dunga'nın gözünde görev adamı, türkiye'de ise kurtarıcı yıldız futbolcu olarak görüldüğü için beklentileri tam karşılayamıyor. ya da beklenenler bu adamda mevcut değildir.
asıl mevkisinde oynayınca neler yapabileceğini bugün gördüğümüz futbolcudur. gol attı diye demiyorum ;
(bkz: #8050188). rijkaard hala ön libero olarak kullanmaya devam ederse ben bir şey demiyorum.
alameti farikası nedir çözemediğim futbolcu. zira galatasaray'da genel de oyunun son çeyreğin de çıkar ve yerini ayhan akman veya barışa bırakır ondan sonra galatasaray beş farklı üstün bile olsa maçın son bölümleri sıkıntılı geçerdi. aynı olay dün brezilya'nın da başına geldi takımının ikinci golünü atar atmaz oyunda çıktı ve brezilya'da bir anda sahada 77. dakika galatasaray'ı gibi kaldı kore golü buldu ve beraberliği bile bulabilirdi. ama maça baksan elano sahada yok anlamadım gitti.
gs maçlarında kendisine tahammül etmekte zorlanırken bu kez de futbolun rüya takımı brezilya milli takımında karşımıza çıkan oyuncu. dos santos'un olduğu meksiya'ya, keita'nın fildişi'sine, neill ve kewell'ın avustralyasına sempati beslerken elano sayesinde brezilya sevgim öldü.
yanına 2 tane güçlü ayakta durabilen, oyun zekası yüksek oyuncu adapte edilirse, tahammül edemeyenlerin bile zevkle izleyeceği bir oyuncuya bürünebilir. Zira çabuk oynayabilme, hızlı düşünme, pas isabeti, oyun bilgisi çok yükseklerde olan oyuncu.
tanımsa tanım: 10 milyon euro değerindeki futbolcudur.
adı elanur olan arkadaşımın kızının, her televizyonda ismini duyduğunda, "neeee beee" diye bağırdığı futbolcu kişidir.
20 haziran 2010 brezilya fildişi sahili maçı'nda güzel futbolunu bir golle süslemiş futbolcu. hep özel maçlarda gol atmış diyenlere kapağı takıp susturmuştur.
galatasaraylıların yine alex ile kıyasladığı adam. olm adam gol attı, asist yaptı bak ne güzel oynuyor. niye hala alex orada yok bak elano oynuyo şeklinde kasıyosun...
edit: ayrıca alex ile mevkileride farklıdır. yaşları arasındada fark vardır. maksat milli takımda oynamaksa alex onu 49 kez yapmıştır, bir sürede kaptanlığını yapmıştır...
ronaldinho'nun tatil yaparken televizyonda (ya da tribünde) izlediği 2010 dünya kupası'nda, brezilya milli takımı'nın orta sahasında top koşturan galatasaraylı futbolcu. demek ki, hmm...
tiote denilen fildişi'li yavşak ayağına hayvan gibi daldığında içimi cız ettiren futbolcu. pozisyondan 3 saniye kadar önce aklımdan geçiriyordum, "kalırsa bizde iş yapar, satarsak da iyi kazanırız böyle oynamaya devam ederse" diye. kaç kişi düşündü böyle acaba, nazar mı değdirdik nedir.
futbol sadece futbol değildir, evet, buna eyvallah. ama insanların hayatını karartabilecek hareketlerin, ve bunları gözünü kırpmadan yapan adi şerefsizlerin de futbolda yeri yoktur.
inşallah çok ciddi birşeyi yoktur, tez vakitte toparlanır.
son olarak kendisini sakatlayan tiote'ye 10, bu herife o pozisyonda sarı kart dahi göstermeyen fransız hakeme 20 tane vuvuzela girsin.
brezilya milli takımında biraz hareketlenince birden galatasaraylı olduğu hatırlanan futbolcu. ondan önce napsak da kurtulsak bu adamdan diye bakılıyordu. hadi gs yönetimi yine iyisiniz iyi paraya satacanız adamı. alıcısı da çıkmıştır zaten çoktan.
yüksek ihtimalle 2010 dünya kupasının kalan maçlarında * kendisinin güzel futbolunu izleyemeyeceğimiz futbolcu. zira bacağına fildişi li bir filden sert bir darbe almıştır. üstelik fil atılması gereken yerde oyuna devam etti.