evini Atatürk müzesine çeviren tatlış mı, tatlış, ponçik mi, ponçik gözü yaşlı teyzemizin, insanın (insanın diyorum, akepelinin deyil) tüğlerini diken diken eden sösleridir pompişim.
Bisim Melis attı as önce istakramdan, bı de not yasmış, aşkım musayit deyilsen hemen işleme diye. Noluyo kuzum, gisli vidyom mu cikti da benim haberim yok dedim, yok dedi, vidyo biras duyğusal olduğu için olur olmas yerde salya sümük ağlamiyim diye demiş.
Neyse, evdeyim ağda yabiyom, biras sonra akepeli arkadaşlar gelicek, du bakım dedim ve goslerime inanamadim. Poncik bı teyzemis, evini Atatürk müzesi yabmış.
Birden göslerim doldu, ağlamaklı oldum nonoşum. Sivesinden belliydi, ya Rum ye da ermeniysi teysemis zira Rum ve Ermenileri çok sever ve iyi tanirim, neyse
Akabisinde ise ' dünyayı kurtarmış Atatürk üm benim ' dediyi yerde ağlamaya başladım, dayanamadım, tutamadım kendimi. Ah cnm bnm. Ne kadarda duyğusaldi. Ne kadar da sefkiyle bağlıydı atasına ama akepeliler var ya akepeliler işte onlar bunu anlamaz, anlayamazlardi.
Bilmiyorum daha önce baasettim mi, atam mefat ettiyinde mesela yavudi kardeşlerimiz yoldaşlarımız düymelerini atmışlardi atamın naaşına (havralar da duvalar ettiler atalarınin cennete gitmesi için ayricana)bu yavudi geleneklerinde sensiz eksiyim demekti. Yani ermenisi, yavudisi, rumu, fristiyani, ateyisi, deyisi sevdi de atamı bı bu akepeliler sefemedi nonoşum, bı bu akepeliler???!!!111...