gurur duyulması gereken bir durumdur bu çünkü efendim millet her yıl bozuldu diye bilmem kaç kere telefon değiştirirken sizinkisi yıllar yılı dayanmış, onu her düşürdüğünüzde hiçbir şey olmamış gibi çalışmaya devam etmiş sizse her yıl bir sonra çıkan modele göz öldürüp ondan vazgeçmemişsiniz. hatta kısa lafın kısası ne mutlu düşük model cep telefonuyla bir ömür geçirebilene.
çok gereksiz. kullanmadığı bi ton özelliği olduğu halde en son model telefon alan insanın utanması gerekiyor, markalara kanıp kendini rezil ettiği için. o gerizekalılar olmasa sistem dönmez zaten de neyse.
telefonun amacı- işlevi konuşma yapmak ve smstir en basitinden. fotoğraf için fotoğraf makinesi alabilir, mp3 içinde mp3 player. bunlar zaten mevcutsa gidip bu özellikleri olan bi telefona sahip olmak gereksiz kanaatimce. biraz bilinçlenmek lazım tabii.
zırt pırt şarjı bitiyorsa utanmayı bırak faili belli bir cinayete mahkum etmeyi dahi düşünürsünüz. ne onunla ne onsuz. cep telefonu ile evlilik oyunu mübarek.
amerikalıların özgüveninin çok geli$mi$ olduğunu delalettir bu. adamlar 2009 yapımı filmde bile hâlâ çağrı cihazı kullanıyorlar yahu. yahut dü$ük model, eski bir motorola marka telefon.
ps: hepsinde değil elbette ama hâlâ bu portre mevcut.
utanmaz ise anormaldir zaten. yıl olmuş 2010 hala renksiz telefonlar kullanan var yahu. iphone, blackberry, htc touch diamond... bunlar boşuna çıkmıyor azizim!
yeni teknoloji cep telefonların hala yakalayamadığı bir özelliği olduğu için kullananları var; batarya bekleme süresi!
yakın tarihte, avrupa sınırları içersindeki bir ülkede, devlete bağlı türk mühendisler tarafından siemens'in tesisleri ziyaret edilir. ardından fabrika sahibi ile yemek yenmeye gidilir tabi. bu fabrikanın patronu olacak pinti herifin cep telefonu yoktur ki gider restaurantın telefonu ile görüşme yapar. bizim süper teknik elemanlarımız güler elbette bu duruma. Patron çevirmene dönüp "neden gülüyorlar?" der. bizimkiler durumu izah eder ve çevirmen patrona konuyu aktarır. ancak bu sefer fabrika sahibi gülmeye başlar ve haliyle bizimkiler neden güldüğünü sorarlar. patron cevap vermek istemez, bizimkiler ısrar eder. çevirmene dönen patronumuzun çevirmene söylediği şudur; bizim buralarda, işi gücü olmayan boş adamlar cep telefonu taşır."
bu cevap nedendir tahmin edebilirsiniz. adamların her dakikası planlıdır. ne zaman nerede olacağı, nasıl ulaşılacağı bellidir.
kimileri cep telefonu taşımaktan utanırken, kimileri de modeli düşük cep telefonu taşıyanların utandığını sanabiliyor.
yanlış eylemdir. kimden utanacaksın ki! utandığın kişide sizi köşeye sıkıştırıyorsa telefonlarınızı yarıştırınız. ilk özellik için sağlamlığı tartışınız.
düşük model cep telefonu kullanmak aslında avantajlıdır da. utanmamak gerekir.
bunlar çalınma korkusu duyulmayan telefonlardır. umumi biryerde masada falan unutsanız, koşarak arkanızdan getiriverirler. son model telefonlar olsa nerdeee, araki bulasınız.
senelerce nokia 3510 ve ikinci el siemens m55 kullanan biri olarak asla yaşamadığım duygudur. adamın kullandığı 1000 tllik telefonla benm kullandığım telefon aynı şeyi yapıyor, neden utanayım. bir tek kamerası eksik falan filan.
utanılacak bir şey yoktur ortada. utanmayınız. kişiliğiniz zayıf kalmasın. asıl utanılacak olan şey budur.
kime göre ve neye göre düşük olduğu irdelenmelidir. örneğin; iPhone 2G 4GB, iPhone 3G S 32 GB'ye göre düşük modelli bir cep telefonudur fakat "iPhone 2G 4GB marka telefonum var çok utanıyorum" diyen birisini de hiç görmedim. zaten görsem ağız burun dalarım o ayrı konu.
yurtdışına çıktığın an büyük holding sahiplerinin elinde en eski modelleri kullandığını gözlemleyip, sonrasında kendi ülkende 10 yaşında çocuğun elinde, işsizin, gırtlağına kadar borcu olan birinin elinde bile son model telefon olduğunu hatırlayıp nedir bu doyumsuzluk, lüks'e düşkünlük diye hayıflanmak.
(bkz: nereye gidiyoruz)
(bkz: osmanlı torunu olmak nedir?)