benim gibi hürriyetlerden yana olan hümanist birsini ziyadesiyle şaşırtmış kemalisttir. şaşırdım diyorum çünkü, böylesine yobazca bir davranışı millete medeniyet satan kemalist güruhun bir ferdinden açıkcası beklemiyordum. heralde böylesine bir muameleyi ben yapsam yobaz örümcek kafalı diye kemalistlerin hücumuna uğrardım. ama kemalistlerin adalet terazileri yamuk olduğu için kendiler yapınca gayet mübah bir hareket oluyor.
neyse mevzuya geleyim;
geçen gün antalya'da çarşı gitmek için otobüse bindim bütün yakışıklılığımla huzur ve sükunetle otobüste yol alırkerken-tabi bütün kızların gözü bende- bir durağa geldik otobüse bir kemalist, bir zenci ve 2 tane de avrupai ırktan olan yolcu bindi, ben de büyüklere yer vermek için yerimden kalktım-ki bu benim adetimdir- ayakta yol almaya başladım, o sıra otobüse binen ve giyem kuşamından çok fazla kemalist olduğu anlaşılan-çünkü 40 yaş üstü olmasına rağmen başı açık makyajlıydı- bayan ecnebi arkadaşları boydan aşağı süzmeye başladı, ve ardından olay soruyu patlattı hepsine taker teker dinlerini sormaha başladı, "sen sen sen! hangi inançtansınız, müslüman mısınız?!" valla ben soruyu duyunca yerin dibine geçtim, rezil olduk dedim, tabi otobüsteki diğer yolcular da dumur oldu ama iş işten geçmişti artık, ecnebi talebeler gülerek geçiştirdiler ama ben turizm adına uzun vadede derin yaralar açtığını düşünüyorum, ulan biz insanların inançlarına göre kategorize edildiği ortaçağ hristiyan ülkesimiyiz ki bu türlü sorular soruluyor, nerde kaldı kemalist laiklik, nerde inanç hürriyeti, nerde kaldı anayasal eşitlik, yazık valla....
ben de diyorum antalya bu kadar turizm potansiiyeline sahip olduğu haldep neden avrupai standarlarda döviz girdisi sağlayamıyor, ama şimdi anlaşıldı vehbinin kerrakesi, meğer ülkemizi geri bırakan kemalist yobazlık farklı versiyonlarla hala faliyetini sürdürmekteymiş yazık valla çok yazık....