--spoiler--
Hacı Ertuğrul'a hep derdim ki, Ya arkadaş, elinizde böylesine güç var, siz bunlardan korkacağınıza bunlar sizlerden korksunlar. Her gün Tayyip Erdoğan sizi arayıp 'Benden bir emriniz var mı' diye sorsun. Benim elimde yedi gazete, üç TV kanalı olacak ve bunlardan korkacağım.
--spoiler--
büyük adam. öyle böyle değil. bu kadar pervasızlık ancak büyük adamlarda olur.
reklamlara falan çıkmaya başladı, ben buraya geçtim haberiniz olsun diye. eskiden öyle miydi? adam yazı yazsa yer yerinden oynardı, değil ki gazete değiştirecek de reklama ihtiyacı olacak. heyy, hey! tam inodnod!
başbakanın "ananı da al git" dediği ya da verdiği şehitlere "kelle" diyen toplumun bir parçası olduğu için; hiç biri olmazsa başbakanın "her üniversite mezunu iş bulacak diye bir şart yok" dediği üniversiteli işsizlerden birinin akrabası olduğu için tayyip diyebilme hakkı olan kişidir. sanırsın ki kendisini bu hususta eleştirenler kraliyet ailesi üslubu ile konuşmaktadır. sonuna kadar atatürkçü, cumhuriyetçi ve milliyetçidir. geçmişinde bir kuruşluk yolsuzluk, toz zerresi kadar leke yoktur ki en çok da bu yüzden akp ve yandaşlarınca eleştirilir ve sevilmez.
boşbakana tayyip demesi bile başarılı sayılmalıdır. çünkü o sert diliyle emin çölaşan milyarca liralık davalar açılmayacağını bilse küfürlü şekilde hitap etme olasılığı çok yüksektir, en azından ima eder. (bkz: i. melih gökçek)
10 yaşından beri okunan, yazma hevesimin temellerini atan, mükemmel gazetecidir. başkaları gibi haberleri açıp o günün gündemi neyse o konuda yazanlardan, herkesin bildiğini farklı bir dilde yazanlardan değil, kimselerin bilmediğini ortaya çıkarandır, bu yüzden gerçek anlamda gazetecidir. kendisi için sözcü aldırandır.
i. melih gökçek ile olan atışmalarından dolayı çok yığranmış daha sonra hürriyet gazetesindeki köşe yazarlığı görevinden alınmış bu sebepten dolayı kovulduk ey halkım kitabını yazmış köşe yazarı ve gazetecidir. ayrıca yıllar yılı sivri dili ile dikkat çekmiş ancak hürriyetten ayrıldıktan sonra fazlasıyla okuyucu kaybetmiştir.
öncelikle ankaralıdır. dünya kadar tehdit alırrken silahsız ve korumasız gezen bir gazetecidir. hafta sonu elinde kitabı ile kuğulu parkta ya da hemen orada ki bir yerde çay içerken görebilirsiniz. üzerinde sıradan bir gömlek ve kotla dolaşmayı sever. sanıldığının aksine okurları ile arasında duvar mesafe yoktur. konuşurken gözlerinize bakar ve ne derseniz deyin sizi sabırla dinler. yazdıklarının bir çoğu gerçekleri yansıtır. sözcü gazetesine geçtikten sonra hürriyet gazetesi yerini dolduramamıştır. yazılarını ve kitaplarını severek takip edenlerdenim.
rte ve i nokta melih'in belalısı.
ha bu kimleri rahatsız etmiş diye bakıverirseniz başlığın altındaki entrylere, tam da rahatsız etmesi gerekenlerin kendisine havladığını görürsünüz.
yılmaz özdil sadece enter kullanıyor diyenler bu adamı da çok fazla sözcükle eleştiri yapıyor diye sevmezler.
sevmeyenlerin bir kısmını bay göğüs kılı rasim ozan kütahyalı
ondan arta kalanların bir çoğunu paragöz fehmi
geriye kalan bir kısım arsızı da hüseyin üzmez paklar!
türkiye'nin aydınlanmasını tamamlamamış, sosyoloji,hukuk, siyaset bilimi ve tarihten hiç nasibini almamış tıpkı cumhuriyet gazetesi ve merkez medya yazarları gibi 86 yıllık ulusalcı teorilerle analizler yapan sürekli muhalefeti aydınlatma misyonu olarak gören garip ülkemin adı aydın diye anılan yazarı.
--spoiler--
Melih Gökçek, Çölaşan'ın bir kitabından "Benim yazdıklarım gazetem tarafından sansürlenirse bu işi bırakırım" yazdığını okuyarak "Sizin yazınızı Hürriyet'te makasladılar, sözünün eriysen gazeteciliği bırakırsın."
*Melih Gökçek'in bu sözleri üzerine Çölaşan "Melih Gökçek beni burada mat etti gazeteciliği bırakıyorum" dedi.. Çölaşan daha sonra kahkaha atarak böyle basit nedenlerden dolayı istifa etmeyeceğini söyledi.
--spoiler--
(bkz: yek yea!) ananı da al git diyen rteyi destekleyenlere, türkiye cumhuriyeti'nin görmüş olduğu en saygısız ve seviyesiz siyasetçiyi destekleyen insanlara bakın bi'! tayyip denmesine alınmışlar. öperim sizi.
