akp döneminden önceki yazılarında "toplumdan kopuk, insancıl duygulardan epeyce uzak, sosyal ilişkileri olmayan, sadece kendi ortamında yaşayan ve çok zorunlu olmadıkça yerinden kımıldamayan bir cumhurbaşkanı" olarak nitelediği 10. cumhurbaşkanımız ahmet necdet sezer'in; ankara sokaklarından geçerken görmesi üzerine, makam aracından inerek selamdığı zat...
şu sıralar çıkan fısıltılara göre ciner gruba bağlı olarak çıkması için çaba sarfedilen üç büyük gazeteden birinde yazacağı konuşulan yazardır. çıkacak gazeteler için, izmir, ankara, istanbul, trabzon ve diğer belli başlı illerimizde çalışmalar tüm hızlıyla sürmektedir.
yazı yazma tarzını birilerine sataşmak olarak belirlemiş ve yıllarca bu abuk subuk yazılardan dünyanın parasını kazanmış yetmemiş kovulduk ey halkım diyerek biraz daha parayı cebe indirmiş şu sıralar mehtaba bakarak rakı balık keyfi yapan zat.
idol, baba, örnek alınası insan. çöaşan uzun zamandır ART TV'de her Pazar günü saat 11.00 ve 12.00 arasında, mustafa balbay * ile birlikte Ankara Rüzgarı adlı haftanın olaylarının tartışıldığı bir programı sunmaktadır.her pazar babamla tv nin başına üşüşmemizi sağlar.
once insanim sonra gazeteci isimli muhtesem kitabin yazaridir. universite'de kopya cekerek sinif gecen ve hocasi olan turgut ozal'in bunu bir turlu ispat edememesi ile ilgili anilari okunmaya degerdir. olayin uzerinden 19-20 sene gectikten sonra bile turgut ozal durup durup "emin sen kopya cekmismiydin, dogruyu soyle" diye kendisini sikistirmistir.
Icinde bulundugumuz zamanda sozcu gazetesinde emin colasan yaziyor kosesinde yazilari devam eden ama her hafta en az 2 gun gazete kapaginda gereginde fazla resimleri gorunen buna karsin yazilariyla gene onem tasiyan yazar.
yılların yazarı...Dürüst,tarafsız,diğerleri gibi haram yememiş,bütün dolandırıcıların,devlet adamlarının ipliklerini pazara çıkaran,Aydın Doğan ve adamı Ertuğrul Özkök tarafından haksızlığa uğramış,gerçekten adam gibi adam.
şimdilerde, aydın doğan ve tayyip düellosunu bir köşesinde gülerek takip ettiğini düşündüğüm yazar. adı gibi eminiz ki; "etme bulma dünyası" diyordur.
zamanında kendi yazılarını değiştiren, sansürleyen ve bu uğurda kendisini kovan insanın, şimdilerde "özgür basın" diye çığırması pek bir komik geliyordur üstada.
kubilay olayının altındaki gerçeği bazılarına göstermek amaçlı yazıları bazılarını rahatsız etmiş ki terbiyesizlik olarak niteledikleri adam.
ergenekon kapsamında gözaltına alınmaktan korktuğunu çünkü muhalif isimleri toplama amaçlı bu soruşturmada birgün sıranın ona da geleceğini bilen yazar.
aydın doğan-erdoğan kavgasına da "yapmayın çocuklar ayıp oluyor", "kayıkçı kavgası bunlarınki" diyen ve o güzel gülümsemesini de sonuna ekleyen yazardır.
mustafa balbay ile yaptığı programda yarmış geçirmiş yazar.
öncelikle enflasyonun nasıl hesaplandığı hakkında ön bilgi vermezsem bu entry anlaşılmayabilir.enflasyon oranları hesaplanırken dikkate alınan bir sepet vardır. bu sepette her ay insanların büyük çoğunluğunun kullandığı ürünler yer alır. bunların her ay fiyatlarındaki artış/düşüş oranı ile enflasyon hesaplanır.
mustafa balbay: enflasyon sepetinde dinamit lokumu, dikenli tel, barut falan da varmış emin abi.biz bunları her ay kullanıyor muyuz? emin çölaşan: sen ne diyorsun mustafacım? nasıl insansın sen. temel ihtiyaçlarımız onlar. benim yemek yiyeceğim masada dinamit lokumu olmazsa ben o masaya asla oturmam. hele üstü barutla baharatlanmış dikenli tel yoksa hanımla kavga ederim ben.
atatatürkçü, vatansever bir yazardır, söyliyeceğini korkmadan dile getirir, işte bunlardan dolayıdır ki yeni bir ergenekon dalgasında(yani akp nin yada rte nin sıkıştığı bir anda gündemi değiştirmek için yapılan olay)gözaltına alınması yüksek bir olasılık.
hürriyet'ten kovulunca bunalıma girmiş; bu hürriyettekiler böyle kaka insanlardı aralarındaki tek düzgün adam bendim temalı birinci kitabından sonra 'her kuşun eti yenmez' adlı siz beni kovdunuz ama halk beni çok seviyor bana bolca mail atıyor temalı bir kitap yazmış köşe yazarı.
her yıl sehıt kubılayı anma gununde aynı yazılar yazarak ınsanı bıktırtan turkıye'nın en statukocu yazarlarından bırı. ıddıa edıyorum ,emın çolaşan'ın son onbeş yılda gelıştırdığı hiçbır teorı hiçbır yenı bakış açısı yoktur. her kemalıst gıbı tek partı ıktıdarından kalma teorılerı ve bakışaçılarını kullanmakta ve ınsana gelişim açısından hiçbrsey katmamaktadır. kemalıst yazarlarının yaptığı tek sey kendı etraflarında donmekten ıbarettır.
şimdi ben bu adamla ilgili son entrymi taa 2006 da girmişim o zamandan bu zamana epey geçmiş emin amca hürriyetten kovulmuş sonra kovulduğu yere sataşmış, eski genel yayın yönetmeni çıkmış; maaşını dolar üzerinden almazsa sözleşme yapmazdı; falan demiş. bi hayli sular geçmiş yani köprülerin altından. benim anlamadığım bişey var yazmassam çatlayacam. ulan bu adamı bu kadar nasıl sevebiliyor bu insanlık. unutacağı, yarın birgün bu adam hakkın rahmetinde olduğunda asla hatırlamayacağı, dünyaya hiçbir değer bahşetmemiş bu adamı sonraki nesillere okutamayacağını bile bile nasıl olurda bu kadar sevebilir. keşke kendisi okusada bir anlatsa nasıl yapabiliyor bunu. çapkın mıdır ki acaba??