bi de elin uzandığı ama kaşıyamadığı yerdeki kaşıntılar vardır.. misal , göbek deliği çevresi kaşıntısı.. serdar ortaç gelip göbek deliğimden zeytin yesin ama şu kaşıntı geçsin.. öyle bezdim canımdan.. ne bahtsızmışım allahım..
güzel bir söz vardır. 'ulaşamadığın yer senin değildir.' benim dediğin bir yerde bir kaşıntı var ama sen oraya ulaşıp durumu kontrol altına alamıyorsun. acizliğin vesikalık fotografı bu olsa gerektir.
sandalye duvar vb bir nesne sırt kaşıntılarında elin uzanamadığı noktalara için birebirdir. kaşıntıyı geçirmek için periyodu 2 saniye olan sağ sol düzlemli salınımlar yapılır. suratta yavşak anlamsız bir gülümseme oluşur. gülümsemenin boyutu arttığında salınım hareketine acilen son verilmeli varlık ile nesne arasındaki tinsel temas koparılmalıdır.
bir adet sevgili ile en tatlı biçimde kaşınacak ve kaşıma ihtiyacı giderilecek olan kaşıntıdır.
ayrıca bahsedilen kaşıma şekli ile ihtiyaç giderilecek bu kaşıntı, bahsedildiği gibi bir sevgili ile sonuç açısından en verimli şekilde kaşınmış olacaktır.
özellikle alışveriş merkezi gibi yerlerde felaket olan durumdur..
yapılması gereken...
çaktırmıyoruz...
grupla isek gruptan ayrılıp tuvalete gidip işi hallediyoruz...
eğer gruptan ayrılamıyorsak kıçımızı dayıyacak bir duvar buluyoruz...
duvarın kenarına geçiyoruz..
türlü şaklanbınlıklar yaparak bir sağa bir sola kendimizi ittiriyoruz..
kesinlikle aşağı yukarı değil!
sağ sol...
eğer bunlardan hiçbirini yapmazsak münasip bir yerde kuduruyoruz...
