ben o zaman daha okula gitmeyecek kadar bebe iken izlerdim.sıcacık bir aile dizisiydi. hatta çok yaramaz olduğumdan olsa gerek babam takma adımı oradaki kızlardan biri olan jale koymuştu. hala bursaya gittiğimde jale diye takılanlar oluyor.
bunun çekildiği köşk misali eve 10 trilyon basarım.
hem eski, hem şehrin içinde, hem ahşap.
hele bir de zemindeki, caddeye bakan bakan oturma odası yok mu, of ulan of.
Aile sıcaklığındaki dizi. Böyle diziler yok artık çünkü millet herodot'tan hikaye dinlemek yerine labirent misali entrika yuvası dizilerden zevk alıyor. Şimdimiz kötü, sonumuz daha kötü.
hatırlattınız bana şimdi bak. hey gidi diyorum. eskiden her gün bir dizi düşerdi bir kanala günlük. her pazartesi de ekmek teknesine kitlenir izlerdik. oyuncu kadrosu, aile ortamı, espriler, çekildiği yerler, verilen öğütler.. ne güzeldi be dediğim tekrarları bile izlenesi dizi.
Özellikle Esnaf kardeşlerimizin kullandığı; ''Kendi iş yerim, paramı kazandığım tezgah, tek dükkanım'' gibi anlamlara gelen halk dilinde pekişmiş olan cümledir.
2002-2005 yıllarında yayınlanmıştır.Türk aile yapısını,Türk dilinin unutulmaya yüz tutmuş kelimelerini bu dizi sayesinde öğrenmiştik.Gerek karakterleri gerek kurgusuyla üstüne birdaha öyle bir dizi çekilmedi.Müziği geldi aklıma duygulandım bak şimdi.edit:şimdiki bebeler kore çakması romantik komedileri izleyedursun.
kuzguncuk'ta çekilen mahalle yaşantısını anlatan son filmlerden biriydi. güzeldi.
dün de kuzguncuktaydım, heredot'un hikaye anlattığı kahve halen duruyor. ekmek fırını yerinde ise cağ kebabı yapılıyor. ama filmde de olan ekmek teknesi tabelası halen duruyor.