Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oyumu Optimus Prime'a verecek olmamın başlıca sebebi olan ismini dahi ilk kez duyduğum, üstüne üstlük badem bıyıklı hem de chp'den cumhurbaşkanı adayı.
darbı mesel karışıktır; tencere kapağı mı tencereyi bulmuştur; yoksa tencere yuvarlanmış kapağını mı bulmuştur?
çatı adayı tamda böyle bir yuvarlanışın öyküsü.
2010 kısmi anayasa değişikliği için yapılan referandum; o günlerin hay huyunda gözden kaçan değil, önemsenmeyen; öne çıkarılmayan bir değişikliği ülke gündemine taşımıştır.
reisicumhur, cumhuriyetten beri uygulanmış olan; parlamento çatısı altında siyasi partilerin yani vekalet sahibinin oylarıyla değil; vekaleti veren "halkın" oylarıyla seçilecekti.
dört yıldır inanılmaz olaylar yaşadık; yükseldik-alçaldık; çalkalandık durduk. peş peşe gelen dalgaların altında nefes alma-hayata tutunma mücadelesi verdik-veriyoruz.
bu arada bu "yeni" model etrafında yer yer mizaha katkı veren; başkanlık mı, yar başkanlık mı; pilav üstü az fasulye kıvamında tartışmalar da eksik olmadı.
yıllar geçti; sular kaynamaya devam ederken, reisicumhur seçimi geldi çattı.
evet temel soru; kim aday olacak?
beklenen, parlamentoda temsil edilen siyasi görüşlerin ayrı ayrı aday göstermesiydi.
ak parti iktidara geldiği tarihten bu güne; girdiği umumi-mahalli seçimleri, taraf olduğu, sahiplendiği bütün referandumları; artan destekle açık ara alan bir siyasi güç.
bu manada, seçimin sonucu; yani reisicumhurun kim olacağı, hangi siyasi görüşten olacağı açık seçik ortada iken; muhalefet; ak partili olmasın diyebilmek, yani umut veren bir muhalefet tavrı gösterebilmek için; her kesin adayı kendine diyemezdi. ortaya atılan "çatı" formülü bu bakımdan rasyonel yegane yoldu ve mhp nin önerdiği formüle chp adayıyla destek vererek-uzlaşarak seçmen karşısına çıkmak için start çizgisinde yerini aldılar.
her halde bugünlerde ak parti malumu ilanda gecikmeyecektir.
şimdi temel soru; çatı adayı zat kim? nasıl bir temsiliyet ifade ediyor?
çatı adayının son görevi; islam konferansı genel sekreterliği. sanırım iki dönem bu makamı işgal etmiştir.
herkes "islam" sözcüğünün şehvetinde; meselenin aslını faslını incelemeden, anlamaya çalışmadan; lehte ve/ya aleyhte kelam sırasına girmiş görünüyor.
vay efendim; chp kimliğini sattı? bazıları vay be adam "islam", e o zaman, mütedeyyin tabandan rol kapar?
chpliler fiskos arasında, beyefendinin nasılda uygun aday oluğunu anlatmak için, belki de; bakar mısın, beyefendinin hanımının başı açık; hem sonra dememiş miydi, şarap belki içmem ama, şaraptan anlarım diye. bunlar uzar gider.
şimdi çatı adayının son göreve geliş yıllarını hatırlayalım önce; adayımız, ekmeleddin bey 2005 yılında islam örgütü teşkilatın genel sekreter ünvanını üstelik "seçim" yoluyla kazanmıştır.
2005 yılları, ülkenin çözüm iradesine giden yolun başlangıç yıllar; 1001 darbe suikast teşebbüsleri. ak partiyle cemaatin örtük koalisyon günleri, yılları.
son günlerde kimi cemmatten dönme kişilerin iddia ettiği gibi, eklemeddin cemaati, cemaat eklemeddini günahı kadar sevmezdi iddialarını bir yana bırakırsak; o koalisyon günlerinde böylesine önemli bir vazifeye taşınması düşünülen zat etrafında "örtük" koalisyonun onayının olmamış olması düşünülemez.
nitekim pensilvanya çatı adayını olumlu karşılamıştır.
başka kimler olumlu tavırda; izleyin; "o" malum medya; elemmeddin beyin ak partiyle arası soğuduğu yıllardan beri, kimi ortamlarda hazırlanan bir kişilik olacağını göreceksiniz.
peki, eklemeddin beyle ak partinin arasına neden-niçin nifak girdi? eklemeddin bey, suriye krizinde olsun, mısır krizinde olsun; mazlumun yanında yer almamış; eveleme geveleme içinde bu operasyonların haklılığını anlatmaya çalışmıştır.
uzatmayalım; tencere kapak tesadüfen ne yuvarlanır; ne de birbirlerini bulurlar.
not: işbu not, yine bu sözlükte "çatı adayı" başlığında paylaşılmıştır.
önce şaibeli akademik ünvanlarının hesabını versin...
--spoiler--
Gerçekten, Sayın ihsanoğlu asistan olabilmek için ne zaman TC vatandaşlığına geçmiştir acaba? Kahire'de okuduğu üniversitenin denkliği ne zaman kabul edilmiş, "kimya doçenti" iken birden "kültür ve bilim tarihi profesörlüğü"nü hangi üniversitede, hangi çalışmasıyla kazanmıştır? Bu soruları, taaa 14 Ağustos 2000'de Cumhuriyet'te çıkan "Gerçekten Kimdir Bu Prof. Ekmeleddin ihsanoğlu" adlı yazımda da sormuştum. Nasıl unuturum... istanbul Üniversitesi Rektör yardımcısı Prof. Nur Serter de beni arayıp "teşekkür" etmiş ve "yazım üzerine Sayın ihsanoğlu'nun Üniversite'deki dosyasını getirtip incelediğini, ancak nerede ne zaman profesör olduğuna dair dosyada da bir bilgi bulunmadığını ve hemen YÖK'e yazıp profesörlük dosyasını istediğini, gelir gelmez de bir kopyasını bana göndereceğini" söylemişti. Demek, iyi saatte olsunlar buna da izin vermemişler. "Binmişiz bir alamete, gidiyoruz kıyamete" dostlar, bari zebanileri iyi tanıyalım ...."
--spoiler--
bütün chp lilerin kuzu kuzu oy verecekleri adam.
yemeyin bizi. yok hayır, diyorsanki "chp nin bu durumunu bu hamlesini protesto etmek istiyorum" git oyunu verme. o zaman ders alır chp, emin ol alır, o çantada keklik gördükleri oyları alamazlarsa.
zaten seçim kazanma şansınız yok şu adayla bari protesto yap mesaj yerine ulaşsın, desteklediğin ideolojinin hatasını cezalandır değil mi?
ama kuzu kuzu hepsi gidip oyunu verecek.
ha vermezlerse olurda hesaplanan oydan az alırda protestonuzu harbiden yaparsanız giderim kendi başlığıma "ben çok pis göt oldum" yazarım.
bu arada benim gönlümdeki cumhurbaşkanı adayı arzum onandır.
kim hayır diyebilir ki öyle bir hanfendiye?
--- alıntı ---
CHPnin Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdiği kişiye bakar mısınız?
Babasının arkadaşlarına bakın, lütfen: Halen cemaat önderlerinden olan Mehmet Emin Saraç (Fatih Saraçın babası); ingiliz Muhipler Cemiyeti kurucusu, Sevr Antlaşmasının imzalanmasına ve Boğazlayan Kaymakamı Kemal Beyin idamına fetva veren, Kurtuluş Savaşına karşı çıkan, Mustafa Kemalimize hakaretler eden ve Cumhuriyetin 150 kişilik Hain Listesinde adı bulunan Şeyhülislam Mustafa Sabri.
Gösterilen aday bu siyasal iklimde yetişmiş birisi. Şeriat öğretiminin merkezi El Ezherde görev yapmış kişi.
Osmanlı takıntılı. Tüm eserleri Osmanlı üzerine. Onun için Yeni Osmanlıcı AKP iktidarı tarafından desteklenmiş islam işbirliği Örgütüne Genel Sekreter olması için yoğun çaba gösterilmiş bir kişi. Bu örgütün genel sekreteriyken islam Ordusu kurulmasını isteyen kişi.
Devrimler adına geleneklerimizi, demokrasi adına kanunlarımızı inkâr ettik deyip, Cumhuriyetin Osmanlıyla bağlarını kopardığından yakınan birisi.
mansur yavaş 'la ankara seçiminde kısmen işe yaramış muhalefet birlikteliğinin merkez sağ ve muhafazakar çizgi mutabakatı üzerinden reisi cumhur koltuğuna sirayet etmiş halini yansıtan aday...
konuyu 4 madde üzerinden ele alalım:
1)chp'nin bu tarz bir adayla yola çıkması ve örneğin sosyalist cenaha dahi göz kırpan bir şafak pavey yahut sosyal demokrat yapısıyla tanıdığımız yılmaz büyükerşen'i düşünmemesi merkez sağ seçmeni yanına alma talebiyle kuşkusuz ilişkili. diyorlar ki kendilerince -diğer aday sadece bizi tatmin eder- bu yolda da rte'nin önüne set çekmek gerekiyorsa aklın yolu bir diyerek pragmatist bir anlayışla mhp'yle ortak akıl üretmekten başka çarelerinin olmadığını biliyorlar. bu tavır başka çaremiz yok ulen mantığının resmidir bana kalırsa. yani bir nevi zorunluluktan doğuyor. işte bu bağlamda madde 2'ye uzanıyoruz.
2)chp meclisteki türban meselesinden beri gösterdiği tavırla dogmatik kemalist çizgisinin dışında dönüşüm de gösterebildiği mevzusuna reisi cumhur adayıyla yeni bir açılım getirdi. parti içi farklı seslerin olduğunu ezelden beri biliyorduk ta halkın asıl inanamadığı ve bu yüzden desteğini esirgediği konuyu sanırım samimiyet ekseninde değerlemek daha doğru olur. yani kısa ve öz? chp bu tarz görmek istediğimiz hareketleri zorunluluktan mı yapıyor olumlu mana da dönüştüğü için mi? samimiyet ve inandırıcılık konusunda halk nezdinde güven kazanılmış değil!
3)ekmeleddin ihsanoğlu ismiyle sağ'a oynamak ve oradan nasiplenmeye çalışmak aynı zamanda kendi grubundan değerli bir ismi çıkaramamak ince eleyip sık dokumayı alışkanlık haline getirmiş seçmen güruhunda kayıplar yaratmaz mı? yani tavlanmaya çalışılan sağ seçmendeki samimiyet ve güven açısından yaratılmış sendroma, tabandaki muhtemel kayıpları da eklersek dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak yine söz konusu olabilir mi?
4)iş yine akp seçmeninde bitiyor. rte'yi o koltukta görmek istiyorlar mı? yoksa böyle bir durumda akp'nin güç kaybedeceğini mi düşünüyorlar? yeri iyi partimize bir şey olmasıncılık mı yapacaklar yoksa adam haketti bu koltuğu da ona verelimcilik mi yapacaklar... akp seçmeninin niyetini okumak / tespit edebilmek lazım. bir u dönüşüyle mevzuyu savaşa dökmeden ekmeleddin ihsanoğlu'ndan zarar gelmez, uzun adamımızı da kaybetmeyelim partimiz yara almasın güç kaybetmesin mantığına mı gelecekler? zaman gösterecek...
cumhurbaşkanı adayı. başlıkta on saat ismini aradığım şahıs. ''ekmeleddin, istek yolladım niye eklemeddin?'' diye bir espri yaparak yavaşça uzaklaşıyorum.
RTE'nin karşısına Ekmeleddin ihsanoğlu gibi birini çıkartmak, ünlü bi popstarın karşısına ses yarışması birincisini çıkartmak gibi. Yarışmacının sesi daha güzel ama diğeri popstar neticede. Zor bu iş.
Bi de ülkücüler diyor chp ile beraber seçilmiş bi adaya oy vermem, solcular diyor biz tayyip partisine benzemek istemiyoruz islam örgütünün başı ne alaka. Zor olur bu iş, çok zor.
türk siyasetinin ''isim üzerinden dalga geçecek'' seviyeye geldiğini göstermiştir. ulan bir insanın ismiyle alay etmek kadar geri zekalı bir eylem olabilir mi? çatı adaylığı bir yana adam ülkenin batısından doğusuna doğru şöyle bir akademik kariyerini sallasa okuma yazma oranı artar.kültür seviyesi tavan yapar. ve ayrıca gördük ki 21. yyda din müessesesi siyasi olarak ülkemizde hala çok işe yarıyor.