2009 gibi kayıt olduğum, fakat on entryden sonra hiç girmediğimden silindiğimi sandığım sıra. Şifremi ve adımı hatırlamıyorum.
Lan boşverin hem. "orada bekleyeceğime uludağ'a bi bakayım" dedim, iyi ki demişim. siz de öyle deyin. Biraz şakirt yapılanması var sözlükte ama güzel yani.
3 yılın sonunda hesabımın tık diye silinmesiyle sonuçlanmış bekleme sırası. bildiğin siliverdiler arkadaş. kimi aldınız hayır onu merak ettim yani. 8000de lanetlediniz canına okudum tüm entrylere tek tek baktım hiç bir şey yoktu düzelttik. sonra siliniverdi. daha da uğramam oraya bu ne kasmadır kardeşim.
kapıda kimse beklemese kapıların açılacağı mantığıyla yaklaşmak gerekir. kapıda yığılma deil kalite ekseninin de diğer sözlüklere kaymasıdır ssg yi endişelendiren.
şahsımın gereksiz yere hesabı uçurulduktan sonra geri dönüpte bakasım gelmiyor.
ekşi sözlüğün olmayan kalitesini bozmama çabası yüzünden 70000 küsür kişi sırada beklemektedir. üst nesillerin kendilerini elit insanlar gibi gördüğü garip bir yer ekşi sözlük.umuyorum ki düzeltirler şu durumu.
yazarken çaylak yapılmak durumuysa bahsedilen, biraz "diskriminasyon" kokar. ekşi sözlükte genellikle "fikirdaşlar" çaylak yapılmazlar. oysa ki birçoğu hayatları boyunca bkz´dan geçinmektedirler. genellikle "allah" ve peygamber konularında pozitif bir duruşu olan yazarlar, nasılsa bir gün bir hata yapacaklar ve bu durum da "bir punduna getirip çaylak yaptık sizi" seklinde acımasızca kullanılacaktır. ben allah ve peygamber gibi konulara pozitif bir duruşu olan bir şahıs olarak ekşi yönetimine yazı yazıp beni neden çaylak yaptıklarını sordum, hiç ses seda yok. halbuki burada nasıl yazıyorsak orada da öyle yazıyorduk.
uludağ´dan daha ünlü olmasına rağmen ekşi nin genellikle "solcu" yuvası olmaya soyunduğu izlenimim aynen devam etmektedir. uludag sözlükse bu bakımdan daha çok "görüslerin kendisini ifade edebildiği bir platform" çizgisine oturmuş olduğundan, bu durum sahsen çok takdir etmeme sebep olmaktadır.
ekşi sözlük te çaylak olmak, genellikle ideolojik bir durumun şartlara uydurulması konusundan ibarettir.
gençken başıma gelmiş hededir.lakin o hesap, uzun bekleyişten sonra nickimi de mailimi de şifremi de unutunca piç olmuş bi hesaptan öte geçememiştir. azmedince oluyormuş ama. bi arkadaş söyledi. e ne de olsa tekkeyi bekleyen çorbayı içer di mi!
çaylak olmamak kadar kötü değildir. yoğun bi baskı, stres, gerilim, gak desen atılırsın, guk desen çaylak olursun. bi görüş giricen, acaba mod uyur mu, solcu olmadığımı çakarlar mı, ispiyon edilir miyim?..
ömrünü yemez mi işte o. beklemek ölüm gibi heyecandır. ekşiyi beklerken ekşi dışında her sözlüğe yazar olursun. sonra birini tutturur yazmaya başlar ekşiyi unutursun. arada bi bakmaya girersin. hıımmm 33.567. çaylaksınız. falan derken 1 sene sonra yine bir gelişme yok. ilerlediğin bir kaç bin sadece.
biraz önce baktım ilk 8 bine girmişim 4 sene sonunda. ekşi beni yazar yapsa nolacak mı? götüne soksun benim o hesabı.
sedat kapanoğlu (nam-ı diğer ssg) nun ekşisözlük ve yazarlık alımının bokunu çıkardığı durumdur. sebep olarak da, sözlüğe birden yazar alıp sözlüğü s.kmeyelim gibi bir düşünce hakimdir kanımca, ve bu düşünce külliyen yanlıştır, nedeni; sözlüğü troller (ör. owencan, lara gofret , kopkoroz gibi) zaten sikmektedir, sikmeye hızla devam etmektedir *, bu nedenle tümden yazar alımı olsa ve içinden ayıklama / formatı katılaştırma(örnek: hakarete varan yorumlarda uçurulma, değerlere saygısızlık , birçok kişi tarafından tepkiye neden olacak yorum yapanları şutlamak) yöntemiyle de bu tür kişiler uzaklaştırılabilir.
ancak durum ssg'nin kullanıcıları kullanarak nasıl paranın anuna koyarım düşüncesi olduğundan bu gelenek daha da abartılarak devam eder diye düşünüyorum..