Bi insanin berbat moralini bile yerine getirebilen eglence.
koy dugunleri daha da guzeldir, koy delikanlilari koy kizlarina haber yollar ve kizlar tarafindan begenilirlerse sevgili olunur. koy delikanlilari raki icer, erkek havalari oynarlar. turk kizlari da tum kurtlarini dokerler. dugun sahibi ise ne kadar eglenilirse o kadar mutlu olur.
dugunler candir, iyi ki varlar.
eskiden orkestraya bol bol para atmalar vardı. artık davetlilerin 5 lira 5 lira yapıştırdıklarına şahit olunuyor. hele doğu'da yapılan düğünlerde, davetlilerin havaya sahte dolar saçmaları iyice saçmaladıklarına delalettir.
gelin ve damat için (özellikle damat) geriliminden başka bir getirisi olmayan ancak oldukça götürüsü olan, sırf birilerinin gönlü olsun diye yapılan anlamsız tören. nikahın asaletine ters her şeyden önce.
eğer mahalledeki basket sahasında yapılıyor ise ses bilimi, akustik vb. şeylerden yoksundur. müzisyenler için de bir zulümdür. düğüne giriş, sahaya giriş için yapılmış daracık tel örgü kapıdan yapılır. genelde kapıya uzak olan potanın altında oturan gelin ve damat, üçlük çizgisinin orda kendiliğinden oluşmuş dans pistinin ordan ''hadi gelin'' denen çağrılara gülümseyerek cevap verirler. ışıklandırma konusunda belediye ne verdiyse mantığı hakimdir. ve pasta genellikle orta saha yuvarlağının oraya doğru getirilerek kesilir. orta saha yuvarlağının geline bakan diliminde genelde çocuklar pastayı şaşkın gözlerle izler. taç çizgisi taraflarında yoğunlaşan kalabalık ''kesseler de yesek'' olayındadır.
potalara çıkabilen çocuklar, çıkamayanlara büyük üstünlük kurmuştur. zira potaların göküyüzüne bakan dilimi * yeterince seyirci kapasitesine sahip değildir. yukarı çıkmayı başarabilen çocukların bir diğer görevi de potalara düğün ambiyansını ve atmosferini daha iyi yansıtmak için getirilmiş balonları takmaktır.
takı merasimi de oldukça keyiflidir. daha ''gelinin annnesindeeen haaarika bir üçlük burma geliyoooo vuuuoolleey'' zihniyetinde olana rastlamadım. biraz uğraşılsa tematik bir düğüne çevrilebilir. damadın kayınçolarından bir smaç ya da aleyüp falan gelebilir.
Şu an içerisinde bulunduğum oluşum. Bazılarında semazenler, kuran, sohbet, hocalar falan derken epey feyizli bir ortam sağlanıyor.
Az önce bir adam girdi içeri, karanlıkta abdullah öcalan'a benzettim tam topuklu ayakkabımı çıkardım alnının çatından vurmak için, son anda anladım değilmiş. Kim vurduya gidiyordu adam.
Kelimelerle anlatılamaz bu eylem, öyle ki sonlarına doğru masa altından içtiği biradan olsa gerek "enişte" kod adlı kişilik, gecenin sonuna doğru, büyük bir özgüven ile performansını sergiler, ve görmüş olduğunuz bu nick travmatik şekilde ortaya çıkar.
calgili dugunleri sevmiyorum.konussan konusamazsin,muthis ses var.pistte oynama konusundada yeteneksizsen bön bön bakarsin.yakin akraba degilsede hediyesini verip uzaklasmak en dogrusu.yakin akraba ise de saate bakar bakar 23:00 olmasini bekler durursun,o kadar gunaha batmak da cabasi.
-özellikle- yaz aylarının gelmesiyle birlikte sonsuz sayıda davetiye, sanal davetiye*, hatırlatma kartı, eş-dost, kıl, yü, tüy, yapağı vb. ile davet edildiğiniz, ısrarla beklendiğiniz, küçük altın veya döviz ve memleketimin parası ile "merasim"ine katılarak fotoğrafınızın çekildiği milyon tane tantanası olan, iki insan yavrusunun o güne veya geceye sevişecek olmasını dünya alemin bilmesi ve onları bu yola yolculamanın verdiği dayanılmaz rahatlama hissi veren sosyalleşme hedesi.
8-15 yaş ailenin zoruyla katıldığın, 15-19 yaş akrabaysa gittiğin, akraba değilse gitmediğin, 20li yaşlarda 'benimki nasıl olur lan?' dediğin ve arkadaşlarına altın taktığın, 30lu yaşlarında hala evlenmediysen bunalıp gitmek istemediğin, taktığın altınların da g.tüne girdiğini anladığın fazlaca gürültülü gereksiz kalabalık organizasyon.
bizim bu salak sacma toplumumuzun neden gelisemediginin en buyuk gostergelerinden biridir.
dugunlerde oyayan tileree bakin en kabadayii sacma salak bir sehrin sacma. sapan bir universitesinde okumus barzodur. ultra ahlakli ve musluman! toplulugun kadinlari. ve erkekleri alabildigince suslenmistir cunku onlar. icin dugun denen kavram yalnizca birbirlerini kesebilecekleri belki duserse bir manita yapabilecekleri sacma salak bir organizasyondur.
cocuklar bile olabildigince suslendirilir ki seksit ve sapikca dusunceleri her yerde yer edinebilsin.
bu dugun de salak organizasyon yasaklanmadikca ne bu toplum bir adim ileriye gider ne de biz dinin sacma dogmalarindan kurtulabiliriz.
sanırım en nefret ettiğim olgulardan biri. kulakları sağır edecek derecede yüksek bir müzik ve iletişim kurmaya çalışan yüzlerce insan. Dünyanın en saçma buluşması.