düğünlerde takılan takıların yada paranın hesabı bir şekilde yapılmak zorundadır. eğer yapılmazsa, daha doğrusu birileri yapar birileri yapmazsa, takı eşitsizliğinden mütevellit huzursuzluk zuhur eder. eş dost meclisinde seslendirilmek suretiyle ilişkiler zarar görür. insanımız bunun çözümünü bulmuştur. düğün sonrası hemen istatistikler yazılı metin haline getirilir. meselenin özü yardımlaşmadır ama eşitlik ilkesi şartları ve imkanları eşit olmayan insanları sıkıntıya sokar. düğün neşe vereceğine sıkıntı vermeye başlar. her gelen davetiye ay sonunu dağlar ardına atar.
annelerin bir muhasebeci edasıyla çalıştığı gerçeğidir. o gün ne takıldıysa unutmaz, yeri geldiğinde de rapor ederler. misal;
- fikriye teyze de öldü gitti rahmetli..
- senin düğünde 100.000 tl * takmıştı ama.
- anne sünnet düğünüydü o.
- olsun. biz onun kızı evlendiğinde çeyrek altın taktıydık.
- anne kadın öldü be, bari ardından konuşma.
- olsun, ayıp etti ama.*
+ irfan amcanın oğlu evleniyormuş geleceksin değil mi ?
- gelirim tabi neden gelmiyeyim
+ ne takacaksın
- valla onlar bana çeyrek takmıştı bende çeyrek takarım
+ oha nerden hatırladın kaç yıl geçmiş
- takılanlar unutulmaz hehe
hep hatırlanır o takılan takılar. 450-500 kişilik düğünlerde bile hafızalara tek tek kazınır. başka birinin düğünü olduğu zaman, anne o bize şunu takmıştı, bu düğüne bile gelmemişti, şu bize büyük taktı bizde ona büyük takalım bidi bidisi yapar. bir nevi kendi düğününüze yatırım yaparsınız *
+ oo çeyrekçi hilmi, sen uğrar mıydın buralara ya?
- ya sıddık, yapma be olm. paramız yoktu işte, azıcık anlayışlı olsan ne olur sanki?koskoca, 25 yaşında adamsın. yakışıyor mu sana geçen senenin hesabını yapmak. hala dilinde be
+ napiyim lan. çok pis koydu işte, en yakın arkadaşımın sünnetimde çeyrek takması.