştular. buradaki enterasan konu kuran´da burada "duhan" kelimesinin geçiyor olmasıdır. duhan arapça da "içinde çok küçük maddecikler taşıyan toz" anlamına gelir. bu kelimenin "duhan halindeki evren" şeklinde ortaya konulması oldukça düşündürücüdür. sümerler mısırlar, inkalar mayalar, esas alındığında içinde "toz halindeki evren" bilgisini bünyesinde taşıyan ve 20. yyıl menşeili olmayan tek kitap, kuran´dır.
5- o otlağı çıkardı....sonra da onu kapkara bir kusmuğa çevirdi" ala 4-5...kusmuk, sudan katı olur....kapkara kusmuk, üstelik kökeni de otlak olacak...olsa olsa petrol olur. bu da enterasandır
6-" insan o kemiklerini biraraya toplayamayacağımızı mı sanıyor?.."
" onun parmak uçlarını dahi oluşturmkaya gücümüz yeter" kıyamet 3-4 ....bakınız..."parmak izi"...bunu yorumlamaya gerek görmüyorum.
..ve bunun gibi daha birçok ayetler vardır, o zaman ki bir insanın elinden çıkması mümkün olmayan...
bakara*:
iman etmedikçe putperest kadınlarla evlenmeyin. beğenseniz bile, putperest bir kadından, imanlı bir cariye kesinlikle daha iyidir. iman etmedikçe putperest erkekleri de (kızlarınızla) evlendirmeyin. beğenseniz bile, putperest bir kişiden inanmış bir köle kesinlikle daha iyidir. onlar (müşrikler) cehenneme çağırır. allah ise, izni (ve yardımı) ile cennete ve mağfirete çağırır. allah, düşünüp anlasınlar diye âyetlerini insanlara açıklar.
---
yeterince sarsıcı. nefret fışkırıyor.
din'de kadının yeri:
(bkz: cariye)
(bkz: köle)
Ve sen yine denendiğinde
ve yine kalbin daraldığında
ve yine bütün kapılar yüzüne kapandığında
ve yine ne yapman gerektiğini bilemediğinde
Uzun uzun düşün
ve hatırla yaratanını!
inkâr edenler, göklerle yer bitişik bir halde iken bizim, onları birbirinden kopardığımızı ve her canlı şeyi sudan yarattığımızı görüp düşünmediler mi? yine de inanmazlar mı?
Haram aylar çıkınca bu Allaha ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. Eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
maide*: allah ve resulüne karşı savaşanların ve yeryüzünde (hak) düzeni bozmaya çalışanların cezası ancak ya (acımadan) öldürülmeleri, ya asılmaları, yahut el ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi, yahut da bulundukları yerden sürülmeleridir. bu onların dünyadaki rüsvaylığıdır. onlar için ahirette de büyük azap vardır.
---
hoşgörü dininin(!), gerçeği.
Ey iman edenler! Zannın bir çoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? işte bundan tiksindiniz! Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir. (bkz: huccurat suresi)