başta annelerinde gördükleri kadın modeli gibi şefkat dolu bir kadın ararlar. sonrasında böyle bir kadın olmadığını görürler, kadınlar düzgün erkekleri hep ikinci plana atmakta ve alay ederken, serseri erkek arayışında şiir yazan adamları harcarlar.
bunu gören erkek yıkılmıştır, iki seçeneği vardır. ya hep kalbi kırılan adam olacaktır ya da piç erkek olacaktır. bu erkeğin kendisine kalmıştır. bir kadına vazgeçilmez olduğunu söylediğinizde ilk işi sizden vazgeçmek olur.
bir kız olarak bu şekilde harcanan erkeklere gerçekten tüm içtenliğimle üzülüyorum. kızlar böyle olmamalı.
Özgüvenin ve yakışıklılığın gelmesi.
Ortamlarda dikkat çekmek ve birkaç kız ile çıkmak.
Daha sonra "asarım keserim giberim" havalarına girip artist nidalarda bulunmak
piç is coming.
"hep serseri piç erkekler kızları alıyor, efendi erkekler ise avcunu yalıyor bunu görür"
binlerce mucizenin hergün yaşandığı. milyarlarca unsurun birbirine bağlı şekilde sürdüğü şu güzelim dünyada, tek amaç "kız almak", "kız kaldırmak, "karı düşürmek" mi ? bu kadar basit varlıklar mı bu erkekler ? gerçekten bu kadar aciz miyiz beyler ?
evet. sanırım öyleyiz. öyle olmamız öğretildiği için böyleyiz.
Sevdiği kız tarafından aldatılan erkek zaman icerisinde aldatmaya baslar.
Anlayacağınız herkes luciferin kulaklarina fisildadigi o muthis durtulere kapilip gider.
Süreç böyle isler.
organize işler filminden bir repliği akla getirendir.
--spoiler--
-Üzeyir abi sen dilsiz değilsin? niye hiç konuşmuyorsun?
+ bi ara çok konuştum hiç faydasını görmedim bıraktım.
--spoiler--
Tıpkı bu replikteki gibi, konuşmak kötü değildir. Aksine birçok sorunu halledebilirsiniz, çözebilirsiniz. tıpkı efendi erkeklik gibi. abest bir durum sergilemiş olmazsınız yani konuşsanız da efendi olsanız da.
fakat hiç bir faydasını göremeyince bırakıyor insan konuşmayı da, efendiliği de.
çatalca bölgesinde böyle bir kız tanıyorum hayatımı karartı adı oylum du. kendince hesaplar yaparak benle evlendi sonra ne oluyoruz lan dediğimde iş işten geçmişti. allah bu tiplerin belsını versin bana ne yaşatıysa allah en sevdiğine yaşattırsın ki benim çektiklerimi anlasın.
benim şahit olduğum durumdur. ilgilendiğim biri vardı gayet aklı başında, olgundu. daha sonra görüşmeyi kestik bir sebepten dolayı. o istemedi. anlayamamıştım ilk başta. sonradan öğrendim yeni bir hayata atılmış. tam dönüşüm noktasındayken denk gelmişim adama. her boku yiyiyordu kendisi, ama beni uzak tutmaya çalışıyordu kendinden de ortamlardan da. bir süre onun ruhu için çabaladım baktım olmuyor vazgeçtim. e ben vazgeçince efendi olacağı tuttu. her şeyi unuttuk tekrar başladık eski hayatından uzaklaştı tam o sırada tekmeyi ben bastım. yapılanları unutmayız, uykusuz geceleri unutmayız. şimdi kimin günü birlik aşkı oluyorsa olabilir artık benden çıktı.
Genelde peşinde koştuğu, her gün sevgisini aşkını ifade ettiği, beni sever mi diye gözünün içine baktığı kızın kendisini bırakıp üç numara saç ve kirli sakallı bir piçe verdiğini gördüğü andan başlar bu süreç.
O andan itibaren bir daha kimseyi sevmez, sadece yatak arkadaşı arar. Ne kadar umursamaz davranıp piç gibi görünerek kızları üzse ve peşinden koştursa da aslında ruhunun bir yanında hep o efendiliğin verdiği pişmanlığı taşır. Çünkü artık daha önce o lanet ettiği piç erkeklerin karakterine bürünmüştür.