3 gün önce ilkokul öğretmenimi kanserden kaybettim. senelerce yanına hiç uğramadığım için kendimden utandım. düşündükçe anladım hayat geçici. bu hayatta neyin varsa hepsi burda. geçti bitti işte, bidaha kimse ona öğretmenim demicek.
ölüm yakınındakilere dokununca bunu çok derinden idrak edersin. bazı değerlerin yıkılır ya da öncelik sırası değişir. çok sert ve acımasız bir yumruk yersin aklını başına getiren. sizdeki bu değişimi herkes kavrayamaz. yanlızlaşırsınız. kafayı yedi derler, looser derler. çünkü artık aynı ortak hedefleriniz yoktur önünüzdeki hayata dair. bu yalan dünyanın sonsuz hevesleri, kariyer planlamaları, çarpıcı cv.ler, portföyler, harika vücutlar ya da bilmem ne holdingin sahibinin 3-4 gün önce bilmem ne restaurantta ışıltılı dostlarına kaldırdığı şampanya geceli hayatlar birkaç metre kefene sarılır, toprağa bırakılır gider. mezarlıktan herkes ayrılınca o yalan dünya o kalabalığı yine oyalar durur peşinden. ölüm herkese lazımdır.
Kainat bunca büyüklüğü ve boşluğu ile maviş gezegenimiz haricinde hayata yer vermeden karşımda dikiliyor iken düşünüyorum; Bunca şeyle beraber yalnız bir gezegende yaratılmışız... Bu kadar kusursuz ve güzel... Ne yani her şey mi boşa gidecek?
Bedeni parçalıyor, yakıyor, gömüyoruz... Ruhu?
Devamı olmalı...