dogup buyudugum ve kanimca turkiye'nin izmir ile beraber en medeni sehri. Sadece cografi anlamda degil medeniyet duzeyi olarak da Avrupa'da olan sehir. insani egitimli olmasina ragmen bir turlu gelisememesinin sebebi ise istanbullu bir arkadasimin gunubirlik edirne gezisinde yasadigi su siestavari diyalog ile daha iyi anlasilabilir.
- abi ne kadar bu ayna
+ 70 ytl
- cok soyledin be abi 50 ye birak alayim
+ orta kapinin girisindeki dukkanda 50 ye satiyolar git ordan al
- ?!?!?
türkiye'nin her anlamda avrupai yüzüdür. ayrıca pirincin en iyisini, ki türkiye üretiminin yüzde otuzundan fazlasına tekabül eder rekoltesi, yetiştirdiği halde *** reklamını yap(a)mayan şehirdir.
çok ama çok güzel bir şehir. arkadaşımın daveti üzerine gittiğim ve hayranı olduğum istanbuldan sonra yaşanabilecek güzel bir şehir. insanlarıda çok tatlı. tarihi yapılar, selimiye camii ile bozulmamış istanbul havası estiren şehir.
Edirne'de örneği görülmedik bir kış oldu. Kar, yolları kapadı. Halk, evlerini yıkıp odun yerine yaktı. Bir tahta 50 ve bir direk 100 akçeye satıldı. Saray bahçesindeki ağaçlarda kesilip yakıldı.(1657)
son günlerde bol miktarda hipermarket açılmakta olan ilimiz... banka müdürlerinin haber uçurması ve yüksek miktarda mevduat hesaplarının bulunması buna sebep olabilir... ancak gözden kaçan önemli bir husus var... bu milyonlarca evroluk hesap sahiplerinin tümü yunanlı zenginler... basit bir anlaşma ve küçük bir yüzde ile ülkesini satmaktan çekinmeyen vatandaşlarımız olmasa bu hesaplar açılmazdı...
istanbul'un 250 km. kuzeybatısındaki sınır kenti. istanbul'da avrupa yönündeki bütün yollar edirne tabelasıyla sembolize edilmiştir. aşırı derecede kendi halinde bir şehirdir. kendisiyle aynı nüfusa sahip bir anadolu kentiyle karşılaştırılamayacak derecede özgür ve vurdumduymazdır. kişi başına düşen alkol tüketimiyle üst sıralara oynasa da alkole bağlı suçlarda oransal olarak alt sıralarda yer alır. sis edirnenin vazgeçilmezidir. surat kesen kış gecelerini ısıtan sıcacık öğrenci evleri ve bir şubat akşamı iki tarafı asırlık çınarlarla kaplı bembeyaz arnavut kaldırımlı karaağaç yolunda kafa bi dünya elin sevgilinin elinde kanatlanıp güneşe doğru yol almak zannedersem bu şehre özgüdür.
Tava Ciğeri ve köftesi ile rakip tanımayan,
Dünyada üç tane nehrin bulunduğu tek şehir...
Türk-islam mimarisinin en büyük şaheseri
(bkz: Selimiye Camii) buradadır.
(bkz: Kırkpınar) ile de ses getirir....
istanbul'a çok yakındır, Esenler otogarından her yarım saatte otobus bulunabilir.
Meriç gibi nehire sahip olan kıyısında arkanda asırlık ağaçlar önde nehir piknik yaptığın öğrenci cenneti. Edirne yerlilerinin dediği gibi küçük avrupa gidilmeli yaşanmalı.
Edirne'nin ciğer ve badem ezmesi dışında köftesi de çok meşhurdur.Özellikle Selimiye'nin ordaki Osman Aga tavsiye edilir.Ara sıra 5 yıldızlı otellerde de aşçılık yapmaktadır bu amca.
Kızların gece 3te dışarda rahatça dolaşabildigi medeni şehir.
Meriç kıyısında içilen,enez ilçesinde yüzülen güzide il..
yaşadığım yer. insanların kafayı çekmek için çalıştıkları, bahsedilen tarihi eserleri yerlilerin her gün gördüğünden pek tınlamadıkları güvenilir bir yer zannedilmesi nedeniyle şopar mahallelerine girenlerin donla çıkma olasılığının yüksek olduğu her genelleme gibi bu genellemelerin de yanlış olduğu anlaşılmaz binalar topluluğu... ha bi de sayın bld. başkanı vardır çiçek hastasıdır kendisi edirneyi botanik park zanneder her yıl heryere yeni çiçekler eker...
bati sınırımızı oluşturan, verimli toprakları ile meric nehrinin suyuyla türkiye ve dünyanın en kaliteli prinçlerini üreten şehrimizdir. ayrıca trakya üniversitesini barındıran öğrenci şehri.
sürekli bir siestanın hakim olduğu, 18 senemi geçirdiğim şehir. Gelişmişliğinden değil de insanının medeniliğinden Avrupada olduğunuzu hemen anlarsınız.
