tamam çok güzel bir tadı yoktur, benim için en azından, ama kutsal bir şeydir, iyidir, uyku bile veriyor yahu, bir meyve sadece ve birbiriyle çelişen bir sürü etkisi var..
Yunan mitolojisinde, Türk mitolojisinde, Kutsal Kitaplarda, Alevi-Bektaşi deyişlerinde kullanılan simge, sembol.
yunan mitolojisinde : gökten düşen üç elmadan altın olanı " en güzele" yani helen e düşer. cennet betimlemesidir.
türk mitolojisinde : Oğuz Türkleri için Kızıl elma; kimi zaman üzerinde düşünüldükçe uzaklaşan ancak uzaklaştığı oranda cazibesi artan idealler veya hayalleri kimi zaman da parıldayan dünya hakimiyetini temsil eder.
kuran-ı kerim de : ölümsüzlüğün değil ölümlü olmanın bilgi ve tecrübesini temsil eder.
alevi bektaşi inancında : Cebrail, cennetten getirdiği elmayı, "Şah"a terceman olarak verir. Şah, yani Hz. Ali, elmayı eline alır, dört parçaya böler ve bir parçasını yer. Bir parça elma Şah'a yeterli gelir. Üçünü, melekler Hakk'a geri götürür. Hak bu davranışa hoş nazarla bakar ve sonuçta Ali'ye, yedi iklim ve dört köşeyi verir. elmanın üç parçasından biri Düldül, biri Zülfikar ve biri Fatma Ana ile Kamber'dir. bu çokluk aynı zamanda birlik ve vahdettir.
türkiye'nin en büyük sanatçılardan zeki müren'in favori meyvesi. bir rivayete göre her gün yatmadan önce bir elma yermiş, bu pürüzsüz sesini buna borçluymuş.
önce bir çekirdek, sonra toprakla haşır neşir olan bir çekirdek, akabinde bi fidan, birkaç yıl sonra bir ağaç, kocaman gölgesinde serinlediğimiz, dallarına çıkıp hunharca kendisini tükettiğimiz bir tatlu doğa hediyesi.
elma, sabahlara "hmm.. sulu ve ekşi. cohgüzel." diyerek başlamamı sağlayan yegane faktör. başka ne bana, "hmm. sulu ve ekşi . cohgüzel." dedirtir zaten bilemiyorum doğrusu.
ama elma diyince , eski evimizin bahçesindeki elma ağacı ve çok sevdiğim "can" adlı muhabbet kuşum geliyor aklıma. can öldüğünde , yerini unutmayayım, özlediğimde açar bakarım(çocukluk işte) diye bahçedeki elma ağacının altına gömmüştüm. pamuklara sarmalamıştım, canı acır sanmıştım. mendillere sarmıştım, üşür sanmıştım
hayatının bir döneminde ortodonti tedavisi görenlerin kabusu.
teller varken rendeleyerek, teller çıktıktan sonra-dişlerin arkasında sabitleyiciler varken de keserek yenmesi gereken meyve.
ben az önce ısırarak yeme salaklığında bulundum, alt dişlerim hala ve hala sızlıyor. lanet!
farkettim ki yazar-mış ama elma deyince aklıma gelen şey:
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
yani tahiri zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
tahir ne kaybederdi tahirliğinden? *
yürüdüğüm bütün yollar yokuş çıktı
yaşadığım bütün evler içimi sıktı
dön dünya dön bize dön biraz
ne zaman birini sevsem bir şey noksan
evler, odalar karanlık; ışık noksan
dalların üstünde yeşil elma
elmanın aklından geçe dünya
elmaya sor aşkı bana sorma
tenneri neri nen iyi değilim ben
alem kötü olmuş iyi değilim ben
bakıştığım her insanda ölüm vardı
seyrettim bütün alemi, zulüm vardı
ne günahkarlar gördüm yükün tutmuş
ben göklerde ararken yerde bulmuş