cumhurbaşkanlığı seçiminin çekişmesiz, heyecansız, tatsız tutsuz geçmesinin sebebi olan aday. erdoğan'ın ezip geçeceği belliydi. barcelona-bayburtspor maçı gibi seçim oldu.
yüzyılın liderinin karşısına çıkabilecek kadar cesur yürekli bir insanmış. takdir ettim. allah yolunu açık etsin. ama tabi ki reisi geçmesini beklemiyorduk. kalbimiz reisle.
siyasette koltuğuna yapışanların, istifa müessesesinin varlığından bihaber olanların, siyaset yapıyor zannedip karşısındaki aşağılayan ve kendi fikirlerini kabul ettirmekten öteye geçemeyen siyaset dünyasının alışık olmadığı bir figürdü kendisi.
kampanyası boyunca kimseyi aşağılamadı, meydanlardan kensidine demediğini bırakmayan uzun provokatöre, kendine has üslubuyla cevap verdi. ve seçimi kaybedince de kazananı ilk dakikalarda tebrik edip "benim lafım bitti" diyerek köşesine çekildi.
"kaybolmuştur, hükümsüzdür" diyenler acaba ne bekliyorlardı ki. seçimi kazanınca rakibine demeğini bırakmayan biri mi olacaktı? ysk önünde nöbet tutup komik durumlara mı düşecekti? yahu adam bizim alışık olduğumuz bir siyasi figür değildi. seçim kampanyasında son derece nazikti, nezaketi elinden bırakmayarak kendisini tanıttı ülkeye. seçimi kaybedince de doğal olarak sustu. bunu bile sorun ediyor adamlar.