'so raise your glass if you are wrong', 'if you ever ever feel like you're nothing, you're fucking perfect to me' diyen bir insanla tanışmıcam da kiminle tanışıcam ki? hayat bu kadar uzun mu?
(bkz: angelina jolie) tanışmak isterdim. oturmak, çay içmek, sohbet etmek, o ingilizce konuştuğu için benim anlayamam falan, sonra ingiliz çayı mevzusuna kavga etsek, tabi anlayamasak birbirimizi. aslında anlarım, ama o konusurken onu dinlemeyi basaran kişi sayısı azdır. o surat o dudaklar o mimikler. insan hayallere dalar onla konusurken falan filan.