CHP’lileri kudum kudum kudurtan gerçek. bir senedir istanbul’un idaresini elinde tutan paint Ekrem’in tek icraati halkın parasıyla 6 trilyona yağlı boya tablosu almak ve yandaşlarına taksi plakası dağıtmak oldu. Başkanlığı döneminde de istanbul iki kere sel felaketi yaşayıp sınıfta kaldı. Haliç yeniden kirlenmeye ve pis kokmaya başladı.
Dört sene sonra muhtemelen istanbul hayalet şehre dönecektir.
Yo bence gayet başarılı kendisi. Bunu neye dayanarak söylüyorsunuz?
Fotoğraflarda kendisinin istanbul nüfusunu kontrol altına almak için, pandemi zamanı toplu taşıma araçlarının sefer sayılarını düşürerek, toplu taşıma araçlarında sosyal mesafe bulunmaması nedeniyle daha fazla insanın enfekte olması projesini de mi bilmiyorsunuz yoksa?
Gelin ekrem imamoğlu'nun icraatlarını sayayım ben size de belediyecilik görün o zaman!
ilk icraatı kendisinin en iyi yaptığı şeyi icra ederken rahat etmesi için esenler'de bulunan 15 temmuz şehitler otogarı'nın fayanslarını değiştirmektir.
ikinci icraat toplu taşıma ücretlerine las vegas'a tatile gitme hayalleriyle yaptığı zamdır.
üçüncü icraat esenler'de bulunan 15 temmuz şehitler otogarı'nın tuvalet ücretlerinde %35'lik indirimdir. gülmeyin gerçek bu.
dördüncü icraat ibb müze girişlerine %50 zam. tabii yine las vagas tatili hayalleri sarmış başını başkanımızın.
sonra korona virüs giriyor devreye ve toplu taşıma araçlarına yaptığı zam elinde patlıyor ne yazık ki.
o da durur mu ibb'de çalışanlarından 10 kişiye düşen maske sayısını 2 olarak hesaplıyor ki, las vegas için kenara para koyabilsin.
bir de istanbulumuzu o kadar düşünüyor ki, herhalde kendisi korona günlerinde sefer sayılarını azaltarak insanların otobüslere dolup taşmasıyla vaka sayısının artmasını istiyor kasıtlı yoldan da olsa. amaç istanbul nüfusunu azaltmaksa ne diyelim. bu bir ekrem imamoğlu projesidir.
bakın pandemi döneminde insanları tehlikeye attığına dair önemli bir yazı;
'ben kılıçdaroğlu'ndan son derece hazzetmesem de, doğma büyüme atatürkçü bir chp'liydim kendisi partinin başına gelene kadar ve o yüzden imamoğlu'na oy verdim. ama korona virüs sürecinde nasıl hayatlarını tehlikeye attığını gördüm ekrem imamoğlu'nun insanlarımızın. başka hiçbir şey değil!
bu karanlık günlerde istanbul'da toplu taşıma araçlarının sefer sayılarını azaltarak resmen can sağlığımızı tehlikeye attı kendisi.
bakın onunla ilgili de bir anı paylaşayım ben size...
beşiktaş yönünden mescidiselam yönüne giden hata bindiğimde durumun fotoğrafını çekmiştim!
iyi ki de çekmişim. sırf üst katta 50 kişi vardı zaten. yalanları batsın. sosyal mesafe komedisini de o sırada ilk ekrem bey önermişlerdi ama keşke takipçisi de olsalardı konunun! olmamışlar, üstüne sefer sayılarını azaltmışlardı...
şoförlere "neden zamanında gelmiyor hatlar? duraklarda birikme oluyor yahu." dediğimde, belediyenin iptal ettiği cevabını veriyorlardı!
insanlar bu otobüse ekrem imamoğlu zammıyla 6 tl veriyordu bir de bu korona virüs günlerinde. düşünün.
eminim hala böyledir. artık istanbul trafiğini aldırmadan, çalınır çalınmaz, başına bir zarar gelir demeden türkiye'ye gelirken kendi otomobilimi kullanıyorum her anlamda. bu olaydan sonra onca trafikte araç kullanmak ne kadar sinirli olsam da daha katlanılabilir geldi bana hayatımı kaybetmektense. son derece pahalı olan otomobilimin başına bir şey gelecek olması ya da çalınacak olma ihtimali de başarısız bir belediye başkanının yüzünden enfekte olup can vermemden iyidir dedim.
ama enfekte olmasına neden oldukları bunca insanın hesabını kim verecek? bunları neden kimse konuşmuyor? kör müyüz?'
tabii bu şekilde nüfus kontrolü sağlanmayacağı için de yakın zamanda beylikdüzü'nde doğalgaz borularını patlattı bir de başkanımız.
tabii bunun nedeni belli. herhalde kendisi o sıralarda sadece beylikdüzü'nün nüfusunu hatırlayabilmişti ki "patlatın bu boruları ya! toplu taşıma araç sefer sayılarını düşürmekle bu milyonlarca istanbulluya bir şey olmayacak. orasına burasına korona morona! yeter nüfus azalmalı nüfus!" demiştir. kim bilir.
ha bunların arkasından da çok kıskanacaksınız ama akp'nin her şeyini tamamladığı, sadece musluğunu takmadığı türbeye musluk takmış ve orada da gücünü tüm kameralar önünde göstermiştir...
bir chp'li olarak söylüyorum ki ben çok memnunum şahsen. bazı şeyler gözüme sokulduğu, bazı şeyler ise sokulmadığı sürece hiçbir sorun yok.
ama içimi burkan bir şey var. bakınız ben ekrem imamoğlu'na oy verdim. canan kaftancıoğlu gibi terör sempatizanları istanbul il başkanı olupta, ekrem imamoğlu'ndan önce mazbatayı eline alsın diye de vermemiştim o oyu. gerçi bunlar sosyal medyada gözümüze pek sokulmadı öncesinde. o yüzden içim rahat!
ayrıca herhalde canan kaftancıoğlu'nun, mehmet moğultay'ın yargıda yaptığı gibi mezhebi ayrımcılık gösterip kendi insanlarına yardım kolilerini dağıtırken en arka sırada kalmak için de vermemiştir diye düşünüyorum bazıları o oyu. yardım paketi bekleyen insanların olduğunu ve kendilerine yardım kolisinin gelmediğini iddia edenler de var var ve kendilerinden duyduğum şu;
"geldikleri gibi mutsuzluğum başladı. şimdi de askıda fatura ödeme diye bir şey başladı onu anlatayım. 7 çocuğu olan biriyim. başvurdum ben buna. istanbul okmeydanı'nda yaşıyorum. nerede koyu sol görüşlü arkadaşım varsa onlar da başvurdu. onların faturaları, ben onlara haber verdikten sonra sisteme faturalarını girmelerine rağmen benimkinden önce ödendi! benim faturalarım ise bekliyor. hala bekliyor!
böyle bir rezillik olur mu yahu? olur mu soruyorum sizlere. yani kendi insanlarına her şeyin en iyisi, en güzeli. ama siz aşırı sol görüşlü olmadığınız için faturalarınız ödenmiyor."
neyse arkadaşlar, gözümüze sokulmadığı sürece bir sorun yok değil mi ama?
sonuçta tamamiyle taraflı bir şekilde objektif bakamayan insanların üstünlüğünün olduğu sosyal medyada gözümüze sokulan neyse 'oh ne güzel bir daha sok!' diyor birileri. yazık.