elestirmek ancak karsi olmamak

entry4 galeri0
    ?.
  1. ideolojik konularda, zayıf bir tutuma sahip olunduğunun göstergesidir. birey, karşı tarafla düşülecek anlaşmazlığı zarar verici bir durum olarak görmektedir. çünkü -kabul etmese de- korkmaktadır. güçsüzlükten ve inandıklarını savunamamaktan kaynaklanır.

    elbette farklı durumlar da söz konusu olabilir. birlikte alışverişe çıkılan birinin beğenisi eleştirilebilir; fakat mal veya hizmeti satın almasına karşı çıkılmaz. çünkü burada satın alanın paşa gönlü ön plandadır. *
    0 ...
  2. ?.
  3. türk insanının her daim içinde bulunduğu trajikomik durumdur.
    bir araya gelen insanımız sürekli sistemi, devlet politikalarını, iktidardakileri, kendilerine yapılan haksızlıkları eleştirir; fakat iş karşı çıkmaya ya da söylenenleri eyleme dökmeye gelince ortada o konuşanlardan kimsecikler kalmaz. * * çünkü insanlar her daim "azıcık aşım belasız başım" politikası izler farkında olmaksızın ve bu politikalarına karşılık olarak haksızlık yapanlar sömürgeci bir politika uygular: "vur kafasına el ekmeğini".
    Hal böyle olunca * insan şöyle demez mi: "Ağlamayan bebeğe meme vermezler." O zaman ağlayacağız, bağıracağız ve derdimizi hiç korkmadan haksızlık yapanlara anlatacağız, mahalle meclisindeki ahbaplarımıza değil. Yarın yine aynı şeylerden şikayet etmek istemiyorsak bugün sesimizi var gücüyle çıkarabilmeliyiz!
    0 ...
  4. ?.
  5. her daim sinirlerimi bozmuş tartışma programlarında sık rastladığım bir durum.
    "madem karşı değilsin adama uyuzluk olsun diye mi eleştirirsin yoksa kendinle sorunların mı var??" sorusunu empati yoluyla kendime sorup cevap ararım ama pek bir mantık yok sanırım.
    0 ...
  6. ?.
  7. şu hikayeyle bütünleşen durumdur, üstüne söyleyecek söz bırakmaz:

    Hindistan'da çok ünlü bir ressam varmış. Herkes bu ressamın yapıtlarını kusursuz kabul edecek kadar beğenirmiş ve onu "Renklerin Ustası" anlamına gelen Ranga Geleri olarak tanısa da kısaca Ranga Guru derlermiş. Onun yetiştirdiği bir ressam olan Racigi ise artik eğitimini tamamlamış ve son resmini bitirerek Ranga Guru'ya götürmüş ve ondan resmini değerlendirmesini istemiş. Ranga Guru;

    "Sen artık ressam sayılırsın Racagi. Artık senin resmini halk değerlendirecek."

    diyerek resmi şehrin en kalabalık meydanına götürmesini ve meydanda en görünen yere koymasını istemiş. Yanına da kırmızı bir kalem koyarak halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı bırakmasını istemiş. Racigi denileni yapmış.

    Racigi birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde görmüş ki tüm resim çarpılardan neredeyse görünmüyor. Çok üzülmüş tabii. Emeğini ve yüreğini koyarak yaptığı tablo kırmızıdan bir duvar sanki. Resmi alıp götürmüş Ranga Guru'ya ve ne kadar üzgün olduğunu belirtmiş. Ranga Guru üzülmemesini ve yeni bir resim yapmasını istemiş. Racigi yeniden yapmış resmi ve gene Ranga Guru'ya götürmüş.

    Ranga Guru resmi tekrar şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş. Ama bu defa yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde yağlı boya, birkaç fırça ile birlikte insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı bırakmasını istemiş. Racigi denileni yapmış...

    Birkaç gün sonra gittiği meydanda görmüş ki resmine hiç dokunulmamış, fırçalar da boyalar da bırakıldığı gibi duruyor. Çok sevinmiş ve koşarak Ranga Guru'ya gitmiş ve resme dokunulmadığını anlatmış. Ranga Guru demiş ki;

    "Sevgili Racigi, sen ilk resminde insanlara firsat verildiginde ne kadar acımasız eleştirebileceklerini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı... Oysa ikinci resminde onlardan hatalarını düzeltmelerini istedin, yapıcı olmalarını istedin. Şunu hiç unutma sevgili Racigi, kötü yönde eleştirmek kolaydır, yapıcı eleştiride bulunmak ise eğitim gerektirir. "
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük