eski zamanlarda büyük savaşların olması ve eşleri ölen kadınların mağdur olmaması için izin verilen ruhsattır. mecburiyeti yoktur. tek şartı dört hanıma da adaletli davranmaktır ama bunu yapabilecek baba yiğit varsa söylesin de bizde helal olsun diyelim. gerçi bu zamanda bir eşin yanında sayısı o erkeğin kabiliyetine göre değişen sevgili sayısı söylenebiliyor.
günümüzde varlığını yitirmiş haktır. böyle bir kural geldiği dönemlerde kadınların korunumu olmadığı ve aciziyetleri yüksek olduğu için erkeklerin korumasını, dolayısıyla helali olmalarına ihtiyaçları vardı. bunun da amacı insan ancak eşine adil davranabilirdi. eşi olarak kabul ederse gerçek anlamda onu korur, kollardı. fakat artık kadınların bu kollamaya ihtiyaçları kalmamıştır. dolayısıyla bu hak ortadan kalmıştır.
ilkelce bir şeydir. "Hani evlilik kutsal bir kurumdu ?" diye sorarlar adama. Evlenerek hayatlarını birleştiren insanlar birbirlerine aşıktır lar. Aşk çok fena be abi. Herneyse bir üç kadının bir adama ya da bir adam üç kadına aşık olamaz ki. Cehalet der ve bakınız veririm arkadaş.
eşim beni aldatıyor cümlesi, yerini eşlerim beni aldatıyor, olarak değişecek,
eve bir değil dört sütçünün çıkmasını gerektirecek, ve bunu isteyen hak olduğunu savunan kişilerin başına gelmesi hak olan durumdur.
paran/gücün olduğu sürece "sonsuz cariye hakkı" olduğunu da unutmayalım canlar.
ne demişler?
(bkz: islam kolaylık dinidir)
kadının hayatı zindan olmuş kimin skinde?
kadınların kendi hak ve iradesiyle, erkeğin de 4 eşine aynı ölçüde tüm imkanları sağlamısı üzerine gerçekleşen dini bir kabuldür.devlet dayak yiyen kadınlar yüzünden batıdaki evlerin yatağını irdelemeye başladı.dini kabulleri tam yerinde yaptıktan sonra evlenmek isteyen evlenir evlenmek istemeyen evlenmez; başka şeylerde bu millet fantezi üretmeyi biliyor, buda böyle bir fantezi, ayrıca 1 kadın 4 erkek saçmalığınada son vermek lazım.*