dünyanın en güçlü olma potansiyeline sahip olan fakat güçsüz olan türkiye denilse daha doğru olacak bir önermedir. cümle sonuna bir de 'maaleseff!' eklenilebilir... ne yazık!
edit: ben bir Türk üm, fakat doğruya doğru şimdi, kıvırmayın. bir dünya malzememiz var ve (bizim olan) ülkemizde! söyleyin bana hangi birini hakkını vererek kullanabiliyoruz, işleyebiliyoruz?(!)
tabi sen dışa bağımlı hareket edersen, boyun eğersen, kullandırmazlar da, işletmezler de... bunlar bir yana, iç meselelerimizi çözemiyoruz, üstüne üstlük gittikçe de karışıyor ülkemiz, karıştırıyor dıştaki ellerin desteği ile içteki maşalar... sen de klavye beyliği yap, en güçlüyüz de, hani nerde..? peki icraat nerde..?
dış güçlere ke olarak 70 milyon el ele verip batıramıyorsa en güçlü olmasa da mukavemet gücü en yüksek ülke türkiye'dir diyebiliriz. ancak yapımız sağlam diye gemide delik açma yarışına girmek akıl karı değildir. durup düşünüp bulalım aslında biz böyle davranarak kimi deniyoruz? neyi ispatlamaya çalışıyoruz?
şu an değil. ama önümüzdeki 50 yılda olabilir. george friedman adlı yazarın gelecek 100 yıl adlı kitabında türkiye için görüşlerini okumanızı tavsiye ederim..
