dün geceye kaçırdıklarıyla bir nevi damgasını vurmuş futbolcu.
iki tane sağdan gelen mis gibi orta. birine kafayla vurdu az farklı çıktı; pozisyon bomboştu, atmalıydı. diğeri, muhteşem bir volelik ortaydı. orada klasını göstermemesi için bir neden vardı : güçsüzlük.
olmayacak herhalde, lincoln kadar bile dayanamayacak. sasha iliç'i hatırlıyorum da, arzusunu, isteğini... 10'da 1'i bunda olsa bu durumlara düşmezdi galatasaray.
galatasaray'ın belki şimdilik olmasa da ileride çok fayda sağalayacağına inandığım orta saha oyuncusu. özellikle arda turan, kewell, keita gibi topla fazla oynayan oyuncular olduğundan fazla topla oynama imkanı bulunmadığından kendini gösteremediğine inanıyorum. *
11 aralik 2009 antalyaspor galatasaray macinda gol attığına, kendimden çok kendisi için sevindiğim futbolcu. umarım devamı da gelir ve hakkında konuşanlara hadlerini bildirir.
antalyaspor maçında sadece güzel bir gol atmakla kalmamış, dehşet paslar atmış, basit ama etkili futbol kavramını benimsemiş, kalitesi duruşundan belli olan futbolcu.
diğeri için (bkz: harry kewell)
alışma devresi vb bahaneleri kalmayan futbolcu.
brezilyalı olup yıllarca shaktar'da oynayıp ingiltere'de parladıktan sonra türkiye gibi bir yerde mücadele etmek elbette zordur. alışamayabilirisn ilk başladra ama o süre de artık geçti sanırım. takımda bütün yük omuzlarında olacak desek kaldırmazsın belki ama bu takımda yükün hepsini almana da gerek yok, şöyle bir destek versen zaten takla aşacak!
o yüzden diyoruz ki elano, senden istediğimiz sadece çaba göstermen, galip gelip gelmemek önemli değil, önemli olan gösterilen çaba.
kaliteli futbolcu. bu akşamki gençlerbirliği maçında 90 dakika hiçbir şey yapmamış gibi görünse de, galatasaray'ın yakaladığı çoğu pozisyonda imzası vardı. mustafa sarp isimli galatasaray'ın tesislerine bile sokulmaması gereken adamın girdiği gol pozisyonda topu arda'ya 40 metreden indiren oydu. golde keita'ya muhteşem ara pasını atan adam da oydu. neden daha etkili olamıyor? çünkü orta sahada bu adamın alması ve dağıtması gereken topları mustafa sarp ve mehmet topal alıyor, dağıtmaya çalışıyor. e haliyle de olmuyor. beraber oynadığın orta saha futbolcusuyla duvar pasına bile giremiyorsan yapabilecek bir şeyin yok. bu orta sahaya tek başına xavi hernandez'i koysan, o da böyle oynar. aynı şekilde al elano'yu koy xavi'nin yerine, arkana yaslan izle. hagi hagi diyoruz ama hagi bile arkasında emre, okan, suat olmasaydı öyle güzel oynayabilir miydi? hayır.
tartışılması bile futbola ihanet , roberto carlos u yargıla elano topçu değil rijkaard adam değil geriye ne kaldı lan it mustafa sarp , baroni , sabri mi?
19.12.2009 tarihli galatasaray-gençlerbirliği maçın da 2 öldürücü top atmıştır. birisini kewell boş kaleye kaçırmıştır, bir diğeri ise keita'ya çıkardığı öldürücü top gol olmuştur.
bazı gazetelerin gaz verme amacında olan spor yazarlarıın sürekli kötü eleştiriler yönelttiği galatasaray ın futbolcusu, bir uyum sorunu yaşayıp, sıkıntılı anlar yaşadığı gerçek, ancak kimse kötü futbolcu diyemez, nitekim 5-6 haftadır oynadığı futbolla da bu gazcı spor yazarcıklarını susturacağını düşünüyorum, hala susmuyorlarsa bu onların ayıbı.
işinin nokta paslar atmak olduğunu gördüğümüz oyuncu. ancak bizler her yabancı topçudan rövaşata goller, tribün şovlar beklediğimiz için ilk başta kabullenemedik.
mesafe tanımaksızın takım arkadaşlarının kucağına attığı insanüstü paslar için bile takımda tutulabilecek yetenek. "amannn bizim ligimize yıldız gelmiyor" diye sızlayan aptalların fütursuzca bok atmasına rağmen o şu anda türkiye'de top koşturan en yetenekli 3-5 isimden birisidir. her an yaptığı ufak bir hareketle skoru değiştirebilecek potansiyele sahiptir kendileri. son maçlarda takıma yavaş yavaş adapte olmaya başladı. 2. devreyi bekleyelim ve görelim.
böbrek taşı tespit edilmiş, evinde dinlendiriliyormuş. lanet midir bu nedir abi tutankamon'un mezarını mı açtık mınaki. birinin götündeki kemik büyür, diğerinde böbrek taşı çıkar. dos santos da aids olur bu gidişle.