kocasının durumuna üzülmesini, çocuğu için endişelenmesini anlayabildiğim ama yaşadığı hayatın bedelini de ödemesi gereken sanatçı.
canlı yayında ağlamasını izledim. kocasına sahip çıkması, gözyaşlarını geçtim de, oradaki izleyicinin onu teselli etmek için alkış tutmasını anlayamadım.
ortada bir haksız mağduriyet, ölüm, sakatlık yokken, yapılan hataların bedeli için herkesin gözü önünde böyle demagoji yapan birine sessiz kalmak da yeterliydi.
mide bulandıran video.tek kelime ile.insanların bu derece yüzsüz, bu derece yalaka, bu derece aşağılık olduğunu bilirdim de bu kadarını tahmin etmezdim. ülkede her türlü olay olurken, insanlar hırsızlık yapanları alkışlıyor. yanındayız diyor. dünya tersine mi döndü, yanlışlar ne zaman doğru oldu? normal şartlar altında bu kadın insan içine bile çıkamazken, taşlanmaktan korkması gerekirken, alkışlanıp, yanındayız diyorlar.
midem bulanıyor.bu ülke benim midemi bulandırıyor.
ayrıca siyasi görüşü ne olursa olsun koyun bir millet olduğumuz için (bunun dayanağı da duygusal bir millet olduğumuz yalanıdır) o alkış programdaki yönetmen yardımcılarından birinin program öncesi uyarısı ile ya da konuşma esnasında el hareketi ile olmuştur. kısacası acunda bu tezgahın içindedir.
Ben orada bu kadını alkışlahan kitlenin amına koyayım bu kadar net. be andavallar o paralar sizin paralarınızdı, 40 milyon euroluk evlerde otururken sadece yılbaşı için 1 mılyon tl lık tablo hediye alırken aklın nerdeydı he ? nerden gelıyor bu para bey ? diyemedın mı ? o her haram kurus lokma bogazında kalır ınsallah o masum veletten degılde senden çıkar insallah o haram lokmaların hepsi ! köpek !
kendileri aslen konyalıdır. küçük bir detay dün konya'da 40 günlük bir bebek, ayaz bebek soğuktan ölmüştür ve büyük ihtimalle bu sabinin annesi de yetersiz beslendiği için anne sütünü bile yeterli alamamıştır ayaz bebek, soğuğa açlıkta eklenmiştir.
zavallının babası ise çanakkale'de askerlik yapmakta imiş. yani ebru gündeşin çocuğuyla bir benzer noktası var ikisi de babalarından ayrı pozisyondalar.
ayaz bebeğin babası en basit tabiri ile vatanı korumak için, büyük ihtimalle de zorla kışlaya alınmış, yüce komutanlarının el-ayak işlerini yaparken de türlü hakaret ve aşağılanmalara maruz kalmıştır.
reza zarrab zehr-u zıkkım şahıs ise sanki memleketin anasını bellemeye yemin etmişçesine kara para, vurgun-soygun, altın kaçakçılığı, rüşvet, rant, irtikap, aklınıza ne geldiyse artık yaparken yakalanmıştır. nasıl, ne şekilde, ne zaman yakalandığı ise ayrı bir tartışma konusudur.
şimdi gel gelelim ebru gündeşe: benim olaydan hiç haberim yoktu, çocuğum çok inciniyor bu meseleden dolayı gibisinden saçmalamış. saçmalamış derken resmen sıçırtmış yani. seyirci kitlesi ise alkış ve tezahüratlarla ebru ablalarına destek olmuşlar, kocası bir an önce dışarı çıkıp kendilerini bafilemeye kaldığı yerden devam etsin diye...
ebru gündeş önce kendine şunu sorsun, "acaba 40 günlük ayaz bebek ismini aldığı ayazdan donup son nefesini vermeden hemen önce gözlerini açıp dünyaya son defa bakabilmiş midir? velev ki bakmış ise o son bakışında içinden neler geçirmiştir?
işte böyle adaletine yandığımın ülkesi, neymiş efendim çocuğum etkilenmesin!
hicbir olaydan haberi olmayan asik bir kadin oturup boyle
bik bik yapamaz. en cok hayal kirikligina kendisi ugrar, en cok o kizar. neden bize bunu nasil yapti bilemiyorum, ben de cok uzgunum ama cezasi neyse cekecek elbette demiyor. kara gunlerden geciyormus sanirsin ki ortada hirsizlik, rusvet, dolandiricilik gibi bir sey yok hastalik fln var boyle duygusalli, kadercikli seyler.
ay ebrucum tum adalet adina senden ozur dileriz. pardon yaaa.
- seviyorum cezasi bitene kadar yanindayim ama sonra bana da soyledigi yalanlar nedeniyle evliligimi gozden geciricem fln da dememis, neden? adam hic yalan soylememis ki. her seyi bilen bir kadin var karsimizda.
hicbir zaman tarzini, tavrini sevmedim. o nedenle umrumda olan birisi de degildi. hala degil,
ama gerekirse sucu bilip, ihbar etmedigi icin o da yargilansin.
dün programda ağlamış.. görmedim ama twitterdan öğrendim. midem kaldırmaz diye de açıp bakmadım netten.
zaten kendisini oldum olası antipatik bulurdum fakat bu olaydan sonra iyice tiksindim. hoş bu durumda asıl tiksinmem gereken o mu tam emin değilim ya neyse.
sabah gazete okuyanınız varsa ebru gündeşin ağlayışı kocaman puntolarla neredeyse tam sayfa verilmiş ve dün soğuktan donarak ölen 40 günlük bebeğin haberi ise küçücük bir karede son derece sıradan bir olaymışcasına yer almış..
bu cümleden sonra devam edemicem çünkü ne söylesem eksik, ne söylesem anlatamayacakmışım gibi hissettiklerimi.
son olarak kendimden de bir daha tiksindim evet hepimiz bunları izliyoruz ve bundan sonra da izlemeye devam edicez..
bakan çocuklarının düğününde para almadan şarkı söyleyen, resmi protokollerde kocasının yanında fotoğrafları olan kadın.
insan kocasının ne iş yaptığını, eve girip çıkanların kim olduğunu bilmez mi? para geliyorken sesini çıkartmadı.
şimdi herşey açığa çıkınca, o ağlama pozlarını yemezler.
çıkıp "kocam milletin paralarını, bakan çocuklarıyla bir olup çatır çatır yemiş bundan dolayı halkımdan özür diliyorum." diyeceğine mağdur edebiyatı yapmış, kendini rezil rüsva etmiştir. hiç konuşmasaydı daha iyiydi.
ayrıca ülke çapında onlarca büyükbaş hayvan çiftliği sahibi şahıs bu girişiminden dolayıda devleten çok temiz destek almaktadır.
unutulan edit: ayrıca orada o alkışı yapan kitle.*
zengin kocası olan şarkıcılardan. kendisini halkın sanatçısı gibi gösterip zengin adamla evlendi. neden böyle diyorum, bu kadın osman tan erkır'ı bu herifle aldatmadı mı? ortadan kaybolup sessiz sedasız evlendi. sonra taa hamile kalınca ortaya çıktı. yalan mı?
kadının günahı ne kocası dolandırmış demeyin! kocasının işinden habersiz bir şekilde mi evlendi bu kadın?